Multi:Gizem Ulaş
-Başlangıç-
"Sana,bana onu çabuk ver dedim. Buna hakkın yok"
"Lan abinim ben senin. Tabii ki de telefonunu karıştırma hakkım var." başta 'nah' çekip sonra üzerine atladım. Hödükoğluhödük sabah bizim kız grubuyla konuşurken sevgilimle konuştuğumu sanıp telefonumu elimden almıştı.
"Ya bırak dedim sana!" diye cırladım. Sonuçta ben de bir kızdım ve fazlasıyla özelim vardı. Hem de abimin asla görmemesi gerektiği türden.
"Kızım ne direttin ha. Söyle işte şu şif..." cümlesini tamamlattırmadan koltuğa çıkıp sırtına çıktım ve Saçlarını çekiştirmeye başladım. Benim boyum kısa olduğundan değil de bu ağaç gövdesi-yani canım abim-fazla uzundu. Abimin saçlarını çekiştirirken kafamda bir terlik hissettim. Abim de terliği karnında hissetmiş olacak ki saçlarını benden kurtarmak yerine karnını tutmaya başladı.
"O neydi öyle lan." abimin bu tepkisine karşımda ellerini beline koymuş sinirli annemi görene kadar güldüm. Sonrası zaten Allah kerim.
Annem "Ali ver oğlum şuna telefonunu. Bağırttırıp durma." dediğinde abime 'kudur' bakışını yollamadan edemedim.
"Ama anne ya."
"Gizem kızım terlik koleksiyonumdan pembe terliklerimi getir. Abinin kafasına çok yakışır." tam gidecekken abim saçımdan tuttu. Öküz. Gitmemi istemiyorsan kolumdan veya omzumdan tutsana orangutan götü. Bunları aklımdan geçirirken abim isteksiz bir şekilde telefonumu,aşkımı,yaşama sebebimi bana doğru uzattı. Bir zafer edasıyla telefonumu aldım ve annemi yanağından öptüm.
"Seni Seviyorum annelerin en bir tanesi." deyip kahvaltı masasına oturdum. Salamları ağzıma tıkarken görüş açıma bir adet uykulu Ata girdi. "Ooo sonunda uyanabildin Ata'cığım. Kıyamet kopsa haberin olmayacak geri zekalı." Annem bana ters ters bakarken "Yani canım kardeşim demek istedim." diye bir şey salladım.
"Sana da günaydın canım ablacığım." dedi Canım'ı vurgulayarak.
"Gün çoktan aydı ama yine de sen bilirsin." derin bir nefes aldı ve masaya oturdu. Bu 'sabah sabah hiç çekilmiyorsun. Artık bir sus.' anlamına geliyordu. Mesajı aldıktan sonra salamları ağzıma tıkmaya devam ettim.
Abim "Yeme artık. Senin iyiliğin için söylüyorum. Kilo alacaksın sonra." diyip tabağı önümden aldı. Tüm iştahım kaçmıştı. Her sabah salamlar ona kalsın diye bunu yapıyordu gıcık.
"Ben doydum. Okula gidiyorum." diyerek kalktım. Tam kapıyı açacağım sırada zil çaldı. Kapıyı açtım. Emre,Buğra,Hale ve Pelin gelmişti. Hale alt komşumuz,kızılkafa ve güzel olan Turunçgilimiz,Pelin de üst komşumuz sarışın ve inek olan Bücürümüz. Emre ile Buğra karşı binamızda oturan ve abimin beni ilk defa bir erkekten kıskanmadığı kişiler. Ya da kısacası Marulumuz ile Baykuşumuz. E tabi en vazgeçilmezleri olan ben Mavişleri. Bizim Tayfa tamamlandığına göre hayde okula.
