17 Ağustos 2017-...
Balera İskoç köyünde yaşayan genç bir kadın. Fakir ailesinde herkes evlenince evi geçindirme sorumluluğu omuzlarına yüklenir. Onun gibi.İskoç köylüsünün para kazanmak için tek bir yolu vardı. Kraliyet ailesine köle olarak gitmeyi...
Şöminenin yanına çökmüş ağlıyordum. Şömineden çıkan kıvılcım sesleri hıçkırığıma karışıyordu. Ellerimden kayıp giden fırsata ağlıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Hayır!'' diye kendi düşünceme bağırdım. Ona ağlıyordum! Beni bu odaya kilitleyip gitmişti. İçimdeki intikam ateşi beni kavururken ben sadece burada oturmuş ağlıyordum. O böyle gözükmüyordu ekranda... Sadece... Biraz şımarık duruyordu. Bu kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştim. Kendi halkından birinden bu kadar tiksinmesini anlamıyordum. Bana bakışlarını asla unutmayacaktım. Muhafızlara bağırmadan önce bana doğru dönüp gülümsemesi...
Akan burnumu sesli şekilde çektim. Kimse yoktu odada sesimi duyanlarda yoktu. Odada tek ses benim ağlama sesim ve kıvılcımlardı. Bu böyle devam ederken bu seslerin arasına başka bir ses daha girdi. Yerimden hızla doğruldum. Sesin geldiği yöne yavaşça ilerledim. Televizyon açılmıştı. Ekranda kraliyet arması belirdi. Ardından sarayın koridorlarında ilerleyen kamera ihtişamlı sarayı gösteriyordu. En son balonun yapılacağı salona geldi. Ben ağır adımlarla televizyonun tam karşısına geçtim.
Kamera tahtlarında oturan kraliyet ailesini çekerken William'a yakın çekim yaptı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendimi ekrana bağırırken buldum. Bunu isteyerek yapmamıştım. İçimdeki isyana engel olamamıştım. O orada gülerken ben burada durmuş gülüşünü izliyordum. Bu bağırışım işe yaramadı. Odada bile yankılanmadı. Bu lüks ve dolu odada yankılanmasını beklemem yanlıştı. Kamera prensten uzaklaştı ve gösterişli merdivenlere döndü. Merdivenlerde dizilmiş muhafızlar ellerinde bayrakları ve kılıçlarıyla dikeliyorlardı. Birden müzik durup borazanlar çalmaya başladı. Ekran yavaş yavaş karardı.
Ekrana güzel sarışın bir kız belirdi. Başında deniz kabuklarından yapılmış sade ve gösterişli bir taç vardı. Ekrana değil uzaklara bakıyordu. Beyaz elbisesi omuzlarını açıkta bırakarak göğüslerine kadar iniyordu. Suratında neredeyse makyaj yoktu. Gri, mavi arasında gözlerinde yorgunluk vardı ama bu bile kızın güzelliğini gizlemiyordu. Saçları dağınık şekilde alnından aşağı dökülse de topuz yapılmıştı.
