Multı-ceyhun
Bölüm şarkısı- emircan iğrek aşk yasal cinayet (Ben emircan iğrek'in sesini Tan'ın sesi yerine koyuyorum. Sizde öyle koyup dinlerseniz belki daha etkili olur iyi olumalar dilerim🙃🙃❤️🌸🦋)Gözlerimi her kapattığımda gözleri zihnimin karanlığında beliriyordu. Ne gün yaşamıştım ama öyle. Adamlar gidince beni iktirip arkasını dönmüş ve gitmişti. Bu kadar öküz olmasına ne gerek vardı anlamamıştım.
Sabah uyandığımda ise grip olmuştum. Her yanım dökülüyordu ve uyumaya çalışıyordum. Ama o yakınlığımız zihnime düşüyor uyutmuyordu beni. Kalkıp bir bitki çayı yaptım kendime ve koltukta battaniyelere sarılıp oturdum. Yaz günü grip olmayı başarabilen bir ben vardım sanırım. Ki bu sıcaklarda battaniye ile oturmak ayrı bir başarının göstergesiydi.
Kapı çaldı. Zorlanarak açtım. Kerem gelmişti.
"Kızım hava 40 dereceye dayandı sen burda battaniye ile otur aklını mı kaçırdın"
"Keyfimden değil grip olmuşum ve üşüyorum"
Kerem elini anlıma koydu. Elinin soğukluğu tüm bedenime yayıldı ve titredim.
"Kızım yanıyosun kalk"
Cevap verecek halim dahi yoktu. Kerem beni kucağına alıp banyoya götürdü.
"Ah Güneş Ah koca kış turp gibi gez yazın ortasında ateşler içinde yan!"
Baba gibi söylenmesine güldüm. Endişeli görünüyordu. Beni öylece duşa soktu.
"Kerem bu çok soğuk!"
Kollarımı bedenime sarmış tir tir titrerken bir süre sonra suya alıştı bedenim. Daha sonra ateşim normale yaklaşınca havlu ile kuruladı beni.
"Ben salonda bekliyorum üzerini değiştir doktora gidelim"
"Ya serum iğne uğraşmayalım kerem akşam akşam"
"Çabuk ol bekliyorum"
Oflayarak hazırlandım odamda. Sonra taksiye binip hastaneye gittik. Doktor muayne ederken üzerine kusup rezil olmuştum. Sonra da serum takıp yatırdılar beni hastaneye. Kerem kenarda koltukta oturuyordu. Yan tarafa aceleyle sedye getirdiler.
"Trafik kazası ! Hasta şoka giriyor !"
Hastanın kim olduğuna baktığımda bedenim şokla sarsıldı. Tan'ı burda görmeyi ummuyordum. Kereme döndüğümde oda bakıyordu.
"Kerem Tan . Ona ne olmuş!"
Korkuyla ağlamaya başladığımda serumu söküp başlarına gittim. Ani kalkmamla başım dönerken kerem kolumdan tutunca dengemi sağladım yeniden.
"Güneş ne yaptığını sanıyorsun!"
"Kerem Tan!"
"Sakin ol güzelim. Sen burda otur ben ne olduğunu öğrenicem."
Başımla onayladığımda göz yaşımı silerken hemşirenin birisi gelip serumu tekrar taktı. Sedyeyi ameliyathaneye götürürlerken kerem de gitti peşlerinden. Serumsuz kolumu anlıma koydum ve sarsılarak ağlamaya başladım.
Göz yaşlarım yabancı için akıyordu. Beni kendine yaklaştırmayan,altın sarısı saçlarında kaybolduğum yabancı...
İzlediğim filmlerde olur sanıyordum. İlk görüşte üzerine çöken o hisler, gördüğün anda sende bıraktığı etki. Yaşanmadan bilinmiyor öğrenilmiyor demekki.
Kapının önünde bir çocuk telefonda Tan'dan bahsetmişti. Şaşkınlıkla dinlemeye başladım.
"Durumunu bilmiyorum henüz anne. (...) tamam anne sen yanında kal ben sana ara ara haber vericem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN YERİ
General FictionTAN YERİ AĞARIRKEN SENİ BURDA GÖRMEK İSTİYORUM...TAM BURDA Seni gördüğüm anda başladı hikayem. Vücudumda dolaşan kanser hücresi gibi sardın içimi. Önce yayıldın sonra öldürdün... Kahve fincanından tüten dumanın kokusu gibi yayıldı kokun saçlarından...