Uzaktan da Severim 10

25 5 3
                                    

"Rize'ye kaçırıyom kanka seni"

Kaşlarımı çatıp kapıyı Yusuf'un yüzüne kapattım ve yukarıya çıkıp 1 haftalığına da olsa evden ayrı olacağım ve babamın da izni olan geziye gideceğim için sevinç nidalarım odanın içinde yankılandı. Kamelya deminki girişinin 3 katı daha fazla gürültüyle odama girince, ellerini yüzüne siper etti. Oysaki canım ayfonumu tekrar atıp, tekrar paranparça olmasına göz yumamazdım.

"Dur! O ayfonu yavaşca yere bırak!" dedi ve yüzüne siper ettiği elinin parmaklarını aralayıp tek gözüyle bana baktı.

"Valla Kamelya'cığım ayfonumu senin için heba etmemeye karar verdim." Kamelya şaşırıp ellerini yüzünden çekip yanıma geldi ve sağ elini alnıma koyup ateşimi ölçtü.

"Allah Allah ateşinde yok kızım senin! Kafana saksı falan mı düştü?"

Kamelya bu sefer de kafamı iki elinin arasına alıp aşağı eğince dayanamayıp ellerini hafifçe ittirdim.

" Kızım yeter bişeyim yok merak etme! Sadece mutluyum. Bence sende birazcık mutlu ol çünkü bu biricik, çok sevdiğin ablan galiba 1 haftalığına Rize'ye gidiyor!" dedim ellerimle kendimi göstererek, ve kocaman gülümsedim. O sırada Kamelya yatağıma çıkıp zıplamaya, az önceki benim yaptıklarımın 2 kat daha fazla sevinç nidaları saçmaya basladı.

"Oley be! Yehuuuu! Tek çocuk gibi yaşayacağım! Yuppiii!!"

Kamelya sevinç nidalarına devam ederken ben çoktan 'küçük,minnak' bavulumu hazırlamış, kot çeketimi üzerime geçiriyordum.

" Kamelya tamam hadi benden ne kadar nefret ettiğini çok güzel bir şekilde anlattın ama benim daha Rize'ye gitmem, oradan da sana fotoğraf atıp, seni kıskandırmam lazım."

Kot ceketimi giyindikten sonra aşağı inip kapıyı açtım, ve Yusuf'a kocaman gülümsedim. " Kanka şimdi yukarıda 'küçüçük' bir bavulcuk var. Sana zahmet onu arabaya kadar taşırmısın?"

Yusuf ilk önce gülüşüme geri dönüş yapıp oda kocaman gülümsemişti ki ben bavul diyince nedense çocuğun yüzü birden düştü. "Ama açelya! O küçücük bavul dediğin bavul, kalıbımı basarım ki dolabının tamamıdır, ve ben belimi çok seviyorum!"

Yusuf'u arkamda bırakıp aşağı indim ve arabaya yaslanıp telefonumu çıkardım. Biricik canım salako arkadaşıma mesaj attım.

Gönderilen; SİNCAP

Kız Rize'ye gidiyomuşuz! Yusuf geldi demin. Anamdan istedi beni sjsjsj

Çok geçmeden, hatta 1 dakika bile geçmeden cevap gelince olduğum yerde kahkaha attım.

Gelen; SİNCAP

Kankaaaaa!

Biliyorum ve bende izin aldım!

Yaniiii bende geliyorum sjsjs

Bu arada öğrendiğime göre sadece aynı bölümde olan ve en başarılı 2 sınıf gidiyormuş. 1 sınıf dokuzlardan yani bu biz oluyoruuuzzzzz! Diğer sınıfta onuncu sınıflardan sjsjssj

Benim yüzüm ekrana bakakalınca bir ses geldi ve kendime anca gelebildim.

"Açelya! Hişştt kızıım! Tatlı şeeeey! bin hadi şu arabaya."

Evet Yusuf'un uyarısıyla yolculuğa geç kalmadan arabaya atladım ve tekrar mesaj kutumu açıp Tuğçe'ye cevap yazmaya başladım.

Gönderilen; SİNCAP

Sakın bana 10/E deme! Ciddiyim kalp krizi sebebi! sjsjsj

Aklımdan geçirmeye bile korksam da 10/E'nin gelmesi, bizim için büyük umut ışığı olabilirdi. Fakat söyle bir durum var, kalbim ne kadar Berk'le aynı otel kalacağıma sevinsede, aklım şuan kaçmak üzere hazırlıklarını yapıyor. Yani eğer Tuğçe 10/E........ Ve bildirim sesi...

Uzaktanda SeverimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin