Sabah gözümü açtığımda saate baktım saat 9:30 du. Tam kalkıyodum ki kapı çalındı
- Girin
- Günaydın efendim ben evin çalışını zeynep kahvaltı hazır herkes sizi bekliyor
- Tamam geliyorum teşekkür ederim zeynep ablacım.
- Rica ederim efendim
- ya bide şey bana efendim demesen sonuçta ben senden küçüğüm dediğimde zeynep abla sıcacık bi gülüşle beni onayladı.
- Peki güneşcim diyerek odadan çıktı. Valizimi açtığımda üstüme beyazlı siyahlı adidas yarım kısakollu altıma siyah şortu giydim. Saçımı da tepeten bağalayarak aşağıya indim.
- Günaydın diyerek gökhanın yanına ilerlerdim
-Günaydın güzelim diyen oğuz abime gülümsedim tabağıma iki üç zeytin koyarken annem ile babam geldi.
Annem;
- Günaydın yavrularım
-Günaydın diyerek yemeğe başladık çok geçemeden babam cümlesine başladı ;
- Bugün napmayı düşünüyorsunuz oğuz abim;
- Kuzenlerle tanıştırcaz güneşi baba
- Güzel akşama geç kalmayın çünkü aile yemeğimiz var
- Merak etme mertlerle geliriz biz. Kardeşim yemeğin bittiyse hazırlan istersen
- Olur diyip yukarı çıktım. Valizin içindenÇıkartarak giydim. Saçımı da maşa yapıp dalgalandırdım. Rimel ve mat bir ruj sürerek aşağıya indim.
- Ben hazırım da abimler nerde diyip zeynep ablaya döndüm.
- Onlar arabada seni bekliyorlar
- Anladım o zaman görüşürüz ablacım diyip çıktım. Önümde siyah bir spor araba arkasında spor beyaz araba vardı.
Oğuz abim camı indirerek atla dedi. Ve hemen bindim.
- kaç yaşındasın
- 17 sen?
- 22 Demek dövüşüyoruz
- Ha o konu evet öyle bir şeyler var.
- Ne zamandır dövüşüyorsun
- Çok uzun zamandır değil sadece devir değişti ve bu hayatta daima teksin bi kaç savunma dersleri aldım diyelim.
- Haklısın devir değişti ama bu üstümüz ne hayır çünkü ben kıyafet göremiyorum.
- Klasik erkek kıskançlıkları
- İşin çok zor
- Neden
- Başında 3 tane kıskanç bi erkek ve seni gerçekten seven İnsan var.
- Beni ne kadar tanıyosun ki
- Senin beni görmediğin kadar
- Nasıl yani sen hep çevremdemiydin
- Elbette kız kardeşim olduğunu öğrendiğim de 18 yaşındaydım. Babama kızmıştım bizim bir kardeşimiz olduğunu saklamıştı. Sonra babamla konuştum bize niye söylemedin, neden sakladın diye bağırıp çağırdım. Sonra babam durumu iza etti haklımıydı bilmiyorum ama bu seni bırakması gerektiği anlamına gelmez. Zamanı gelince daha detaylı konuşuruz zaten.
- Keşke bırakmasaydı babam.
- Neden
- Anne sevgisi veya ne biliyim kardeş sevgisi görmedim. Mesela ben kardeşliği denizlerden öğrendim. Onların annesi benim annem oldu öyle diyeyim zamanı gelince konuşuruz olur mu?
- Olur ki zaten geldik diyip arabayı durdurdu. Arabadan inip tam cafenin kapısından giriş yapcaktım ki omzumda bir el hissettim elin sahibine bakınca rahatladım bu kişi çınar abim di. Karşımızda kalabalık bir masa duruyordu. Oraya doğru ilerledik. Çınar abim masaya geçerek;
- Selam gençler diyip oturdu. Çınarın yanında ben, benim yanımda oğuz abim ve oğuz abimin yanında gökhan oturuyordu. Karşımıda ise 3 tane bir erkek oturuyordu. Soldaki esmer siyah saçlı yapılı olan elini uzatarak;
- demek yenilmezlerin kızı sensin ben mert çelik, ortancımız meriç ve en küçğümüz savaş dedi.
- güneş diyip selam verdim. Abim garsonu çağırdı ve herkes sipariş verdi. Daha sonra mert abi lafa girerek
- ee nasılsın yani biraz yabancılık çekiyorsundur illaki de aşılabildin mi? Tam cevap verecekken ikizim sağolsun
- Yuh abi daha sabah geldi
- oda doğru. Hangi okulda okuycak sın peki belli mi ?
- bilmem ki. Çınar abim araya girerek
- sence diyip sırıttı?
- yenilmezler koleji
- aynen.
- o zaman edebiyat öğretmenine merhaba de kuzen diyince şaşırdım.
- nasıl yani edebiyat öğretmenimisin.
- evet diyip gülümsedi. Adını savaş olduğunu öğrendiğim kuzenim lafa atlayarak;
- kaçıncı sınıfsın ?
- 11 sen ?
- 12 Sevgilin var mı? Diye sordu ve tüm gözler bana döndü.
- yok
- hiç oldu mu?
- 1 tane oldu ama kısa sürdü 2 hafta falan sürdü.
- neden bitti ki ?
- boşver uzun hikaye olmadı bi ara anlatırım kuzen diyip gülümsedim oda peki diyerek aynı şekilde gülümsedi.
- daha sonra kulağımı tanıdık bir ses doldurdu.
- selam gençlik diyerek masadakilerle selamlaşan çağlardı. Ve savaşın yanına geçti.
- nasılsın yenilmez diyerek gülümsedi. Ben de aynı şekilde;
- iyiyim eğilmez sen diyip sırıttım. Bu kadar mıyız dedim. Ve sorunu cevaplayan meriç
- yani anne tarafı olarak evet ama baba tarafındakiler olarak hayır ama onlarda birazdan gelirler herhalde dedi.
- anladım dedim. Hep birlikte sohbet muhabbet ettik sohbetimiz kahkalarla ilerliyordu. Sanki uzun zamandır bu aile de yaşıyormuş gibiydim. Hepsi iyiler di baya hemde. Galiba kızlardan bir tek ben tipsizim. Hepsi maşallah metordu anam. Daha sonra kapıdan baran ve beren giriş yaptılar. Selam gençler diyip masaya geçtiler. Selam diyerek karşılık verdik. Daha sonra bir iki saat oturduk saate baktığımda 5:30 zaman ne ara bu kadar çabuk geçti bilmiyorum ama hepsini sevmiştim. Oğuz abim lafa girerken düşüncelerimden uzaklaştım ve
- hadi millet kalkalım annem bekliyor.
- desene baya kalabalığız
- ee herhalde olum sonuçta kardeşim geldi diyip elini omzuma attı ve bana sıcacık gülümsemesini sundu. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Daha sonra arabalara bindik. 5-10 dakika sonra ışıkalrda denk geldik. Sağ tarafta mert abimler sol tarafta ise çınar abim le gökhan vardı. Mert abi camı indirince oğuz ve çınar abim de indirdi. Mert abim;
- varmısın yarışa yenilmez diyip muzipçe sırıttı. Abim tam bir şey diyecekti ki
- hay hay mert bey zevkle diyip aynı şekilde sırıttım
- mert abim oo diyip sırıttı o zaman başlayalım bakalım güneş hanım.
- lütfen dedim o sırada çınar abim;
- o zaman 3-2-1 diyerek başlattı yarışı.
Şuan fazlasıyla hızlıydık ama bu durumdan memnundum hızı severdim daha çok ta motorda severdim. 20 dakikalık yol 10 dakikada bitti. Eve geldiğimizde arabadan indik abimle
- ve kazanan oğuz yenilmez diyip sırıttım. Oğuz abim de sırıtarak saçlarımı karıştırdı.
- mert abim saylamam olum çamura yatma hakkımı kulanıyorum diyip sırıttı. Hep birlikte eve doğru yol aldık. Ve kapıyı tanımadığım bir kadın açtı hemde elinde bir çocukla.
- Hoşgeldiniz çocuklar dedi. Mert abim;
- Hoşbulduk yenge dedi. Yengem olan kadın bana dönerek
- yeni yiğenim sensin galiba diyip beni kucakladı
- evet benim dedim. Çağlar lafa atlayarak;
- annem asya güneş ve kardeşim berat. Annecim bu da güneş dedi.
- memnun oldum tekrardan dedim. Gökhan da araya girerek ee hadi içeri dedi. Hepimiz içeri girdik. Salona doğru geçerken çağlar;
- Eliz yok mu anne.
- daha gelmedi annecim dedi.
- ne demek gelmedi anne ne işi var bu saate kadar dışarda.
- oğlum gezsin işte ne var
- tabi canım ne var en fazla çağlar bey olduğu yerde çıldırır demi
- oof çağalar al kardeşini bak onunla ilgilen. Gelir bi- diyordu ki yengem. Al işte bak geldi diyip kapıya yöneldi.
- herkese merhaba diyerek içeri girdi. İlk önce bana dönerek.
- güneş abla dedi gülümseyerek
- bende gülümseyerek merhaba elizcim dedim. O sırada çağlar beratı kucağıma vererek elizin karşısına geçti.
- nerdesin sen abim
- arkadaşlarla birlikteydim abi.
- kim bu arkadaş kız ? Erkek? Ve bu saatte kadar naptınız
- şey erkekli kızlıydı abicim ayrıca gezdik sinemaya falan girdik.
- kızlı erkekli öyle mi?
- evet
- birde bu kıyafetle kızım kaç kere diycem sana kısa giyinme, erkek ortamına girme kızım beni deli etme.
- ne var canım allah allah kız alt tarafı dışarı çıkıp eğlenmiş. Sen hiç mi eğlenmiyorsun oğlum.
- aslansın be güneş abla. Evet sen de kız erkek ortamına giriyorsun ben bişi diyomuyum
- yok bir de deseydin ben abinim senin tabi diyemezsin. Ayrıca güneş tutma sunun tarafını.
- taraf tutmak değil çağlarcım. Kız bir defa dünyaya geliyor bırakta istediği gibi davransın eğer bu kadar çok sıkarsan sana net olamaz ki. Hep bir şeyleri gizlemek gereksiniminde bulunur ister istemez. Ayrıca sende elizcim dozunu aşmadan hareket et olur mu?
- abim bi rahat bıraksın söz valla aşmam.
- söz mü ?
- evet
- iyi bakalım bu sefer görmezden gelcem ama bir daha bu kadar kısa giyinme. Eliz gözlerini devirerek
- niye ablam olmadı ki dedi. Çağlar tam bişi diyecekti ki lafa atladım.
- boşver emin ol abi daha iyi.
- eminmisin daha yeni abilerin oldu. Şimdilik böyleler biraz daha zaman geçsin görürüm ben seni dedi ve o sırada elizin kafasına oğuz abimden doğru bi terlik uçtu.
- Edepsiz dedi dalgaya vurarak. Ne güzel işte bak yedi tane abin var kızım daha ne ?
- ay aman ben daha biri ile zor baş ediyorum. Diğerleri kalsın dedi oda dalgaya vurarak. Savaşta
- vayy demek öyle ha
- ya savaş abiciğim öyle değil
- tamam eliz tamam dedi savaş.
- ya siz de benim abimsiniz çağlardan farkınız yokki.
- tabi tabi dedi oğuz abim
- yaa bak
- şaka yapıyoruz güzelim istesen istemesen de abileriniz biz senin dedi. Ve zeynep abla yanımıza gelerek sofra hazır çocuklar hadi gelin dedi. Hepimiz sofraya geçtik. Beratla birbirimizi çok sevmiştik. Hem çok tatlı hem de çok masumdu. Yengem ben den almaya kalkıştı ama berat daha çok sarıldı.
- istersen ben yedirebilirim yenge
- zahmet olmasın kızım
- lafı bile olmaz yengecim. Beratın ağzına çorba tutarken babam;
- herkes biliyor ki güneş bizim kızımız ailemize yeni katıldı ama artık hep bizimle olucaktır. O zaman ailemize hoşgeldin güneş yenilmez dedi babam.
- Hoşbulduk dedim. O sırada kapı çaldı
- Nerde o diyerek salona bağrarak yaşlı bir adam girdi.
- çınar abi kim bu?
- Dedemiz güneşçim. Babamızın babası. Adamın gözleri benle buluşınca mümkünmüş gibi kaşlarını daha çok çattı. Ay göçüm sanki ben sana bayılıyorum. Kafamdaki düşünceden kendimi geri çekerek
- Hoşgeldiniz
- hiç hoşbulmadım. Babaa ayıp değil mi yaptığın dedi babam
- bi oğlan daha doğuramadın be gelin.
- baba ne var ki oda evalat oda evlat.
- Ben oğlan istiyordum. Kız falan değil.
- Dedee doğru konuş.
- Pardon da naptım ben size.
- sen sus. Tabi buldun malı mürklü bi ana - baba tabiki konarsın demi.
- Kusura bakmayın ama ben mal mürk meraklısı değilim. Çok şükür daha o kadar aç gözlü olmadım.
- öylemi mağdem meraklı değilsin şimdi burdan defolup gidersin.
- Hay hay diyip beratı yengeme verdim. Ve tam giderken gökhan koluma yapıştı.
- Nereye gidiyon.
- Istenmediğim yerde durmam. Baban da ordan kimse hiç bir yere gitmiyor ayrıcabu yaptığın hiç hoş değil baba oda senin torunun
- Benim torunlarım belli evlat sonradan gelen benin torunum değildir.
- Aylanında bi kızı var baba ona laf yok ama dimi.
- O bizimle büyüdü kerim. Ama bu kız bizimle büyümedi hem ayla benim kızım.
- Acaba kimin yüzünden bizimle büyemedi. Hem bade de senin kızın.
- Kerim! Bu kız bu evden gidicek işte o kadar diye bağırınca berat ağlamaya başladı.
- elizcim sen kardeşini de alıp yukarı çık hadi canım diyip gönderdim. Onlar yukarı çıkınca dedeme döndüm. Pardon da ben size naptım ?
- Ne mi yaptın ulan senin o doğduğun lanet günde ben eşimi kaybettim uğursuzsun çokta çirkindin de seni elaleme göstermeye utanıyordum.
- Gökhan ikizim değil mi? Sadece ben mi yani?
- sen ilk başta göstermedin kendini. Gökhan doğduktan yarım saat sonra sen doğdun ve ben de eşimi gömdüm uğursuz şey. Babam da;
- Baba yeter!
- sen bana rest mi çekiyorsun lan eğer bu kız gitmezse seni evlatlıkdan silerim.
- Umrum da bile değil baba. Ben sayende uzun zamandır kızımdan ayrı kaldım daha fazla da kalmak istemiyorum.
- Öylemi kerim efendi. Başına büyük bela aldın görürsün sen.
- Sakın baba! Asla ona dokunmıycaksın. Çocuklarımdan uzak dur baba.
- Görüşcez diyip çıkıp gitti. Babama dönüp;
- Ben özür dillerim böyle olsun istemezdim baba.
- Senin bi suçunyok asıl benözur dillerim seni bıraktığım için ama artık bırakmıycam seni diyip anlıma öpücuk kondurdu. Hadi git yat istersen sonuçta yarın okula gidiceksin. Oğuz abim;
- bizim okul dimi baba.
- tabiki de. Daha sonra yengem;
- hadi çağlarcım kalkalım bizde diyip tam kalkarken yengeme dönüp;
- çağlar burda kalabilir mi? Ayni okuldayız zatende dimi?
- evet canım kalsında rahatsız etmeseydik. Babam da;
- çağlar benimde oğlum sayılır asyacım rahatsızlık da ne duymamış olalaım. Bende ;
- Hatta tüm kuzenlerim kalsın olur mu ? Hepsini çok sevdim
- olur kızım hepsi kalsın. Zeynep hanım kalacak yerleri ayarlarmısınız.
- tabi kerim bey diyip gitti ben de abimlere dönerek ;
- işte bu bee diyip sırıttım. Onalarda benle birlikte güldüler. Daha sonra hepimiz kendimizi uykuya bıraktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece sen mutsuz değilsin bu hayatta
Genç Kurguailesinin umrunda olmayan, sadece 4 kişi sayesinde ayakta kalan bir kızın hikayesidir.