Bahçeye uzun uzun baktım. Kimsenin yanımda olmasına gerek yoktu. Ben başımın çaresine bakabilirdim. Argly İskoç kontunu sarayda aradım ama İskoçya'ya dönmüş olmalıydı. Onu bulamamıştım. Ailem onu soru yağmuruna tutmuştur. Saraya köle olarak gönderdiğimiz kızımız televizyonda kraliyet yarışmasında yer alıyor. Bu nasıl olabilir? Evdekilerin yüz ifadesi gözümün önüne gelince sırıttım. O sırada yüzüme vuran güneşle gözlerim büyüdü. Gün batımı! Koşarak merdivenlere yöneldim. Bunu kaçırmamalıydım.
Merdivenleri daha hızlı çıkmak için ayakkabılarımı elime almıştım. Koşarak sarayın balkonuna geldiğimde nefes nefeseydim. Elimdeki sepeti yere bıraktım. Biraz yiyecek ve yere sermek için örtü getirmiştim. Gün batımı harika gözüküyordu. Bir süre durup öylece izledim. Nefesim düzelmeye başlamıştı. Bir süre sonra balkonun korkuluklarına çıkıp uzandım. Hava harikaydı, gün batımı harikaydı... Sessizlik en harikasıydı.
Kral beni burada bulamazdı. Lükse sahip insanlar en basit zevkleri hep atlardı. Belki beni mücevher odasında, kıyafet odasında, kendi odamda ve diğer lüks odalarda arardı ama basit bir bahçede aramak aklına gelmezdi. Helede bahçenin herkes açık bölümünde. Sadece kraliyetin girebileceği bahçe daha görkemliydi çünkü kraliyetin bahçesiydi. Burada ben ve benim statümdeki insanlar dolaşıyordu. Yarışmadaki statüm için geçerliydi.
Düşüncelerimle boğuşurken duyduğum sesle uzandığı yerden doğruldum. Buda kimdi? Daha dikkatli dinlemeye başladım. Bunlar kimdi? Daha doğru soruydu. Birden fazla kişinin sesi vardı. Kral ve muhafızları... Duyduğum gülme sesiyle bu düşünce anında yok oldu. Bu gülüş hem genç bir erkeğe hemde kralın böyle gülebileceğini düşünmüyordum. Balkonun korkuluğundan indim. Ayakkabılarımı giydim. Sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladım. Balkonun diğer ucuna gelince sesin sahibini gördüm. İki genç adam birbirlerini kovalıyordu. Bu eğlenceli bir kovalamaca gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balera 'Taç Kavgaları'
Ficción histórica17 Ağustos 2017-... Balera İskoç köyünde yaşayan genç bir kadın. Fakir ailesinde herkes evlenince evi geçindirme sorumluluğu omuzlarına yüklenir. Onun gibi.İskoç köylüsünün para kazanmak için tek bir yolu vardı. Kraliyet ailesine köle olarak gitmeyi...