~3~

403 23 4
                                    

Şarkı: BTS-Dna

Uyandığımda kolum sızlıyordu. Elimi koluma götürdüm. Bir sıvı hissettim. Yavaşça yorganı kaldırdım. Kolum kanlar içindeydi! Kapı açıldı ve üç tane siyah adam, ellerinde silahla girdiler. Birden silahlar patladı.

Telaşla uyandım. Terlemiştim. Etrafıma bakındım. Henüz karanlıktı. Koluma baktım. Gayet sağlamdı. İçime bir rahatlık düşmüştü ancak şimdi uyuyamazdım.
"Kumsal."
Cevap vermedi.
"Bir bak!"
"Hah?"
"Azıcık kibar ol!"
İlkokul derslerine dönmüştük.
"Ne oldu?"
"Ya ben kâbus gördüm."
"İyi yaptın."
"Adamlar bizi öldürmeye gelirse?"
"Saçmalama!"
"Saçmalamıyorum. Kaç tane adam var. Biri gelip öldürürse kimsenin ruhu da duymaz."
"Hehe aferin."
Derin bir iç çektim. Yorganımın altına girdim. Tam gözlerimi kapattım ki birden ses duydum. Gözlerim etrafı incelemeye başladı. Karanlıktı. Bu yüzden bir şey göremiyordum. Karanlıktan nefret ettim o an. Ayağa kalktım. Kalbimin hızlı hızlı atmasını umursamayarak odayı dolandım. Ancak bir şey yoktu. Kulaklarımı bir çığlık sesi doldurdu. Kumsal da irkilerek yere düştü. Şu an ona gülemezdim. Titreyen elimi kapıya uzattım. Kapıyı açtım. Hemen yanımızdaki odanın kapısı açıktı.
"Kumsal gel."
Ona döndüm. Yerde uyuyakalmıştı bile. Merakıma engel olamayarak odaya girdim. Görünürde bir şey yoktu. Kapının arkasına baktım. Bakmamla çığlık atmam bir oldu. Sarışın, beyaz tenli bir kız, kanlar içinde yerde yatıyordu. Yarası derin gibi durmuyordu. Ya da çok derin gibi... Neredeyse herkes odaya toplandı. (Bütün kızlar toplandık geldi aklıma kkkk). Işığı açtılar. Yavaşça yanına çömeldim. Midemin bulanmasına aldırış etmiyordum. Hem alışmalıydım. Gözüm bir kâğıda kaydı. Elime aldım. Kanlı bir parmak izi vardı.
'Beni bulun da görelim.'
Yazıyordu. Âdeta bizimle dalga geçiyordu. Birden elimden alındı kâğıt.
"Bu bizimle dalga mı geçiyor?"
Bir kız bunu bağırarak söylemişti. Aklımı okuduğunu düşünmedim değil.
"Kesinlikle öyle."
Diye ekledi yanındaki kız.
"Demek dalga geçiyor. Bizimle dalga geçmek neymiş görecek!"
Diye bağırdı sarışın, yeşil gözlü, beyaz tenli bir erkek. Bizimle dalga geçecek kadar cesareti varsa karşımıza çıkma cesareti de vardır. Kumsal'ın yeni geldiğini gördüm.
"Ne oldu?"
"Bak da gör."
Yavaşça çekilmemle okulu çığlığın basması bir oldu.
"Yavaş."
"O ölmüş mü?"
Tekrar yanına gittim. Nabzını yokladım.
"Çok yavaş."
Birden bir doktor geldi. Okuldaki doktor olmalıydı. Okulda özel doktor bile varmış.

Belki bir şey bulurum, diye düşünerek okulu dolanmaya başladım.
"Nereye?"
Bu sesi tanımıyordum.
"Cevap versene!"
Susmaya devam ettim.
"Sana bir şey sordum."
'Acaba katil mi?' diye düşünmeden edemedim.
"Böyle olmasını istemezdim."
Birden bana doğru koştuğunu hissettim. Adımlarımı hızlandırdım. Birden eli boynumu kavradı. Sonrasında bıçağı boynuma dayadı.
"Son duanı et."


SELAM OKURLAR! BU BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ? HİKAYENİN GİDİŞATI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZİ YORUMLARDA BELİRTMEYİ UNUTMAYIN.

GÖRÜŞÜRÜZ!!!



Dedektif OkulumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin