DİBE KADAR

Tık... Tık... Tık

Tam da kavganın ortasında kapı çaldı. Kavgadan habersiz Sude merdivenleri tek yek inip kapıyı açtı. " Aaa... Irmak canım arkadaşım" diye sevinince Sude kavganın tüm ciddiyetini bozdu. Tabi ki de kavga orada bitmemişti. Irmak da Elif'in davetlisiydi. Irmak soğuktan donmak üzere olan eşyaları ile içeri girdi. Tir tir titriyordu. Enis hemen eşyalarını alıp odasına çıkardı. Kızlar hep beraber şömine başında iken diğer erkekler de oturmuş Eren'in telefonundan ( bi şeyler) videolar izliyorlardı. Eren ile Barış'ın hala çözülmemiş bir davaları vardı. Ama bunu çözücek olanda Atakan'dı tabi ki de. "Ya gençler niye bu kadar kasvetliyiz ki" dedi. Kızlar da hep bir ağızdan "aynen" diye bağırdılar. Hemen ardından da Eren bir şarkı açtı. Herkes biraz olsun neşeliydi. Ve ilk gün böyle geçti. Tabi normal kısmı. Aslında Eren ve Sude iyi anlaşan arkadaşlardı. Ve o gece ikisi de evin çatısında ki teleskop dan etrafa bakıyorlardı. Sude biraz bakınırken bir geyik gördü. " Eren buna gelip bakmalısın " dedi. Eren teleskop baktı. Birazcık aradı ve " evet gerçekten çok güzeller " demesiyle geri çekilmesi bir olmuştu. Aslında Eren hiç görmediği birini aslında insan olduğuna bile kara veremediği bir şey görmüştü. Sude Eren'e ne gördüğünü sorduğunda Eren Sude'yi korkutmamak için bi şey söylemedi. Ve aynı anda aşağıdan ses gelince iyice korktular. Eren " arkadaşlar artık komik değil tamam mı " dedi. Bir anda Atakan üstlerine doğru bağırarak çıktı ve o an kamera flaşları patladı. Fotoğraf karesine baktıkların da Sude Eren'e öyle bir sarılmıştı ki Barış " işte "grinin elli tonu 2" nin yeni kapak resmi " dedi.