Flower Boy •sope¹✔

let's be friends

Saat gecenin geç saatlerine doğru ilerlerken,iki genç ellerindeki çaylarla birlikte güzel kokulu dükkanın önüne oturmuşlardı.

Yoonginin gözleri dalıp gitmişti.Çiçeklere bakıyordu.Hoseok onun dalıp gittiğini görünce gülümsedi.Geldiğinden beri sırtından çıkarmadığı çantasıyla aynı renge sahip mor sümbüllere dalmıştı.

"Mor sümbüller güzeldir.Güzel kokarlar."

Yoongi Hoseokun konuştuğunu farkedince gözlerini ona çevirdi.Ağzına kadar getirdiği bardağı indirip parmağıyla güzel bakıldığı belli olan çiçekleri işaret etti.

"Anlamını biliyor musun?"

Hoseok nefesini dışarı verirken kafasını yana yatırdı.

"Tabiki.Mor sümbul bağlılık ve sonsuz sevgidir."

Siyah saçlı,gözleri hala çiçeklerdeyken gülümsedi.Sevmişti burayı.Arkadan hala çalışan küçük televizyonun sesi geliyordu.Hoseokun çalıştırdığı elektrikli sobaysa üşümesini engelliyordu.

"Senin bir favorin var mı peki?"

Hoseok hızla kafasını salladı ve parmakları hemen pembe karanfilleri buldu.

"İşte onlar."

"Çok güzeller."

"Evet öyleler."

Yoongi anlam oyununu sevmişti.

"Peki onların anlamı ne?"

Kahverengi saçlı olan,kafasını diğer yana yatırıp saçlarını arkaya iterken sesli bir nefes verdi.Karşısındaki onun ne kadar kusursuz göründüğünü düşündü.

"Aslında..Birçok anlamı var.Duygularının saf ve içten olduğunu gösterir.Ya da verdiğin kadının senin için ne kadar değerli olduğunu anlatırsın.Sen benim gözümde bu çiçek kadar güzelsin demektir."

Hoseok geceye minik bir kıkırtı saldı.

"Bu yüzden,anneme sürekli götürürüm."

Yoonginin dudakları iyice yukarı kıvrıldı.Uzun parmakları kupasını iyice kavradı ve son yudumunu aldı.

"Bütün bunları bilmen şaşırtıcı Hoseok."

Hoseok gülümsedi.Sobanın yaydığı turuncu ışık,yüzüne çarpıyordu ve uykusunu getirmişti.Omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Çocukluğumdan beri bu çiçeklerin içindeyim."

Karşısındaki gözler saate kaydı ve aceleyle ayaklandı.

"Gitmeliyim.."

Hoseok da ayaklanıp gülümsedi.Yoongi kızarmış burnuyla gözüne tatlı geldi.

"Çay için teşekkürler.Seninle konuşmak güzeldi Hoseok."

"Ah evet.Seninlede Yoongi."

"O zaman arkadaşız?"

Hoseokun güzel kahkası kulaklarını büyülerken elini tutması için uzattı.İki genç el sıkıştılar ve tam o sırada bir kar tanesi elleri arasında eriyip gitti.

"Kesinlikle arkadaşız."

Yoongi gülümsedi ve karlar yoğunlaşmadan eve gitmek için küçük, sıcak dükkandan ayrıldı.

Hoseok tebesümmü silinememişken yeniden kamp sandalyesine oturdu.Normalde geceleri arkadaşı olarak Jimin gelirdi.Ama arayıp nakil işlemleri olduğunu söylemişti.Yanlız kalmadığı için seviniyordu.Üstelik Yoongiyle tanıştığı, görüntüsünün aksi biri olduğunu öğrendiği için mutluydu.