O gece herkes için korku ile komedinin karışık yaşandığı bir geceydi. Sarmaş dolaş yakalananlar, cam kırığından korkanlar ve tabi ki de sürpriz davetli ve ya kurbanlar ile geçen bir gece idi... Bi ip ucu veriyim size; aslında Elif Irmak' ı hiç sevmezdi. Aslında evde hiç bir kız Irmak' ı sevmezdi. Ve bu grup şakayı çok severdi. Yani sonuç olarak Irmak iyisinden ve ya kötüsünden fazlasıyla şakaya maruz kalıcaktı. Evde herşey , yani Eren ile Barış dışında , her şey normaldi. Eve yavaş yavaş alışıyorlardı. Sabah herkes orman manzarası önünde kahvaltısını ederken Elif'in telefonu çaldı. " aaa. Ponçik girl arkadaşııım " diyerek açtı telefonu. Tabi kahvaltıyı hazırlayan kızlar dışında herkes uykuluydu. Ve bu bağırmışın üstüne önce Eren kahvesini üzerine, Atakan sa çatalını pencereden aşağıya düşürdü. Elif bunların üzerine o altında sinsilik yatan cidi bakışlarını bırakıp, gözünden yaş gelene kadar gülmeye başladı. E tabi herkes de ona katıldı. Irmak'ı Eren dışında çok tanıyan yoktu. Ve Irmak bu ortamda çok sevilmediğini ufacık da olsa sezmişti. O yüzden daha çok Eren'e yakın oturuyordu. Kahvaltı boyunca herkes Irmak ve Eren'e baktılar. Sonunda Eren " ya gençler şu gözlerinizle zihnimi okuyo gibisiniz, yani ne var abi bi kızla yan yana oturuyorsam. Hem Elif de Barış la yan yana oturuyor " deyince herşey orada koptu. Elif " mal mal mal mal mal" diyip kalktı. Ki zaten kahvaltı da bitmişti. Sabahın yenilediği o enerji ile Sude ortamı yumuşatmak için " hadi D' mi C'mi oynayalım dedi. E tabi kimse hayır demeyince masaya oturdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİBE KADAR
HororBir grup üniversite mezunu arkadaş mezuniyetlerini kutlamak için bir aylığına arkadaşlarını dedesinden kalan yıllar önce nedensizce kullanıma kapatılan bir dağ evinde bir aylığına kalmaya giderler ancak korku peşlerini bırakmayacak gibidir. Not: Bu...