Gözlerimi yavaş yavaş araladım ve etrafa bakındım. Eşyalarımızı yerleştirdiğimiz odadaydım. Neler olduğunu hiç hatırlamıyordum. Fakat etrafı süzdükten sonra kapının yanında bana arkası dönük şekilde duran maskeli adamı görünce gene paniklemeye başladım. Adam bunu hissetmiş gibi bana döndü ve:
"Uyanman için kısa süre bekleyeceğimi biliyordum. Şimdi bana sadece ve sadece ailenin nerede olduğunu söylemelisin."
Yutkundum. Acaba neden ailemin nerede olduğunu soruyordu ki? Bu sorusunu yanıtlamak yerine ona başka soru sorup konuyu dağıtmaya denedim:
"Kimsin? Ne istiyorsun?"
"Hadi amaa... Konuyu dağıtma. Bana sadece ailenin nerede olduğunu söylemeni istiyorum."
Aileme bir şey yapacağını tahmin edebiliyordum. Hem de hiç iyi olmayan bir şey. Eğer bir şey yapacaksa, aileme değil bana yapsın. O yüzden sert ve net bir şekilde cevabımı verdim:
"SÖYLEMEM."
Adam bana bakıp kocaman bir çita gibi hırlayıp ardından yılan gibi tısladı. Sonra giderek korkunç ve çirkin bir yaratığa dönüşmeye başladı. Devamını izleyemeyerek gözlerimi kapattım ve olabilecek en korkunç şey için beklemeye başladım. Birkaç saniye sonra adamın, daha doğrusu yaratığın, ıslak ve soğuk elini kolumda hissettim. Gözlerimi açıp beni bir yere sürüklediğini gördüm. Hemen çığlıklarımı herkese duyurmaya çalıştım. Başardım mı bilmiyorum ama büyük ihtimal hayır. Çünkü yardımıma hiç kimse gelmedi. Yaratık bodruma doğru gidiyordu. Hemen tek eliyle bodrumun kapısını açtı ve beni içeri fırlatıp kapıyı arkamdan kilitledi. Sırtüstü yere düşmüştüm ve canım yanmıştı. Etrafa bakındım ama hiç bir şey gözükmüyordu çünkü içerisi soğuk, loş ve karanlıktı. Kalbimin giderek hızlı atmaya başladığını hissetim. Kesinlikle korkudan kalkıp bir yere gidemiyordum. Vücudumu değişik bir his kaplamaya başlamıştı. Sanırım daha önce karanlıkta daha önce bu kadar uzun süre kalmadığım için olabilirdi bu his. Ya da içerde kilitli olduğumu bildiğim için de...
Bekliyordum. Sadece nedensizce ve hareketsizce bekliyordum. Saniyeler birbirini kovalıyordu. Bir saniye bana bir ömür gibi geliyordu. Bir süre sonra gözlerim karanlığa alışınca biraz bakındım. Etrafta eşyalar vardı ama ne olduklarını tam olarak çıkaramıyordum çünkü hepsi beyaz bir örtüyle kaplıydı. Biraz daha bekledikten sonra sonsuza kadar burada oturamayacağım için ayağa kalkıp dolaşmaya ve her şeyi incelemeye başladım. Artık gözlerim alıştığı için o kadar da korkmuyordum ama genede aydınlık olsaydı daha iyi olurdu diye düşündüm. Sonra da burada benden başka kimsenin olmadığı için şükrettim fakat bunu biraz erken yapmışım çünkü tam arkamdan birinin yavaş yavaş ilerleyen adım sesini duydum. Belli ki yalnız değildim.
![](https://img.wattpad.com/cover/100755796-288-k342029.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terk Edilmiş Köşk'te Bir Gece
FantasyRekor: fantastik içinde #62 & #34 merak// Onunla aynı sokakta oturan, ondan 2-3 yaş büyük olan arkadaşları, Burcu'yu onların sokağında bulunan terk edilmiş Köşk'te bir gece geçirmek için çağırıyorlar. Burcu da onların isteklerini kabul edip onlarla...