Uyandı?

614 45 8
                                    

1 hafta sonra

Erdem Nazlı'yı zorla eve göndermiş Fethi'yi ise karargaha göndermiştir. Ateş yavaş yavaş iyileşiyordur. Vücudu kendini toparlamaya başlamıştır. Ancak solunumu hala düzensizdir. Bunun sebebi ise işkence gördüğü sırada iğnenin kalbe direk giden damarlardan birinden yapılması sonucu kalbinin aldığı zarardır. Yavuz sorduğunda bahar tam anlamıyla göreve dönmesi fizik tedavi ile birlikte en az 6 ay sürecektir. Ancak bir sıkıntı çıkmazsa istihbaratçı olarak 2 ayda işine döner demişti. Ateş direniyordur. Erdem bunları düşünürken Ateş'in solunumu düzensizleşti ve titremeye başladı aniden. Bunun üzerine doktorlar içeri girdi.

Ateş'ten
Bir yerdeyim mezarlık gibi ağır ağır yürüyorum. Her adımımda sanki göğsüme bıçak saplıyorlar. Sonra bir mezar var. Yanında Nazlım. Ağlamaktan gözleri şişmiş yanına oturuyorum. Sonra o bir anda beni farketmeden gidiyor. O gidiyor. Ama ben hiçbir şey yapamıyorum. Sonra omzuma bir el dokunuyor. Arkamı dönüp bakıyorum. Kahverengi saçlı mavi gözlü bir kadın. Beyaz bir elbise giymiş. Elbisenin bir yakasında benim resmim diğerinde sarı saçlı kahverengi gözlü bir adamın resmi var. Adam sanki bana benziyor.
Tam konuşmak için ağzımı açacakken kadın benden önce davrandı.
-Oğlum

Ne demişti o Oğlum mu
Ben yine tam konuşacakken müsade etmemişti.

-Biliyorum bana kızacaksın ama şu an beni boşver. Önce ben sana kızacağım. Bu Nazlım dediğin kız seni bitirir oğlum bırak o kızı. Hatırla tanıştığınız günden beri iyi değilsin oğlum. Hastaneden çıkamıyorsun. Bırak o kızı. Vücudundaki yaralara bak. Bırak o kızı ya da yanımıza gel. Babanla benim yanıma. Oğlum senin adın boşa Ateş değil yanarsın. Sen yanarsan herkesi yakarsın.

Sonra kadın arkasını döndü ve ışıklı bir yoldan gitti. Ne oluyordu. Hem kimdi ki beni Nazlıdan ayırmaya çalışıyordu. Tek duyduğum Nazlının ağlayan sesi ve Gidemezsin Ateş Açar deyişi olmuştu.

Gözlerimi aralamaya çalıştım. Göğsümde ve sırtımda tarif edilemeyecek acılar vardı. Nefes alamıyordum. Aldığımda göğsümde hissettiğim acı sanki 1000 ile çarpılıyordu. Sonra aralandı birden gözlerim. Karşımda bir çift kahve umutla bana bakıyordu. Doktorlar tepemde dikilmiş bir şeyler soruyordu ama anlamıyordum. Tek duyduğum şey Nazlı'nın "UYANDI" çığlığı olmuştu. Sonra zaten ağır olan göz kapaklarımı uykuya teslim ettim.

Nazlıdan
Uyandı diye bağırdım bizimkilere sonra tekrar gözlerini kapattı. Korktum doktor bilinci hala açık olduğu için dışarıyı işaret etti.
-Noldu doktor bey bitti mi atlattık mı tehlikeyi?
-Bize iyi bir şey söyleyin artık
-Ateş beyin durumu şu an da ciddiyetini koruyor ama yaşadıklarına rağmen iyi dayanıyor. Uyandı. Bu onun için harika bir şey.  Ve şu da var bir şokun üzerine uyanması aslında pek iyi değil. Hayatı boyunca devam edecek bir hastalığın devamının haberi olabilir bu şok ya da hayata tutunmak olabilir işte. Ama korkmayın. Sırtındaki kurşuna gelince şimdilik bir şey söylemeyin. Önce bir izleyelim farkına varacak mı bakalım. Şimdilik sadece ona destek olun. Kalkmasına çok müsaade etmeyin yani biraz toparlanana kadar günde en fazla 1 saat yürüsün o da 15er dakikalık periyotlarla. Zaten felç durumuna ya da aksi bir duruma baktıktan sonra konuşuruz. Akşam yine uğrayacağım.

Herkes havalara uçtu. Birbirlerine sarıldılar. Görev geldi ve herkes gitmek zorunda kaldı. Nazlı Ateş'in uyuduğu odaya girdi. Ateş'in yanındaki büyük koltuğa uzandı ve Ateşi izlemeye başladı. Ateş ya sakat kalırsa ya da vücudunun bir parçasını kullanamazsa diye düşündü sonra ağlamaklı olunca bu duyguları deffetti. Günlerdir uyumadığı için Ateş'i izlerken uyuya kaldı.

Veeee yeni bölüm dostlarım. Okuyup vote vermeyi unutmayın.🌹. Yorumlarınız önemli.

Söz Versem *NazAt*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin