Bölüm-15

33 8 0
                                    

Hâlâ hastanedeydik. Hatırladığım şeyleri daha sonra unutuyordum. Nasıl bir beynim var yaa! Ama çok zekiyimdir. Pencereden bize bakanlardan sadece 3 tanesini hatırlıyorum. İsimlerini değil. Onlar ile yaşadığımız anıları hatırlıyorum. Şu yanımda yatan sapık çocukla ilkokulda müdürün odasını bastığımızı hatırlıyorum. Yok yok... Ortaokulda mı basmıştık? Amaan neyse! Umrumda değil. Tam uykuya dalacakken içeri doktor girdi.

-Geçmiş olsun! Ama dikkat edin. Bu yılanlar ikinci sokmasında öldürebilir. Arkadaşlar size yardımcı olucaklar.

Doktora tip tip baktım. Saçma salak konuşuyor işte. Götü kalkık! Yattığım yerden kalktım. Hemşireler orama burama takılı serumları çıkarttılar. Üstümü düzelltim. Kardeşim gidip bir yerde oturan karılardan bir kağıt alıp geldi. Karlıların yanında daha uzun kalsaydı gidip çatacaktım. Tabiki de Batu değil... O olsaydı benden önce Elif koşar ağzını burnunu dağıtırdı. Kariların yanına giden, en büyük kardeşim Kutay'dı. Ablam geldi, kolumu boynuna attı. Beraber bir arabaya bindik.

İki araba peş peşe yine o ormana gittik. Çadırları, ızın olduğu bölgeye gittim. O an olan herşey gözümün önünde canlandı. Ufo görmüş masum köylü gibi kaldım bir kaç dakika. Sonra yanımda durana aniden delirmiş gibi döndüm;

- Ben orda yatmak istemiyorum!

Yanımda duran Murat'mış. Bana ürkekçe baktı. Kafamı çarptığım taşa baktım. Yerden alıp çoook uzakta olan plaja doğru atmaya çalıştım ama nafile...

Çünkü onu gördükçe korkuyor ve sinirleniyorum. Bizim çadırı aldılar başka bir yere yerleştirdiler. Çadıra baktım, eskiden yaktığım ateşın başına kimse görmeden oturdum. Nasıl olurda yılan o çadıra girebildi? Muhtemelen açık bir köşe buldu. Çünkü bir pirana gibi parçalayıp girecek değil ya!

Offf benena yılandan da, piranadan da! İçimde bir şey cızırtı, sürekli beni uyarıyordu. İstemsizce aniden arkamı döndüm. Bana bakıyordu! Hemde boynuma atkı gibi dolanmış!
Tiz bir çığlık attım. Etrafımda kimse yoktu. Sonra ağaca yaslanmış beni izleyen arkadaşlarıma baktım. Hiç bir şey yapmıyorlardı. "Yaa ne bakıyosunuz! Yardım ediiiğnn!"

Yardım etmeyeceklerini kabullenince dizlerimin üstüne çöktüm. Bana sarılmış yılandan kurtulamamış ağlamaya başladım...

"Ahseen! Ahseen uyansana Ahseen!"

Buna yaa! ne uyanması. Rüya mı bu?

Gözümü açamadan yerimden kalktım. "Dokunma baanaağ!" Bunların hepsi rüyamıydı!
Herkes neden bana bakıyordu? Kan ter içinde kalmışım. "İyimisin? Kabus felan gördün heralde?" Dedi titrek sesiyle Batu. Dilimi yutmuş gibi konuşamadım. Başımı sallamakla yetindim. Sonra çadırda olduğumuzu farkettim." Siz buraya nanasıl sığdınız?" Sonunda zorla bunu diyebildim.

Tarık cevap verdi;

- Sen uykunda çığlık atıyordun. Sürekli boğazını tuttun. Bizde merklanıp teker teker doluştuk. Nasıl sığdığımı hatırlamıyorum. Ama şuan bacağımı hissetmiyorum.

Hepsi tek tek onayladı. Zar zor çadırdan çıktılar. Bende temiz hava alabilmek için dışarı çıktım. Rüyamda kafamı vurduğum taşı aradım. Herkes bana 'ne arıyor bu salak?' Dercesine bakıyordu ama ben aldırmadım. Ve taşı ben elimle koymuş gibi buldum.  Tıpkı rüyamda yaptığım gibi taşı alıp"hepsi senin yüzünden!" Dedim ve attım.

Arkamdan biri gelip elini omzuma koydu. "Neden öyle bir şey yaptın?"o kişiye baktım. Prof. Buse... hiç şaşırmamalı.  "Sonra anlatırım. " dedim. Çadırıma girip üstümü değiştirdim. Dışarı çıktım. Beni ateşin başında bekliyorlarmış. Oturdum, ve rüyamda gördüğüm herşeyi anlattım.

-... Ama çok gerçekçiydi. O taşı bu yüzden attım anlıcanız...

-Kızim yaa senin için çok korktuk. Bir ara havale geçiriyosun sandık ama neyseki iyisin.

-Hah! Yok daha neler...

REKLAMMM...

HAHA! DEVAMI İÇİN OY VE YORUMLARINIZI EKLEYİN.

BU ARADA YENİ KİTAP YAZMAYA KARAR VERDİM.

ŞUAN TASLAK HAZIRLIYORUM. BELKİ HAFTAYA YAYINLANIR.

O KİTABI OKUMANIZ LAZIM ÇÜNKÜ BENİM HAYATIMI ANLATIYOR OLACAK.

NEYSE ÖPÜLDÜNÜZ😘😘💜💜💜💜💜

Ben  Böyle Lisenin!..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin