0.5

62 5 0
                                    

Dersten sıkılmıştım ve pencereden dışarı bakınıyordum.
Görüş açıma Damon takıldığında nereye gittiğini tahmin etmeye başladım.
Üstünde basketbol forması ve sol kolunun altında  basketbol topu vardı.
Okulun arkasındaki basketbol sahasına gidiyordu.
Fakat basketbol sahası buradan gözükmediği için onu basketbol izlerken göremeyecektim.

Etrafa bakınıp fizik hocasından lavabo izni alarak sınıftan çıktım.
Koşa koşa tuvalete gidip tepedeki küçük  dikdörtgen pencerenin bulunduğu  uçtaki tuvalete girerek kapıyı ardımdan kapattım.

Tuvaletin uzerine çıkıp pencereyi açtım.
Eğer birisi gelseydi kesinlikle beni görürdü.
Damon için ne hallere giriyordum!

Pencereden kafamı uzatıp basketbol sahasına yeni giren Damona baktım.

İlk defa bugün göz göze gelmiştik. O an belli edeceğim sanmıştım fakat yüz ifademi hiç bozmamıştım.
Yalnız bana biraz daha yaklaşsaydı büyük bir gürültü ile atan kalp sesimi duyabilirdi.

Anonim: Düşüncelisin Damon.

Anonim: Bütün gün boyumca seni düşündüm.

Anonim: Aslında bunu her gün yapıyorum.

Damon cebindeki telefonu çıkararak sahanın ortasına oturdu.

Anonim: Terlisin Damon ve soğuk taş  zemine oturuyorsun.

Anonim: Kalk oradan hasta olacaksın.

Damon: Neredesin?

Anonim: Hiç göremeyeceğin bir yerde.

Damon: Beni takip mi ediyorsun?

Anonim: Seni basketbol oynarken izlemeyi seviyorum diyelim.

Anonim: Aslında senin her şeyini seviyorum.

Damon: Biliyorum.

Anonim: Hiç gülmüyorsun Damon.

Anonim: Neden?

Anonim: Yoksa yüzünde karışıklar çıkmasın ve hemen yaşlanmayasın diye mi?

Damon: Alakası yok.

Damon: Uğruna gülüncek bir şey yokken niye güleyim.

Anonim: Seninle kişiliklerimiz çok farklı Damon.

Anonim: Ama farklılıklar iyidir.

Anonim: Senin kişiliğinle benim kişiliğim bir araya gelirse birbirimizi tamamlarız.

Damon: Sanmıyorum minik sıçan.

Damon: Seninle sadece düzüşürken bir tam oluruz. O da muhtemelen bir kaç saat sürer.

Anonim: İğrençsin Damon.

Damon: Şuan ki yüz ifadeni görmek isterdim.

Damon kafasını telefondan kaldırıp etrafa bakınmaya başladı.
Rahattım.
Beni burada göremezdi.
Sessizce ona bakmaya devam ettim. Bir anda gözleri beni bulduğunda uzakta olsa bile dudağının yukarıya doğru kıvrıldığını fark etmiştim.

Hızla aşağıya inip duvara yaslandım.
Fazlasıyla yukarıdaydım. Beni görse bile bulanık görmüş olmalıydı. Zaten pencere beni yeterince saklamıştı.

Damon: Seni gördüm minik sıçan.

Nobody Knows|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin