"Yola çıkalım" dedi Eren. Tabi havasından geçilmezdi o an, çünkü gidecekleri milyonlar eden malikane Eren'e tamamen dedesinden Eren'e kalmıştı. Bu bile Barış Enis ve Atakan' ı Eren'in yanında sönük bırakıyordu. Gerçi bu dört arkadaşın birbirlerini kıskanacak bi durumları yoktu. Ortaokuldan üniversite mezunu olana kadar hep beraberlerdi. Artık herkes hazırdı. Ancak bir durak daha vardı. Yolun yarısında Atakan " kızlar? " diye bağırınca Eren bir "of" çekip geri dönü. Tabi saat sabahın beşi olunca sorun değildi. Kızların yanına gidince asıl sorun ortaya çıktı. Tam dört kız ama dokuz bavul vardı. İşte o zaman barış " ben demiştim " dedi. Nedeni bindikleri 4 çarpı 4 arabanın arkasında bir de karavan vardı. Kızlar uykulu ve şişkin gözleri ile arabaya bindi. Sude yarım yamalak bir " günydın " diyebildi sadece. Ama diğerleri elif, Sinem ve Rüveyda bindikleri gibi gözleri kapandı. Uzun bir altı saatten sonra neredeyse terk edilmiş gibi ormanın ortasında duran tam üç kat bir bodrumlu eve vardılar. Eren yine tatlı bir ego ile " bize yeter herhalde " diyip güldü. Hepsi ona bir tebessüm attı. Tabi Elif hariç. O her zamanki cool tavırlarıyla " peki" dedi. Enis sonuna bi nokta ekledi. Tabi onca bavulu taşımak erkeklere kalmıştı. Hepsi ikişer bavul aldı. Kızlarda bi bavulu zor taşıdı. Hepsi kapını önünde toplanmış Eren'in kapyı açmasını bekliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİBE KADAR
HorrorBir grup üniversite mezunu arkadaş mezuniyetlerini kutlamak için bir aylığına arkadaşlarını dedesinden kalan yıllar önce nedensizce kullanıma kapatılan bir dağ evinde bir aylığına kalmaya giderler ancak korku peşlerini bırakmayacak gibidir. Not: Bu...
