Bölüm-23

32 4 6
                                    


Bölüm ithafı- Deadikili

Sıradan okul günleri geçirmekten sıkıldım artık. Bir yandan o iki pislik, bir yandan Furkan'ın garip mesajları ve Bağaç benim iyice delirmeme neden oldu. Telefonla uğraşmayı bırakıp okul için hazırlandım ve kahvaltımı yapıp okula gittim. 1 saat erken gittiğim için banklardan birine oturdum ve kulaklığımla müzik dinlemeye başladım.

Ondan da sıkılıp kulaklığı çıkardım ve bizimkileri aradım. Sanırım hâlâ uyuyorlardı. Tam kalkıp gidecekken onun "Selam!" diyen sesini duyunca arkamı dönüp o kişiye baktım. Öylece kalakaldım. Sanırım bu günden sonra okula geliş sebebimi bulmuştum.  Banka tekrar oturup konuşmaya başladık:

" Sanada selam. Seni hiç görmedim. Yeni misin?" dedim sesimin titremesini önlemeye çalışarak.

"Hayır. Kavgadan dolayı sınıf değişikliği yaptım. Anlarsın ya."

"Hangi sınıfa düştün peki?"

"10-F. Adın ne?" demesiyle dondum kaldım. 

"A-Ahsen. Bende ordayım... Şey yani 10-F."

"Yaa? Şansa bak sen" -yapmacık bir kahkaha.- "Buna sevindim."

O an ben hâlâ karşıma çıkmasının mutluluğunu yaşıyordum. Çok pozitifti. O ergen davranışlara sahip kendini star sanan gerizekalılarla alakası yoktu. Benim gibi bir kişiliğe sahipti. Yinede o gülüşten biraz şüphelenmiştim.

"Kaayraaaa! Aa, aşkım kim bu kız?" dedi mini kırmızı etek, üzerine beyaz içi görünen bir gömlek ve hiç gözden -kulaktanda!- kaçmayan kırmızı topuklularıyla, tok! tok!, diye bende kulak bırakmayan bir sesle geldi.  Ona bu kim diyecektim ancak kendini sıktığını bir an fark edince, ben bile korktum.

Ayağa kalkıp "Sakın bir daha karşıma çıkma, yüzünü bile görmek istemiyorum Leyla! O kim diye sorarsan..." Biraz eğilip elimi sıkıca tuttu ve beni kaldırdı.

"O benim sevgilim." dedi ve kızı ittirip uzaklaşmaya başladık.  Bana ne mi oldu? Kullanıldım. Yine. Evet, ben. Adını bile bilmediğim bir kişi tarafından. Elimi kıracak kadar sıkan biri tarafından. 

Hâlâ elimi tuttuğu aklıma gelince gözlerimi elimden ayırıp ona baktım. "Ya bana bak! Ben sizin esk sevgililerinizi başınızdan savmak için kullanılan bi robot felan değilim. Adını bile bilmiyorum ben. Tek bildiği-"

"ARTIK SUSUCAK MISIN?" Diye haykırdı yüzüme. Bak çocuk bunu bana yapmayacaktın!

"Ya sen kimsin de bana bağırıyosun odun!" Elimi ondan kurtarıp "Hepiniz aynısınız." dedim.

Kafamı yağmurunu azar azar akıtan gökyüzüne kaldırıp, "Allah'ım! Lütfen artık bana bunlardan gönderme! İstemiyorum ben. Kısmetim bu kadar açık olmasın biraz kapatsan diyorum!"

Yakarışlarım bitince Kayra'nın gülüşünü ve Yeni gelen ikizimin bağırışlarını duydum.

"Laaaaaağğğn!" Diye haykırarak Kayra'nın üzerine koşmaya başladı. Kayra ise olduğu yerde bekliyordu.  Bir an beynim eror verdi ve "Dur dur dur duuuur!" diye bağırdım.

"Çıksana gerizekalıı!"

"Kes lan mal!"

"Kimsin lan sen, Ahsen kim buu!?"

"Yaa bi bağırmaa!"

Kayra beni omzumdan kenara çekil diye biraz itti ve ikizim karşısına geçip kollarını sıvadı. " Asıl sen kimsin ya?" dedi sakince. Tek sinir olduğum hâlâ sırıtmasıydı.

"Ben, az önce bağırdığın kızın ikiziyim. Kimse benim kardeşime bağıramaz!"

Vaay, Batu  bey beni savunuyor. Bu an tarihe geçmeli.

"Bence herkesin bizi izlemediği bir yere geçip konuşmalıyız." Dedim ikisinde arasına girerek. Ben dinlemeyince ikisininde tişörtünden kapıp okulun yanındaki kafeye getirdim. Bi masaya oturduğumuzda Batu bana dönerek

"Ahsen?"

"Efendim."

"Bir daha ona dokunmuyosun." Dedi Kayra'ya bakarak. Cevap vermeyip ofladım sadece.
"Sana son kez soruyorum: Kimsin, neden kardeşimin elini tuttun ve neden ona bağırdın?" dedi ikizim kaşlarını çatarak.

Kayra, bana anlattıkları şeyleri ve eski sınıfında bir kız yüzünden dostuyla kavga ettiğini ve herşeyi bir bir anlattı. Kardeşim ona bir teklif sundu. Evet! Bir teklif.

"Şimdi, benim kardeşimin kalbini kıran biri var. Ahsen'le birlikteymiş gibi davranarak ona gününü göstermenizi istiyorum. -"

"Bi dakika bi dakika. Peki, bana sordun mu?" Dedim şaşkınca.

"Neden abartıyosun ki! Kuzey seni kendisine muhtaç sanmasın diye böyle bir şey istiyorum. " diye cevap verdi.

"Evet, altı üstü bir kaç ay sürecek. Belkide hafta. Tekrar sınıf değiştirmek istemiyorum." Dedi Kayra. Elimi saçlarımın arasına sokup ofladım.

"Tamam." diyebildim sadece.

...

Okulun kapısına vardığımızda, her zamanki yerde oturan arkadaşlarımı görünce bir an güldüm. Yine Esila'yla uğraşan Volkan, başını masaya gömmüş Selin ve erkekleri kesen Sıla ile Elif. Tek eksik olan Batu ve ben. Diğer taraflara gözüm kayınca İklim ve Kuzey'i gördüm. Bizi izliyorlardı.

"Yapabilirsin." dedi bir yanımda olan kardeşim. Sonra Kayra elini uzattı tutmam için.
Bir an tereddüt etsem de yapmak zorundayım. Eline baktım, bir yüzüne bir de ikizime. Derin bir nefes aldım ve Kayra'nın elini tuttum...

Batu sinirlenmişti biliyorum ama bunu istiyen oydu. Kuzey ise takmamış gibi yapmaya çalışıyordu. Yüzüne bile bakmadım. Bizimkilerin yanına varınca 'oooo'lamalara aldırış etmeden Kayra'nın elini bıraktım. Çantamı bir yere koyup oturdum ve giriş xilinin çalmasını bekleyerek vakit geçirdim. Kayra ise direğe yaslanmış Batu ile konuşuyordu.

" Noldu?" Dedi Sıla sessizce.

"Bu sabah tanıştım, tanışmaz olaymışım."

"Sonra?"

"Yanımıza kızın teki geldi, aa aşkım bu kim felan. Sonra Kayra saydı sayıştırdı en son da o benim sevgilim diyip elimi tuttu. Bende hep beni kullanıyosunuz diye çok konuşunca Kayra bana bağırdı bunu kardeşim görmüş, kavga etmelerine ramak kala bizim kafeye götürdüm konuştular işte. Şuan -elimle tırnak işareti yaparak- sevgili kardeşimin isteği üzerine birlikteymiş gibi yapıyoruz."

"NEEEE!?"

"Şşşş!"

"Ay tamam pardon. Ne kadar sürcek peki?"

"Bilmem ki."

Zil çaldı ve biz sınıflara girdik. Gün her zamanki gibi geçti. Kızlar herşeyi öğrendi. Tenefüslerde Kayra benim yanıma oturuyordu ve gün böylece geçti...

Selam Nutella'ya bulanmış çilekler.

Sizi bir süre bıraktığım için beni affedin. Diğer hikayelere de bakmalıydım.

Yeni karakterimizi nasıl buldunuz?"

Ben  Böyle Lisenin!..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin