Bu kitabın takipçisi var mı bilmiyorum ama umarım vardır. Bölümü biraz geç yayınladım, baya geciktirdim ama üzgünüm. Umarım beğenirsiniz, biraz uzun bir bölüm. İyi okumalar, sizi seviyorum^^.
*****
"LÜTFEN! LÜTFEN KUDRETLİ BYUN BAEKHYUN! LÜTFEN CANIMI BAĞIŞLA!" Sehun'u ikinci kez gebertmek için peşinden koşuyordum. Geri zekalı Sehun ona zarar veremeyeceğimi bilmesine rağmen onu çok pis korkutmuştum çünkü Chanyeol'ün yanında ağzını tutamamıştı. Ve Tao'nun saklı kalmasını istediği sırrı ağzından kaçırdığı zaman Chanyeol resmen ruh haliyle bembeyaz kesilmişti ama çok şükür ki dede ortaya çıkmıştı.
Ama bilin bakalım on dakika önce Chanyeol ne sordu? "Suhen miydi neydi, Tao'nun sırrını nereden biliyor?"
Oh Suhen, öbür tarafa göndereceğim seni. Neden beni seviyorsun diye sormak yerine Tao'yu soruyorsun? Tamam konunun açılmasını çok istediğimden değilde...
Tao'nun Anuptafobisi varmış. Yani bekar kalma korkusu ve bu gittikçe daha da kötü bir hal alan psikolojik sorunuymuş. Bu yüzden Chanyeol'ümün dudaklarına bile yapışmış.
Sehun'un üstüne atladım ve beraber yere kapaklandık. "Seni havuç kafalı." dedim, Sehun'un boynunu mıncıklayarak. Sehun çığlık attı. "ACITTI!" dedi. "Gerçekten mi?" dedim şaşkınlıkla. "Hayır ama bağırmak istedim."
"Sen bir yellozsun."
"Ne yapayım Baekhyun. Öldüğünü-"
"KOMA!"
"Komaya girdiğini bilmiyordum ki! Bilsem hiç bir şey söylemezdim." dedi Sehun. "Affetmedim." dedim. "Niye?" dedi Sehun yalvarır bir ses tonuyla. Sinsice gülümsedim ve, "Eğer bana düğününden önce neden saçını turuncuya boyattığını söylersen affedeceğim!" dedim. Sehun'un suratı düştü. "Baekhyun..." dedi soğuk bir ses tonuyla, "Bu konu hakkında konuşmayı sevmiyorum ve istemiyorum. Neden unutmuşken yaramı gündeme getiriyorsun?" dedi Sehun. Ah harika, şimdi o trip atacak ve ben haksız o haklı olacak. "Aman neyse!" Ve yine bir klişe sonlanır. "Evleneceğim kişi için yaptım, en sevdiği renk turuncuydu diye. Daha fazla soru yok." dedi Sehun.
Üstünden kalktım. "Şimdi, Chanyeol'ü ne yapacağız?" dedim Sehun'a. "Bence ilk önce sana bir telefon çalalım yoksa Junmyeon ağzına sıçacak. Bu arada patronların göbekli ve çirkin olması gerekmez mi? Junmyeon neden kaslı ve bu kadar yakışıklı?" Telefon ekranına bakan Sehun'un telefon ekranına baktım. "Sende Junmyeon'un fotoğrafı ne arıyor?!" diye bağırdım dehşetle. Ve şu ana kadar Junmyeon'u ilk kez dikkatlice inceledim ve ağzım açık kaldı.
"Bu fotoğrafı nerede, ne zaman ve nasıl çektin?" dedim. "Jongdae bir keresinde beni iş yerinize götürdü sonra duvarın orada duran ciddi bakışlı patronunuzu görünce fotoğrafını çaktırmadan çektim." dedi Sehun. "Ama nasıl? Biz ölüyüz, nasıl kamerada çıktı bu adam?" dedim. "Gerçekten bir fikrim yok. Bu telefonla kendi fotoğraflarımı bile çekebiliyorum, sanırım bizim aleme geçince lensi de uyum sağladı." dedi Sehun. Mantıklı. Birkaç kere beraber fotoğraf çekinmiştik ve benim bu soruyu şimdi sormam ayrı bir salaklık seviyesi sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel of Death (ChanBaek)
FanficBaekhyun, ölmüş fakat öbür dünyaya gitmek yerine burada kalıp bir ölüm meleği olmuştu. Park Chanyeol, ünlü bir şarkıcıydı fakat ünü yavaş yavaş kayboluyordu. Ama Baekhyun ona sırılsıklam aşıktı. Bir gün Chanyeol kaza geçirdiğinde, Baekhyun'un onun c...