Yatağımda huzurla uzanıyor ve elimde telefonumla bir film izleyip anlamaya çalışıyordum ki tam o anda kapım sertçe vurulmaya başladı.
"BAEKHYUN! BAEKHYUN! ORADA MISIN?! NE OLUR ORADA OL!" diyen Tao'nun sesi kulaklarıma doldu. Tek kaşımı kaldırıp kapıya baktım. Burada değilmişim gibi yaparak bu garip felsefik filmi anlamaya çalışmaya devam edebilirdim.
"BAEKHYUN! AH LANET OLSUN!" dedi Tao, "Evde değil galiba."
"OF GERİ ZEKALI!" diye bağırdım. "BEKLE GELİYORUM!" dedim ve telefonu kapatıp yatağın üstüne bırakarak kapıya yöneldim. "Ne oldu?" diyerek kapıyı açtığımda, Tao ve Tao'nun elini tutan göz bebeği tamamen siyah olan, bembeyaz tenli, oyuncak ayıya sarılmış bir çocukla karşılaştım. Çocuğun dudakları aynı zamanda kıpkırmızıydı, tişörtü ve pantolonunda küçük yırtıklar vardı ve en ayırt edici özelliği teninin üstündeki beyaz ışıklardı. "Aman Tanrım," dedim. "Tao, yanında neden bir vahşi ruh var?"
"V-vahşi ruh mu?" dedi. "Evet, vahşi ruh." dedim. Çocuğa dönüp tekrar baktım, göz bebekleri tamamen siyah olsa da korkusu açıkça seçiliyordu. "Ruhun bir de vahşisi mi var? Ne oluyor ki o?" dedi Tao. "Bir ruhun, dünyada kalması için verilen izin on senedir Tao," dedim, aklıma Sehun gelerek. Onun onuncu senesinin dolmasına az kalmıştı. "On seneleri dolduktan bir kaç gün içerisinde yavaş yavaş vahşileşirler ve zarar vermeye başlarlar. Yaşayanlara musallat olurlar, hiç mi korku filmi izlemedin oradaki gibi işte." dedim.
"Hiç zararı yok gibi duruyor." dedi Tao elini tuttu çocuğa bakarak. Çocuğun önüne eğildim ve onunla göz göze gelip gülümsedim ve saçını okşadım. Saçını okşamamla ürkekçe geri çekildi. "Korkma, sana zarar vermem." dedim. "O sadece bir çocuk, ne gibi bir zararı olabilir ki Tao? Muhtemelen neden dünyada olduğunu, neden büyüyemediğini ve neden tanıdığı insanların özellikle ailesinin onu fark etmediğini merak ediyordur."
Gözlerimin dolduğunu fark ettim. Ama yaşların akmasına izin vermeden kol yenimle sildim ve ayağa kalktım. "Onu nerede buldun?"
"Kahve almaya gitmiştim, elimde kahveyle arabama doğru yürürken aniden koşarak önümden geçti, neredeyse kahvemi dökmeme sebep oluyordu. Benden arkasından dikkat et enik diye bağırdım. Sonra gelip bana sarıldı ve bir dahada bırakmadı. İnsanların bana deli gibi bakmaya başladığını fark ettiğimde onun bir ruh olduğunu anladım bu yüzden sana geldim." dedi Tao. "Koşuyor muydu?" dedim tekrara gerek duyarak. "Evet, bir şeyden kaçıyormuş gibi." diye yanıtladı Tao.
Bir şeyden kaçıyormuş gibi... Ah lanet olsun, zebanilerden kaçıyordu. "Zebanilerden kaçıyor!" dedim. Tao irkildi. "Z-zebani mi? Hani şu cehennemin şeyleri olan mı?"
"Evet, cehennemin melekleri olanlar. Onları sadece vahşi ruhlar hâlâ dünya üstündeyse ve geri dönmeyi hâlâ reddediyorlarsa gönderiyorlar" dedim. Tao etrafına baktı. "Zebanileri göremem değil mi?" dedi bir umutla. "Görebilirsin." dedim. "Ah kahretsin."
"İçeri girin." dedim ve kapının önünden çekildim. "Bo," diye seslendim kapının önünde uyuyan köpeğe. "Sehun hariç insan dışı bir şey görürsen iki kez havla tamam mı?" diyerek elimle iki yaptım. Bo dili dışarıda bir şekilde beni anladığını belli eden bir bakış attı ve uykusuna geri döndü.
Tao harabenin içine şaşkınlıkla bakıyordu. Aa, ben Tao'nun Sehun'dan hoşlandığını Sehun'a söylemeyi unutmuştum! Neyse artık, geldiğinde söylerim. Acaba Chanyeol neredeydi? Dünden beri onu görmemiştim, Bo'nun eve geri dönmesini sağlamıştı.
"Çocuk seninle hiç konuştu mu Tao?" dedim. "Hayır hiç konuşmadı, sorularıma hiç yanıt vermedi. İsmini sordum, çikolata uzattım ama bana tepki vermedi. Sadece geçtiğimiz her yerde, tüm her yeri süzdü." diye yanıtladı Tao. Yatağa oturmaları için işaret ettim. Kapıyı kapattım ve gidip yine çocuğun önünde eğildim ve ona gülümsedim. "Korkmana gerek yok, seni onlara vermeyiz." dedim ve yine saçını karıştırdım. Bu sefer bana korkuyla bakmak yerine gülümsedi. "Oyuncak ayın ne kadar tatlıymış, adı ne?" dedim. Ayıyı bana doğru uzatıp, peluş hayvanın göğsünü gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel of Death (ChanBaek)
FanficBaekhyun, ölmüş fakat öbür dünyaya gitmek yerine burada kalıp bir ölüm meleği olmuştu. Park Chanyeol, ünlü bir şarkıcıydı fakat ünü yavaş yavaş kayboluyordu. Ama Baekhyun ona sırılsıklam aşıktı. Bir gün Chanyeol kaza geçirdiğinde, Baekhyun'un onun c...