Özür Dilerim

946 51 2
                                    

Onlar bahçede bunları konuşurken Ateş'in yanına koşturan doktorlar girmişti...

Ateş'e bir şeyler oluyordu kimsenin anlamlandıramadığı şeyler. Aşık Nazlı ve Erdem yarbaya haber verdi. Doktorlar solunum cihazlarıyla oynuyordu. Ateş belli ki nefes alamıyordu. Bir tanesi daha yarıya gelmiş serumu çıkardı. Sahi ne oluyordu? Doktorun çıkmasını bekledik sabırsızlıkla...

Doktor bir süre sonra çıktı.
"Öncelikle sakin olun durumu kontrol altına aldık ama anladığım kadarıyla Ateş beyin bu durumunu fırsat bilen biri serumuna zehir karıştırmış. Allahtan serum bitmeden farkettik ve vücudunu temizlemeye çalışıyoruz. Solunumunun bozulması bu yüzden. Ve sizin de anlayacağınız üzere tedavisi uzadı. Bir de bu tedavi sürecinde Ateş beyi çok üzmemeye ve yormamaya çalışın."
Doktor ufak bir tebessüm etti ve gitti. Ateş'e baktım. Biraz önceki halinden daha solgundu. Dudakları morarmıştı iyice. O bunları haketmemişti. Ya da o bunları hakedecek ne yapmıştı? Ona bu zulmü yaomaya ne hakkımız vardı? Babamın yanına gittim. Baba nolur bize bir şans ver görmüyor musun o bensiz yaşayamıyor ben de onsuz yaşayamıyorum nolur baba. Der. Erdem "Eğer onun yüzünden bir kere bile ağladığını görürsem bu iş biter. Ve ağzınızla kuş tutsanız olmaz." Nazlı aşırı sevinmişti. Sırada Ateş'in uyanması ve Nazlı'yı affetmesi vardı.
Aradan 24 saat geçmişti. Doktor bir kaç kez gelip kontrol etmiş ve vücudu yorgun olduğu için uyuttuklarını söyleyip gitmişti. Artık uyanmak ya da uyumaya devam etmek Ateş'in isteğine bağlıydı. İlaç vermeyi kesmişlerdi. Nazlı doktordan izin alarak içeri girdi. "Ateş Açar uyan artık! Sen de ne uyku meraklısı çıktın. Yerimde olsan her yeri birbirine katmıştın. Bende yapsam uyanır mısın? Uyan Ateş Açar uyan artık!"

Ateşten
Bedenimde çok büyük bir ağırlık hissediyordum. Nefesimi hala zor alıyordum. Sesler duyuyordum. Ama net değildi. Bir ağlama sesiydi bu. Sonra bir mezarlık gördüm. Mezarın önünde çakılı tahtada Ateş Acar yazıyordu. Şaşırmamıştım. Son gördüklerimden sonra benim için ödül bile olurdu bu. Ama o da ne? Nazlının ne işi vardı burda. Neden delice ağlıyordu? Birkaç cümle beynimde yankılandı!
"Uyan Ateş Açar hepsi seni kendimden soğutmak içindi ama babam bize razı geldi. Hiçbirine gerek kalmadı. Uyan Ateş'im sen uyan istediğin kadar yak beni umrumda bile değil!" Sonra ağlama sesleri uzaklaştı. O gidiyordu. "Gitme!" dediğimi hatırlıyorum.

Söz Versem *NazAt*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin