UZAKTAN

8.Bölüm; İLK AŞK BİTTİ!!!

➡️İşte bomba gibi bir yeni bölüm!
Hepinizi öpüyor ve iyi okumalar diliyorum💖😇😇⬅️

5 Gün Sonra;

Bu aralar Sena'da  bi haller vardı ki sormayın gitsin! Aras'ın doğum gününe son iki gün kala beni Istanbul'da gezdirmediği  avm kalmamıştı yahu. Neymiş çok güzel ve özel olmalıymışım. Peh! Ben onun için özel olsam nolurdu sanki? O gün ona resmen rezil olmuştum ve o günden sonra hiç konuşmamıştım Aras'la. Prenses Rüya'ydı ve ben anlamlandıramadığım bir şekilde kıskançlık yapmıştım. En kötüsü de bunu Aras'ın farketmiş olmasıydı. Melek beni AVM nin içinde bir o mağaza bir bu mağaza gezdirip duruyor, üstüne seçtiği kıyafetleri de beğenmiyordu. Yine bir mağazanın önünden geçerken bir kıyafet gördüm ve ona gösterdim. Elbise gerçekten de çok güzeldi. Madonna yaka dantel işlemeli beyaz bir elbiseydi. Ben bunu giyerdim işte. Ne fazla iddialı ne de fazla sade işte aradığım tam olarak buydu. Ama bunu tabii ki Aras için giymeyecektim. Sadece o çiyanı hasedinden çatlakmak için giyecektim. Birazcık zarafet görsün görgüsüz çiyan. Sena'ya baktığımda beni çekiştirip mağazaya soktu. Sanırım bu sefer çekiştirmesine izin verebilirdim. Gidip elbiseyi aldıktan sonra hemen eve gidip hazırlanmaya başladık. İşin giyinme kısmı bittiğinde tam olarak hazır bir şekilde Sena'ya bakmaya  gittiğimde beni baştan aşağıya süzdü. Sonrasında baktı, kafasını 'olmamış'  gibi salladı. Bana yaklaşıp elini saçlarıma uzattı ve o kadar uğraştığım topuzumu açıp saçlarıma iki dakika içinde fön çekti. Bu sefer bir daha süzdüğünde bu sefer güldü:

"Ay Deniz! Yemin ederim partideki her kız hasedinden çatlayacak. Özellikle de Ceyda." deyip sinsice sırıttı. Partideki diğer kızlar umrumda değildi benim için önemli olan o Ceyda çiyanını hasedinden çatlakmaktı. Ve bu akşam çok güzel ve adrenalin dolu olacaktı.. bundan kesinlikle emindim..

🎂 🎂 🎂 🎂 🎂 🎂 🎂 🎂 🎂 🎉

Bora'nın arabasından indiğimde herkesin gözleri üstüme çevrilmişti. Hizmetliler dahil herkes bana bakıyordu. Yavaş yavaş holden bahçeye doğru ilerlerken gözlerim sadece o çiyanı arıyordu. Şuan Aras bile umrumda değildi. Gerçi birazcık umrumdaydı. Son zamanlarda onu o kadar düşünmeye başlamıştım ki bunun adını koymayı bir türlü başaramıyordum. Bu düşüncelerimin beni ele geçirmesinden çok korkuyordum. Bahçeye girdiğimde  gözlerim Baran'ın olduğu masayı aradı. Açıkçası biraz gergindim çünkü göz önünde olmak tuhaf hissettiriyordu. Ama bunu göstermeyecektim. Tanıdık bir yüz bana el salladığında arkama baktım Bora'lar çoktan Baran'ın olduğu masaya geçmiş beni bekliyorlardı. Yine iç sesim beni oyalamıştı. Kendime geldiğimde karşımda takım elbise giymiş bir çift yeşil göz duruyordu. Bana bakıp:

"Sen..., Çok farklı görünüyorsun." Dedi duraksayarak. Az önce o benden etkilenmiş miydi? Bu içimde bir yerlerde tatlı bir şeyin kıpırdanmasına neden oldu. İçten bir gülümseme ve birazda takılarak ona:

"Nasıl yani farklı derken?" Deyip güldüm. O da ilk başta şaşırıp sonra güldükten sonra kulağıma eğilip fısıltıyla bana "Annemden sonra gördüğüm en zarif,nayif ve güzel kişisin." Dedi. Bedenim bir anda buz kesti. Sevgilisi varken bunu bana söylemesi hiç iyi bir şey değildi. Ama hoşuma da gitmedi değil hani şimdi. Eminim o Ceyda çiyanı şuan kıskançlıktan çıldırıyor olmalıydı. Benden biraz uzaklaştıktan sonra tebessüm edip Bora'ların yanına ilerlemeye başladım.

Aras'tan;

Ceyda yine her zamanki gibi çok abartılı bir kıyafet giymiş ve beni şaşırtmamıştı. Onu artık umursamıyor oluşum yüzünden olacaktır ki  böyle bir tercih yapmış olmalıydı. Ama bir şeyi unutuyordu ki, o da beni böyle şeylerle kandıramayacağıydı. Hiçbir zaman böyle şeylerle tav olan biri değildim. Onunla neden sevgili olduğumu düşündükçe beynimin içine edesim geliyordu. Bu bir yanlıştı ve bunu sonlandırmak zorundaydım. Partiden sonra bunu ona açıklayacaktım, çünkü şuan herkesin içinde ne o, ne de kendi keyfimi kaçırmak bu akşam son isteyeceğim şeydi. Ceyda bana bakıp dudaklarına uzandığında başımı çevirdim. Huzursuzlukla yanağımı öpüp geri çekildiğinde onu umursamadan kalkıp içeriye doğru hareketlendim. Evin bahçe kapısına giderken karşıdan gelen Deniz'i görüp duraksadım. Üstünde beyaz bir elbiseyle tam bir melek gibi görünüyordu. Bora ve Sena kendi masalarına geçerken Deniz'e bir adım atıp;