1

530 59 17
                                    

byunbaek: Telefonumu değiştirdim, numaran yok bu yüzden son çare olarak sosyal medya hesaplarından sana ulaşmayı düşündüm.

byunbaek: Hâlâ bu hesabımı kullanıyorsun bilmiyorum.

byunbaek: İnanmak istemiyorum birçok şeye, bu da onlardan biri.

byunbaek: Benden tamamen soyutlandığın başka bir hayatının olmasına inanamıyorum ve bunu kabullenemiyorum.

byunbaek: Dünya güneşin etrafını turluyor ve aynı zamanda kendi etrafında dönüyor. Böylelikle sensiz geçen 421. günü selamladım erkenden, yine seninle birlikte.

byunbaek: Sadece bir kez beraber uyumuştuk -ki uyuyan kişi sendin, ben sadece seni izlemiştim- o gecenin sabahında uykusuz olsam bile kronikleşmiş yorgunluğum geçmişti birkaç saatliğine.

byunbaek: Hatırlıyor musun Jongdae?

byunbaek: Seni ne denli üzdüğümü,

byunbaek: Ben hıçkırarak ağlarken beni küçük bedeninin içine sokacak kadar sıkı sarılmanı,

byunbaek: Banyoda uzun kaldığın için buruşan parmaklarınla yüzüme dokunup beni sinir etmeni,

byunbaek: ve seni ne kadar sevdiğimi.

byunbaek: Seni sevdiğimi unutmuş olamazsın Jongdae.

byunbaek: Çünkü sen, kalbime yapışmış bir leke gibisin.

byunbaek: Çıkmıyor o leke.

byunbaek: Demem o ki, unutmak çıkarmaz Jongdae.

byunbaek: Ölüm bile lekelerimizi kalbimizden çıkaramaz.

—bdt.

i'll search the universe :: baekchenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin