Eren kendini üç kardeş Yani Atakan, Sinem ve Rüveyda'nın ölümünden sorumlu tutuyordu. Hatta nerdeyse delirecekti. Olaylar karşısında Eren'e karşı utancını gizleyemese de Sude, çareyi Eren'e teselli verip, iyi şeylerden bahsetmeye çalışıyordu. Aslında hiç biri o an normal değildi. Barış ve Sude Atakan'ın ikiye bölünüşünü izledi ve Eren Irmak'ın çıplak ve kafasız bedenini gördü. Elif ise diğerlerine göre hiç birşey yaşamamış sayılırdı. Barış Atakan'ın o halini düşünüp, " başka bi yolu yoktu kanka!" diyordu dışından belli ederek. Enis! Ama o nerdeydi?
İlk öne Eren'in aklına geldi bu soru. Ama dışarda Eren'in o gördüğü ama anlam veremediği garip yaratıklar olabilirdi. " Barış benle gelmek zorundasın, Enis i bulmamız lazım "dedi. Barış " E kızlar nolucak?" dedi. Sude bizi merak etmeyin der gibi bakınca, çocuklar da çıkmak zorunda kaldı. Eren elinde bir tüfek ve Barış arkasında bir balta Eren'i takip ediyordu. Yavaş ve sessiz adımlarla ormanda ilerlerken "çat" o da ne? İşte yine o diye geçirdi içinden Eren. O şey tam da Eren'e doğru geliyordu. Eren geri adım atarken, Ayağı kayıp yere düştü. Eren olduğu yerde durduğu için sanki canavar onu göremiyordu. Artık canavar gözünü Barış'a dikmişti.
Sude ve Elif ise evde tek olan biteni düşünüyorlardı. Sude "bence Serra'yı aramalıyız" dedi. Elif "aynen bencede" dedi. Suda telefonu eline alıp Serra'yı aradı. Serra'yı uzun süre kabul ettirmeye çalıştıktan sonra, sonunda serra kabul etmişti. Bu arada barış canavarın önünden ya kaçacaktı, ya da Eren'i kurtaracaktı. Barış tüm cesaretimi toplayıp elindeki baltayı canavara fırlattı. Canavar geriye doğru bir adım attıktan sonra hemen Eren'i tutup kendine doğru çekti. Ve kaçmaya başladılar. Ancak Enis'ten bir iz yoktu. Maalesef eve bu haberle dönmeleri gerekiyordu. Evde herşey nerdeyse normale dönmüştü. Barış bi konuyu açmakta kararlıydı. " Eren, sen neden Enise bi cevap vermedin, hani D' C'mi oynarken?" dedi Barış evin sessizliğini bozarak. Eren " ya bi cevap vermek istemedim çünkü diğerlerini üzmek istemedim, ya aslında... neyse bana şunu hatırlatma bi daha" dedi Eren sinirli bi şekilde. Ama Elif'in vidalı kulağından kaçar mı? " dur bakıyım, sen ne diyecektin? Aaa yoksa... Sude mi , ooooo" deyince ciddiyet evi terk edip gitti. Herkes Elif'e dik dik bakınca Elif teslim oldu ve " evet Eren ben söylerim o zaman. Aslında Eren sudenin onu sevdiğini hep biliyodu. Aslında o kadar zaman içinde hoşlanmamak elde değil. Eren de bi şeyler hissetti ama açılamadı. Siz birbirinizi seviyorsunuz. O kadar!" Diyince Sude sevindi ama ağzını tutamadı, " ben de senin kimi" diyemedim Elif ağzına tokatı oturttu.
E bi günde böyle bitmedi ama biz bitti sayalım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİBE KADAR
HorrorBir grup üniversite mezunu arkadaş mezuniyetlerini kutlamak için bir aylığına arkadaşlarını dedesinden kalan yıllar önce nedensizce kullanıma kapatılan bir dağ evinde bir aylığına kalmaya giderler ancak korku peşlerini bırakmayacak gibidir. Not: Bu...