Merhabalar, ilk hikayem ilk başlangıcım. Eksiklerim varsa Af ola, sevmeniz dileği ile desteklerinizi ve beni ilhama sürükleyecek yorumlarınızı bekliyorum.
Multimedia;
Candan Erçetin, ANNEM
ALAM.
Zifiri karanlığın alev aldığı bir gece de korku hücreler ile dans ediyordu. Zemheri soğuk, hissizleşen bedenini esir almış Tanrının ona vaat edeceği akıl yerini bulamadan kaderin, taze sırt küreklerinin arasına sıkıştırıldığı alam ile çaresiz mücadele veriyordu.
Kader tam da ay yerini aldığında, zayıf kemiklerinin arasına yeni acılar ekliyordu.
Tamamlanmamış bir beden, ne kadar dayanabilirdi daha hamuru pişmeden küreklerine indirilen ızdıraba.
Alamın bedenleri ile sevişmeye ant içmiş soğuğa boyun eğmiş sessiz bir gecede ruhlarını bedenlerin de uyutan insanlar, soğuğun felaketinden korunmak için sıcak sandıkları mabetlerin de kendilerine emanet edilen vücutlarını ısıtmaya çalışıyorlardı. onlara emanet edilen beyinlerin de fink atan günahları ile kendilerini temiz olarak kandırdıkları gecenin koynundaydılar.
Her şey olmasını istedikleri gibi sessiz ve sedasız geçiyordu. Düşüncelerin bazısı aile geçimi bazısı kendi ruhlarının geçimiydiler. Ta ki kimsesizliğin, her bir harfine tek tek, yavaş yavaş, sakin ve sinsice içine işlenmiş vaveylasına kadar.
Herkes damarların da gezinen tatsız tatlı sıcağı terk etmeye itilmişti.
Evlerinden itilen insanlar kimsesizliğe doğru adım adım bilinmezlik ile koşuyor, alamın zehriyle bulanmış sese doğru ilerlemeye çalışıyorlardı. Birbirlerini tanıyan tanımayan, soğuğun ateş gibi yaktığı sokaklar da, birbirlerine attıkları anlamsız bakışlar ile evlerinden itilen sesi çözmeye çalışıyorlardı.
Kaderlerine sızan Kimsesizlik, yüreklerin de büyüttükleri son umut kırıntısıyla, kendini duyurmak istercesine; kar taneciklerinin milyonlarca zararsız yere savrulan, savrulduğu gibi kimseye yakışmayan beyaz gelinliğe çevirdiği sokaklarda, bir acı, Son çöküşü ile vaveyla saldı itilen bedenlere.
İşte o an insanlar yolunu bulmuşçasına koştular, koştular.
sesin geldiği sokağa girdiklerin de dizleri onlara inat sekiyordu, sanki bu çıkmaz sokakta ki tek vadi de yaşananlar bir , bir hissediliyordu. Duvarlar film şeridi gibi akıyordu ayaklarının uçlarına. Durmadılar filmin karakterlerine doğru yürüdüler.
yabancı bedenler kaderin onlar doğmadan boyunlarına astığı ip ile idam ettiği, içinde her şeyi büyüten evin kapısında buluştu. Sesin bu yıkılmaya yüz tutmuş kapının ardından geldiğini anlamışlardı.
Tek tek yan yana ama bir o kadar karışık halde durdular, zihinlerin de ne yapacaklarına dair karar vermeye çalışıyorlardı. Saniyelerin hesapsızca aktığı bir süre de karar inmişti. Yüzler aynı yolda olduklarını anlamak için birbirine döndü ve aynı yerde adım attıklarını anlayınca bir grup harekete geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALAM
Teen FictionKadın bir masal yazdı, ruhun ruhsuzuna. Masal Sonsuzca dillendi dillerde. Adam bıçağın ucunu masal'a sapladı. Satırlardan oluk, oluk akan zehir, ruhuna Yemin edildi. Masal adamın Yemini ile düğümlendi. 18 yaşına kadar nereden geldiğini benliğinin n...