Bölüm-24

16 4 2
                                    

Yine evde berbat bir güne hazırlık yapıyordum. Buna mecbur muyum ben ya? Bana ne okuldan, ondan bundan. Ben yine tatile gitmek istiyorum. Sömestr tatilinin yaklaşmasını istiyorum. Okula Sıla ile gitmek için sözleşmiştik ve şuan onu bekliyorum.

"Biraz daha bekletseydin kanka ya ayıp ettin erken çıkarak."

"Of sus ya poğaçalara doyamadım ne yapayım? Yanlız şimdi bana kızabilirsin ama sana dünle ilgili demek istediğim bir şey var."

"Ne?"

"Kayra. Yanımıza geldiğinde, onun elini aniden bıraktığın zaman yüzünde bir kırgınlık oluverdi. "

"Bak, onu hiç umursamıyorum şuan. Rolüne kendini kaptırmasın yeter. Kuzey'in değerimi bilmesini istiyorum ben, ki o da imkansız bir şey. Benim bile vazgeçmeme rağmen kardeşim hâlâ onun peşinde."

"Ya o seni düşünüyor bir kere. Sen de diyorum Kayra'ya fazla sert davranmıyor musun?"

"Sert mi? Asla. Az bile hatta. Neyse bak orda oturuyolar gel gidelim. "dedim okula varınca. Çantamı koyup sohbet eden bizimkilere baktım. Hepsi ayrı bir sohbet içindeydi.

"Ne var lan aranızda?" dedi Volkan.

"Of sorma! Hatta Batu'ya sor bana sorma ama lütfen." Ayaz da bir yanıma oturup "Noldu anlatsana, kızlara anlatmışsın zaten. Bak biz kardeşiniz senin. Kim o adam?"

"Kayra. Dün sabah tanıştım. Konuşurken yanımıza kim bu kız diyerek biri geldi. Kayra kalktı saydı sayıştırdı sonra benim elimi tutup o benim sevgilim dedi ve sonra ben itiraz edince bağırdı. Bunu kardeşim görmüş, kavga etmelerine ramak kala konuşmaya ikna ettim. Şuan Batu'nun isteği üzerine onunla birlikteymiş gibi yaparak Kuzey'e felan şey ediyorum işte."

Erkekler suspus olmuştu.

"Ooo bensiz neler dönüyo burda beyler?" Dedi aniden gelen Boğaç. Yaprak ve Toprak aynı anda "Yok bir şey!" dediler. Ardından Batu geldi ve yanımıza oturdu.

"Noluyor yine?"

"Konuşuyorlardı burda geldim, sordum öldürdüler beni." dedi Boğaç dalga geçer gibi.

"Daha fazla soru çekemeyeceğim ben gelirim sınıfa sonra siz gidin. " dedim ve çantamı kapıp çatlayan başımı tuttum ve yemekhaneye inip oturdum. Zil çalana kadar da öylece oturup eskilerle kafamı yordum. Zil çalınca sınıfa geçtim ve yerime oturdum. Son olarak da Kayra geldi sınıfa hemen ardından da hoca. Ne kadar sıkıcı bir hayatım var benim. Onu bunu izleyerek yaşıyorum resmen.

...

Tenefüste İklim Toprağın yanına oturuverdi. Sıla öyle bir bakış attı ki Toprağa, o bakışı yazıya çevirmek isteseniz bir destan çıkar. Toprak ona göz kırpıp Yaprağa döndü ve kaş göz işareti yaptı. Ne dönüyo burda? Yaprak çantasında hep taşıdığı tüyleri çıkardı.

"Naber tatlım?" Dedi İklim iyice yayılarak. Toprak dişlerini sıkıyordu, kız diye bir şey yapmıyordu kesin. Yaprak elindeki tüyleri birden Toprak'ın burnuna sürttü ve Toprak İklim'e dönüp suyundan içti ve tüye alerjisi olduğu için öksürürken ağzındaki suyu İklim'in üzerine püskürttü!

"Puuuuağağağağağağ" diye çok değişik bir şekilde kahkaha attım. Sıla da öyle.

"Şimdi daha iyiyim." dedi Toprak. İklim rezalet içinde kalkıp lavaboya saydırarak gitti.

"Neden böyle bir şey yaptınız?" Dedi Kayra eli cebinde gelerek.

"Sanane. Onu tanımıyorsun bile." Dedim karşısına geçerek.

"Evet. Tanımıyor olabilirim ama güzel kız." Toprak'a bakarak "Yerinde olsam onu şimdiye elde etmiştim." dedi.

"Lan bana bak Vatoz! Seni ilgilendiren bir konu değil bu. İstediğimiz kişiyle eğleniriz. Hele de onunla." dedi Sıla ayağa kalkarak.

Ben  Böyle Lisenin!..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin