JİMİN 2

201 19 1
                                    

MJae:

- Bide geçmiş kendini tanıtıyor. Sen kendini ne sanıyorsun? O kız orada o açıları çekerken sen onu çektin. Sonra gelip onun karışısına ne yüzle çıkıyorsun.

Ben konuşmaya başladım.

- O gün seni öldürmüştü .

- Neyse tanıştığımıza göre artık ben işimin başına dönüyorum. Hepinize birer kulaklık veriyorum. Dışarı çıkmak istediğiniz an bana uyarı geliyor. Çıkabilirsiniz ama ben demeden kimse ile görüşemezsiniz.

- Ne kadar süre kalacağız burada?

- Ben ne kadar dersem.

- Bizi burada tutacak neyin var?

- Bunu siz istediniz. Elimde Min Ji'nin yasak olan bir yere girdiği bir video, Min Jae'nin birini dövdüğü bir video ve son olarak senin birini öldürdüğünün videosu var.

- Bunun sende olduğunu kanıtla.

- Peki.

Bulunduğumuz yer sadece büyük bir odaydı ve odada bir sürü bilgisayar ve bir monitör vardı. Monitöre yansıttı. Tüm videolar gerçekten vardı.

- Şimdi oldu mu?

Min Ji:

- Yoona biz zaten senin yanında duracağız. Nereye gidersen git.

- Neyse duygusal anlarınızı dinleyecek ve izleyecek durumda değilim.

Ben çok yorulmuştum gerçekten.

- Bize iş vereceksin anladım. Peki senin görevin ne?

- Orasını bana bırakın. Şimdi Min Jae sen Jimin'in arkadaşı olmaya çalışacaksın.

MJae:

- Kafayı mı yedin? Beni tanıyor.

- Biliyorum. Sen Yoona'yı bulamadığını söyleyeceksin. Ayrıca onu ilk defa görmüş gibi şaşıracaksın. 2 yıldır Yoona'yı aradığını söyleyeceksin. O zaman seni Yoona'yı bulmak için kullanabilir.

- Ama be..

- Min Ji sen Jimin'in en yakın arkadaşı ile konuşacaksın. Beraber çok vakit geçiriyorlar.  Mutlaka yeri biliyordur.

- Ben onun yanındayken Jimin gelirse ne olacak? Ya ölürsem.

- Jimin'e görünmezsen sorun olmaz. Yoona'ya görevini sonra söyleyeceğim. Bu kadar. Şimdi hepinize adresleri veriyorum.

- Bir dakika ya. Sen hiçbir şey yapmayacak gibi duruyorsun.

- Min Ji verdiğim adrese git. Kaçmaya çalışırsan anlarım. Aynı şekilde siz de öyle. Neyse hadi işlerin başına.

Min Ji ve Min Jae gitti.

- Yoona sana gelince. Ben işlerimi hallettikten sonra seni yem olarak kullanacağım.

- Tamam.

- Korkmuyor musun?

- Hayır. Zaten burada senin gibi bir pislikle beraber kalıyorum. Bundan daha kötüsü olamaz herhalde.

- Peki nasıl düşünürsen düşün. Ben çıkıyorum. Kaçmaya çalışma kaçarsan zaten geri yakalarım ama beni boşuna uğraştırma.

- İyi tamam.

O da gitti. Koltuğa oturdum. Yağmur hiçbir zaman durmuyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Çünkü aklıma hep ormanda yaşadıklarım geliyordu. Hicbir zaman unutamayacağım o anılarım. Moralimin düzelmesi gerekiyordu. Ayrıca çok acıkmıştım. Hemen dolaba gittim. Dolapta hiç yemek yoktu. Sadece içecek vardı. Diğer dolaplara baktım. Sonunda bir tane çikolata buldum. Yaklaşık 7 aydır hiç çikolata yememiştim. Hemen yemeye başladım. Tadi gerçekten çok güzeldi. Ben yerken kapı açıldı. İçeri Min Joon girdi. Çikolata elimdeyken beni gördü.

KATİL KİM? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin