Kumsal'dan
Bugün her zamanki gibi okula gittim ve okulda neler oldu. Sınıfımızdaki bir kaç arkadaşımız lokma almış ve ben lokmaya bayılırım. Neyse iki tabak lokmadan bir tane alayım derken bütün kaseyi yere döktüm ve kimse görmeden onları toplayıp tekrar kaseye koydum beni gören tek kişi vardı o da Elif. Neyse bundan bir kaç saniye sonra vicdan azabı duyup onları yemeyin bence biraz tozlu gibiler dedim ama beni dinlemeyen arkadaşlarım lokmaları afiyetle yediler ve üstüne üstlük okul kursunda en sevdiğim hocalardan biri olan Ahmet hoca ve küçük oğlu da yemek istedi ve benim laftan anlamayan arkadaşlarım ikram ettiler. Ben durunnnnnnn hocam sakın yemeyin dedim ama Ahmet hoca ve oğlu çoktan yemişlerdi. Sonra yere düşürdüğümü anlattım ama iş işten geçmişti. Neyse yine okul bitti ve hiç sosyal hayatı olmayan biricik Kumsal yani ben eve gittim. Akşamüstü beni Burak aradı.
-Ya Kumsal ben partide ne giyeceğimi bilmiyorum ve senle takım giyinmemiz gerekiyor o yüzden yarın beraber benim için alışveriş merkezine gitmemiz gerekiyor.
-Olur. Saat kaçta?
-Okul çıkışı Optimum'da buluşalım.
-Olur. Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Yarın okul çıkışı oldu ve ben AVM'ye gittim ama tuvalete girmem gerekti ilk önce tuvalete girdim ve tuvaletten çıktım ellerimi yıkarken Burak'ı gördüm ikimiz de çok şaşırmıştık.
-Burak burası kızlar tuvaleti. Yoksa sen travesti misin bak öyle isen şimdiden söyle.
-Hooop Kumsal yavaş. Burası erkekler tuvaleti asıl senin burada ne işin var?
-Hayır burası kızlar tuvaleti.
-Bak tabelaya erkek işareti. Erkek ve kız işaretini karıştırıyorsan orasını bilemem.
-Ayyyy. Çok özür dilerim bir an dalgınlığıma gelmiş.
Biz bunun kavgasını yaparken içeri erkekler doluştu ve bana uzaylı gibi bakan bakışlar arttı ve ben kıpkırmızı olmuş bir vaziyette dışarı çıktım. Olamaz bu ilk buluşmamızdı ve ben Burak'a rezil olmuştum. Neyse Burak da elini yıkayıp çıktı ve mağazalarda turlayıp durduk.Biz Burak'a bir takım beğendik ve Burak kasadayken telefonumun bildirim sesi geldi. Çatlaklar grubundan.
Kimden: ElifKumsal bizi niye ektin lannn. Kızım seni gebertirim çabuk çok geç kalmadan gel. Optimumdayız biz. Hadi bekliyoruz seni.
Gönderen:Kumsal
Gelemem ya çok hastayım. Öhöö öhööö ölcem galiba.
Kimden:Elif
Kıyamam ya biz senin için de gezeriz.
Söylediğim çok küçük bir yalandı. Hem olsundu ne var yani pembe bir yalandan bir şeycik olmaz.
İşte Burak da bunları aldı. Spor tarzından ödün vermezmiş beyefendi o yüzden bunları beğendik ve artık çok yorulmuştuk ve acıktık Burger Kıng'ten bir şeyler yemek için yol aldık ve karşımızda kimleri görelim. Tabii ki de bizim çatlaklar. Yanımıza geldiler ve bana çemkirmeye başladılar. Neymiş onları ekmişim.
-Çok hastasın gerçekten kanka. dedi Elif
-Kumsal sen bekle biz senin kemiklerini kıracağız bu sefer gerçekten hasta olucaksın. dedi Beyza.
-Lan amip beyinli senle sonra görüşçez sana ne işkenceler yapıcam bekle sen. dedi Zehra.
Lannnnnn durun tamam yalan söyledim ama geçerli bir sebebim vardı demeye kalmadan neyse affedildin çünkü gerçekten geçerli bir sebebin varmış ama bir daha affetmeyiz dedi çatlaklar.
-Neyse siz Burak ile takılın. Keyfinize bakın. Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Burak bunlar kim dedi ve ben çatlakları anlattım. Biz oturduk yemeklerimizi yiyorduk ki karşımıza bir kaç deli çocuk geldi. Sonradan öğrendim ki Burak'ın arkadaşlarıymış onlar da benimkiler kadar çatlak.
-Ooo Burak. Naber kanka? Sana da naber yenge?
-Olum ne yengesi?
-Burak kanka yengenin yanında utanıyon dimi seni çakal anlatmıyo muydun lan bize.Ha bu arada siz Kumsal olmalısınız.
-Evet ben Kumsal
-Yenge var ya Burak seni bir övüyodu.
-Alp camış beyinli arkadaşım sen rüya gördün herhalde.
-Hee tabii ben şaka yaptım.
-Şakası da güzeldi ama neyse.
-Bir şey mi dedin yenge?
-Olum ne yengesi dedi Burak ve Alp dediği çocuğa ölümcül bakışlar atıyordu.
-Hadi Alp siz gidin artık dedi Burak ve çocuklar görüşürüz yenge diyerek gittiler.
Biz yemek yerken Kumsal sen bizimkileri çok takma onlar şakasına yapıyorlar yani öyle bir şey yok dedi Burak. İçimden yav he heee dedim çünkü bence Burak da benden hoşlanmaya başladı. Neyse bu arada artık Burakla bayağı yakın olduk ve çok iyi anlaşıyoruz. Hatta Burak bana çıktığı mekanın ismini söyledi ve beni oraya davet etti. İstersen şu çatlak arkadaşların da gelebilir dedi. Tabii ki ben de bunu kabul ettim. İZ CAFE'de çıkıyormuş. Neyse artık eve gitme vakti gelmişti ve Burak beni eve bırakabileceğini söyledi. Burak aslında bizden bir yaş büyük ve ehliyeti var. Arabası da var hatta kinder sürpriz yumurtasından çıkmış. Tamam tamam bu bayat espri bile olmayan şeyi unutalım. Babasının arabasını kullanıyormuş. Burak beni eve bıraktı ve ben tam eve girerken biri şşşt fıstık diye bağırdı ve Burak da bunu görünce çocuğa bayağı daldı ben zor ayırdım tabii en sonunda çocuk kaçtı ve Burak'ın burnu kanıyordu ayrıca dudağı patlamıştı.
-Burak sen iyi misin?
-İyiyim ben.
-Ya niye böyle bir şey yaptın.
-Benim yerimde kim olsa bunu yapardı. Bu tarz şerefsizlere yaptıkları kar kalmamalı.
-Tamam hadi gel bak çok kötü kanıyor hastaneye gidelim bir pansuman yapsınlar.
-Gerek yok ben hallederim.
-Saçmalama Burak.
Uzun bir ikna çabasından sonra kabul etti ve hastaneye gittik. Pansuman bitti ve Burak beni eve bırakırken bu sefer apartmanın içine kadar koluma girerek beni bıraktı ve tabii ben bu arada sırıtarak
-Beni mi kıskandın sen? dedim.
-Ne kıskanması seni küçük sapık.Ben herkese bunu yaparım.
-Peki o zaman niye koluma giriyosun?
-Bir daha hastaneye gitmeyelim diye.
Bu konuşmanın ardından vedalaştık ve evime girmiştim. İçeri girdiğim gibi beni kapıda bekleyen annemin sorgusuna maruz kaldım. Burak ve beni görmüş. Evet Kumsal bu sorgudan kaçamazsın kızım yapacak bir şey yok dedim kendi kendime.
BU BÖLÜM DE BU KADARDI. HER GÜZEL ŞEYİN BİR SONU VARDIR. BU ARADA YILBAŞI ÖZEL BÖLÜMÜ GELECEK SAKIN KAÇIRMAYIN:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİSCOLATA
ChickLitBu sıradan bir bad boy hikayesi değil. Bu biscolata erkeklerine aşık saf bir kız ve masum bir çocuğun tatlı aşklarının hikayesi...