Bir anda ağlamaya başladım. Çünkü Jimin ile konuşuyordu. Çok düzgün bir şekilde. Min Joon bana şaşkınlıkla baktı.
- Ne oldu? Kadını mı tanıyorsun?
- O kadın.. O kadın benim annem.
- Ne?
Çok şiddetli bir şekilde ağlıyordum. Annemi görmüyordum. Şimdi ise ilk gördüğüm zaman Jimin'in evi. Bir anda şoka girdim. Sesi açmasını istedim. Dinlemeye başladık.
- Jimin biliyorsun kızım kaçırıldı.
- Evet biliyorum. Eminim sen de kimin kaçırdığını biliyorsun.
Bunu duyunca bir anda elim ayağım kesildi.
- Evet biliyorum. O kişi sensin.
Çantasından para çıkarttı. İlk defa benim için bir şey yapacak diye düşündüm.
- Al bu parayı ve kızım polise bir şey söylemeden öldür onu.
Ben.. kafayı yemiştim. Çünkü annem beni öldürmesi için para veriyordu. O kadar komik bir durumdu ki gülmeye başladım.
- Bu para yeterli olmaz.
- Öldürdükten sonra 2 katı.
- Anlaştık.
Min Joon sesi kapattı.
Ben sakince koltuğa oturdum. Bu durum çok garipti.
- Yoona..
- Gördün mü? Az önce beni öldürmesi için para verdi. A-Annem.
Çok üzülmüştüm. Sevmedigim halde bu çok acıtmıştı
- En iyisi ben yine kaçayım. Ben kaçmak istiyorum. Ben dayanamıyorum. Ben buradan gitmek istiyorum. Ben Yoona olursam delireceğim. Ben ne güzel hayatımı yaşıyordum. Hepsi sizin yüzümüzden. Senin Jimin'in Wonwoo'nun ama bunları başlatan tek pislik annem. Ölmeyi hak eden o. Ben değilim. Ben kötü bir şey yapmadım. Gerçekten. Yok yani yapmadım. Bence bunların hepsi rüya olsun. Ne olur? Uyanayım. Kimseyi tanımamış ve mutlu olayım. Sadece bunu istiyorum.
- Yoona kaçarak olacak bir şey değil. Sen ne kadar kaçarsan kaç yine seni bulur.
- Ben ne yapabilirim? Dayanamıyorum. Ben de insanım.
- Yoona pes etme. Eminim sonunda sen de mutlu olacaksın. Sadece sabretmen lazım.
Min Ji ve Min Jae uyuyorlardı. Onlar uyandılar.
- Ne oluyor?
- Bir şey yok.
- Unni iyi misin?
- Evet. Böyle olmam normal zaten. Kâbus gördüm ona uyandım.
- Peki.
Min Joon:
- Bugün ben izin veriyorum. Üçünüz dışarıya çıkabilirsiniz. Eğlenin gezin ama saat 20.00 de burada olun. Ölmek istemiyorsanız tabii.
- Unni! Hadi hazırlan hemen çıkalım.
- Sağol.
MJae:
- O zaman ben taksi çağırayım. Yürüyerek gitmek tehlikeli.
- İyi de paramız yok ki.
- Benim var biraz. Hadi gidelim.
Ofisten çıktık. Bir piknik alanına gittik. İlk defa hava güzeldi. Oraya oturduk. Girerken yemek için bir şeyler almıştık. Yemeye başladım. Sonra orada bulunan golün kenarına gittik. Orası çok eğlenceliydi . Bir sürü gezilecek yeri vardı. Ben nedense çok mutlu değildim. Gezdikten sonra oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL KİM?
Mystery / ThrillerBENİ ÖLDÜRMEK İSTER MİSİN? "o soruyu sorduğunda aklımda bir sürü düşünce vardı.." • Yazım hataları vardır takmayın.