O SEN YOKKEN ÇOK GÜÇSÜZ NAZLI!!!

374 35 13
                                    

Nefes ve Ateş hastaneden çıktı. Nazlı babasını aramış ve her şeyi anlatmıştı. Ateş Erdem'e ayrı bir kızgındı. Onun yanında günlerce ağlamıştı. Tek çift söz etmemişti.
Nefes ve Ateş eve geldiğinde Deniz Bey onları kapı da karşıladı. Seviyordu sanki Ateş'i.
-Nerde kaldınız evlat?
dedi Ateş'e sarılırken.
-Trafik vardı Baba
-Anladım. Doktor ne dedi?
-Korkulacak bir şey yok. Dikkat edicez biraz.
-Peki. Ben kendi evime gidiyorum. Sizin de misafirleriniz varmış akşam.
-Evet siz de kalırsınız diye düşünmüştük Nefes ile.
-Yok siz keyfinize bakın arkadaşlarınızla.
-Peki.
Nefes babasına kocaman sarıldı. Ona ne kadar kızarsa kızsın babasıydı sonuçta.

19.00
Nefes yardımcılarına yapacaklarını anlatıyor Ateş ise yukarda uyuyordur. Yani Nefes öyle zannediyordur. Nefes kendi kendine uykucuyu uyandırma vakti geldi diye düşünür. Nefes odaya girer.
-Ateş! Ateşşş!
Nerdesin be adam.

Ateş o sırada banyodan çıkar.
Nefes beğendiğini belli eden bir ifade işareti yapar. Tanıştıklarından beri ilk defa gerçekten yüzü gülüyordur Ateş'in. Bu babasının yanında takındığı yapmacık ifade değildi. Mayıs ile birbirlerine ne kadar benziyorlar diye düşündü.

-Hazırsın bakıyorum.
-Çok güzel olmuşsun. Mayıs çok beğenecek.
-Sende baya iyisin
-Heyecandan kalbim duracak.
-Aman Ateş valla bir krizi daha ne senin bünyen ne benim bünyem kaldırır.
-Haklısın (sönük bir tebessüm belirdi yüzünde.)
-Hadi bakalım Ateş bey. Biraz önce konuştum yoldalar gelmek üzeredirler.
-Gelsinler artık.

O sırada kapı çalar. Ateş merdivenleri büyük bir hızla açar. Yardımcılara fırsat vermeden. Nazlının kucağında Demir vardır. Yüzü annesine dönük bir Demir. Nefes nazikçe içeri alır onları Ateş ise merdivenin önünde öylece durmaktadır. Nazlı Ateş'e seslenir
-Ateş Demir'i alabilir misin?
-Tabi ama ben bilmiyorum.
Nazlı naifçe kucağına uzattı Demir'i Ateş'in. Ateş sakince kucağına aldı sanki çok kıymetli ve kırılgan bir vazoyu kucağına almış gibiydi.

-Nazlı bu çok güzel.

Gözyaşlarını tutamamıştı kokusunu ciğerlerine hafif hafif çekerken.

-Nefes bak bi şuna. O kadar narin ki.

Ateş için dünya durmuş gibiydi. Salona geçmişlerdi. Kimseyle konuşmuyor sadece Demir'i izliyordu. Demir de Ateş'i incileyordu minik gözleriyle. Minik ellerini sakalında gezdiriyordu. Ateş büyülenmişti adeta. Bir süre sonra Demir ağlamaya başladı. Ateş korkmuştu onun bir yerini incitmiş olmaktan. Korkuyla seslendi.

-Nazlııı Demir ağlıyor.
-Sakin ol bir derdi vardır. Uyumamıştı belki de uykusu gelmiştir.
Nazlı Nefes'e döndü.
-Nefes şey Demir'i uyutabileceğim bir oda var mı?
-Var tabiki gel göstereyim. Hem sen onu uyuturken sohbet ederiz.
Nazlı onaylarcasına kocaman gülümsedi. Ateş ne çok özlemişti o kocaman sıcacık gülümsemeyi. Mayıs  farketmiş olacak ki Ateş'e döndü ve
-Her şey eskisi gibi olacak ve siz yine çok mutlu olacaksınız.
-Umarım. Ve umarım siz de çok mutlu olursunuz.
-Umarım.

Ateş ve Mayıs her zamankinin aksine oturmuş sohbet ediyorlardı. Önceden genelde balkona çıkar birlikte sigara içerlerdi. Ateş Nazlı'yı anlatırdı.
Birazdan hanımlar içeri girdi. Nefes'in gözlerinde memnuniyet vardı. Sonunda Ateş'i normal görmek onu mutlu ediyordu....

...

Hep birlikte birazz sohbet ettiler. Sonra masaya geçtiler. Yemek yemekle meşgullerdi. Ateş biraz sessizdi sadece. Nazlı Nefes ve Mayıs sohbet ediyordu. Birazdan Demir'in ağlama sesi duyuldu.
-Ben hemen uyutur dönerim.
diyerek masadan kalkmıştı Nazlı.
-Ben de gelsem Nazlı
çekingen bir ifadeyle söylemişti Ateş bunu. Nazlı yüz ifadesiyle onayladı bu durumu. Birlikte odaya girdiler. Nazlı narince Demir'i kucağına aldı. Ateş'e döndü
-Sen uyutmak ister misin Ateş?
-Becerebilir miyim?
-Neden beceremeyesin?

Ateş'in kollarının arasına bıraktı oğlunu hafifçe pışpışlayarak salla. Ateş kafasıyla onayladı ve yavaşça sallamaya başladı Demir'i. Nazlı ise onları izliyordu. Ateş'in korkak tavırlarını. Oğlunun babasının kucağında bulduğu huzuru. Ve tamamen birbirlerine benzeyişlerini. Demir'in mavi gözleri, sarıya çalan saçları ve kaşları belli ediyordu ilerde babası gibi yakışıklı olacağını.
Bir yandan ne yaptığını düşündü.  Paramparça etmişti Ateş'i. Konuşmamışlardı daha tam doğru düzgün. O düşünceler içinde sadece gözlerini kapatmış düşünüyorken Ateş uyuyakaldığını düşünmüştü. Demir'i yatağın bir ucuna yatırmıştı diğer ucuna ise kucağına aldığı Nazlı'yı yatırdı. Nazlı belki konuşur düşüncesiyle hiç tepki vermemişti. Tam da beklediği gibi olmuştu her şey.

-Ah be Nazlım. Ne kadar özlemişim. Gülünce kısılan gözlerini. Annelik sana çok yakışmış. Hayal ettiğimden de çok. Demir'i konuşmuyorum bile. O benim başıma gelen en güzel 2. şey. Birincisi sensin zaten. Offf offf.

Derin nefeslerin ve silinen göz yaşlarının ardından masaya döndü Ateş. Sofrayı topladılar beraber. Mayıs ve Ateş yürüyüşe çıktılar. Nefes'in bir kaç işi vardı halletmesi gereken. Nazlı da zaten Ateş'in ardından ağlıyordu. Odada bir albüm bulmuştu. Ateş'in her gün çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Onu inceledi. Sonra Nefes'in yanına gitti.

-Nefes
-Aa Nazlı uyandın mı?
-Evet. Ateş Demir'i uyuturken uyuyakalmışım. Sahi onlar nerde?
-Kızacağımı bildiklerinden yürüyüş deyip sigara almaya gittiler.
-Anladım. Çok mu içiyor?
-Mayıs 1 paket falan. Ateş bazen 1.5 bazen 2.
-Nee! Önceden yarım paket bile içmezdi.
-Çok ağır gelmiş yani geldi yokluğunuz.
-Benim hatam değildi. Sadece oğlumu korumak istedim.
-Biliyorum. Kimse olsa aynını yapardı. O gün sana fazla yüklendim.
-Haklıydın bi yandan. Ateş'i kül ettim.
-Biliyor musun? 10 yıl önce babamın düşmanları yüzünden erkek kardeşimi kaybettim. Ateş'e çok benziyordu. Sarı saçlar mavi gözler falan. 10 yıl sonra Ateş çıktı karşıma. Yillar önce kaybettiğim kardeşimin yerine Allah kardeş olarak onu gönderdi bana. Onun yanışını görmek bana da ağır geldi. Birçok gece uykusundan ağlayarak uyandı. Nasıl sakinleştiriceğimi bilemedim. Ne bileyim çare olmak istedim yaralarına.
-Biliyorsundur. Onun bir ailesi olmamış. Onu ne kadar yıktığımı tahmin edebiliyorum. Babamın yolladığı fotoğraflarda videolarda gördüm. Bana her zaman ailemsin derdi. Demir'in gelişiyle tam bir aile olacaktık ama o artık beni ister mi bilmiyorum. İstemese kızamam ona. O benim için ölümü göze aldı kaç defa. Bilmiyorum.
- O sen yokken çok güçsüz Nazlı.

Nefes ve Nazlı konuşmasını tamamlayamadan Ateş ve Mayıs geldi eve.

-Sonra konuşuruz( sıcak bir tebessüm etti Nefes)

Ateş:
-Ooo hanımlar sohbet koyu bakıyorum. Ne kaynattınız?
-Hiç öyle havadan sudan
-Bunlar böyle diyorsa bizim dedikodumuzu yapmışlar demektir Ateş
-Aynen

Sonra birer kahve alıp balkona çıktılar sohbete orda devam ettiler....

Evet yeni bölüm geldi. umarım beğenmişsinizdir. Okul nedeniyle çok sık bölüm atamıyorum kusura bakmayın. Vote vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin. Hepinize kucak dolusu sevgiler...

Söz Versem *NazAt*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin