Bende seviyorum diyemezdim.

16 0 0
                                    

Göktuğ'dan..

'Tuana beni korkutuyorsun.' 'Lütfen anlat artık şunu!' "Göktuğ buradan gidelim..hemen..."

Göğsümde yatarken o kadar masum ve çaresizdi ki onu yurda bırakamadım.Kucakladığım gibi evime götürdüm.Annem uyumuştu.Sessizce kapıyı açıp odama çıkardım.İtiraz etmemişti.Şaşırmıştım doğrusu.. Yatağıma oturttum.Biraz korkmuş olsa da ona bir şey yapmayacağımdan emindi,emindim.. Rahat hissetsin diye ona bir tişört ve hiç kimseyle paylaşamadığım Lakers şortumu verdim.

'Sen giyin,bende bir şeyler hazırlıyım.'

"Tamam,çabuk gel.." sesi oldukça bitkindi.Bir şeyden korktuğu bariz belliydi fakat lanet kafam sadece Enes'e odaklanmıştı.Tuana'ya bir şey mi yapmıştı? Yoksa Tuana mı ona bir şey yaptı.Deliricektim.Mutfağa gidip sandiviç tarzı bir şeyler hazırladım.Portakal suyu alıp odama yöneldim.

Kapıyı çaldım ses yok.Bir kez daha çaldım yine ses yok.Ve bir kez daha çalmayı beklemeden direk odaya girdim.Ama Tuana yoktu?! Yatağa oturdum.Her ne kadar erkek olsamda gözlerim dolmuştu işte.Bir el omuzlarımdan tuttu.Tam can verecekken yeniden hayata bağlanmış gibi oldum adeta...

Arkamı döndüğümde beklediğim kişi;Tuana duruyordu tüm sevecenliğiyle. Yanıma oturdu.Kumral,uzun saçlarını bileğinden hiç çıkarmadığı bandanasıyla toplamış,verdiğim kıyafetleri giymişti.Kıkırdayarak,

"Sadece yüzümü yıkamaya gittim" dedi.Bakışlarım yüzüne kaydı.Pembe dudakları beyaz tenine incelikle kondurulmuş,gözleri özenle kenarlarından tutulup çekikleştirilmişti.Şuan bakıyorumda benim kıyafetlerimin içinde kaybolmuştu Tuanam.

"Heyy,neye gülüyorsun?"

'Hiiç,sadece kıyafetlerim,biraz küçük gelmiş' diyerek kıkırdadım.Tabii oda kıkırdadı. Hazırladıklarımı yemeden konuşmak istediğini söyledi.-Buan hiç bitmesin- yine göğsümde yatıyordu.

Lütfen kalp atışlarımı duymasın,lütfen..

~

Göğsüne yattım.Rahatlamıştım.

Açıkçası huzuru; Göktuğ'un göğsünde bulabileceğimi hiç düşünmemiştim...

Dejavu?!

Daha fazla uzatmamam gerektiğini düşünüp konuşmaya başladım.Daha doğrusu konuşamadım. Kalp atışları kuvvetli bir şekilde duyuluyordu. Benimkilerin de farksız olduğu söylenemezdi.

Göktuğ'un yüzüne baktım. Onun da bana baktığını görünce hemen gözlerimi kaçırdım.
Lütfen anlamasın..

(Bu gece başımdan geçenleri anlattım.)

Sinirlenmişti.. Enes'e,bana,kendine.. Çok sinirlenmişti..

Hiç bir şey söylemedi.Tam beni yurda bırakmasını rica edecekken;

'Tuana..b-ben..seni' nefes aldı.Bu uzun soluklu bir nefesti. 'Gerçekten çok seviyorum.'

Bunları anlatmamdan sonra vereceği tepkinin şiddetini ölçmeye çalışırken onun söylediği şey afallamama yetmişti.Kendimi ondan çekip yüzüne baktım.Sinir,korku,heyecan ve sevgi..Hepsini aynı anda görebilmiştim gözlerinde.Bütün bunlara rağmen seviyor muydu yani?

Bende,seni Göktuğ bende seni..

Diyemezdim.Çünkü ben ona layık birisi değildim.Hiç bir şey demeden göğsüne gömdüm kafamı.Kokusunu içime çektim,sonsuza kadar yetecek şekilde.Saçlarımı okşadı..Ve uyudu.Kollarından sıyrılıp kıyafetlerimi giydim.Yüzünü izleyip,saçlarına bir öpücük kondurdum.Korkarak,ayaklarım titreye titreye attım kendimi sokağa.

Ne olursa olsun ben ona layık değildim.Ve onuda kara deliğime sürükleyemezdim.

Dairesel koridorlarda köşe kapmacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin