🎶5

500 43 15
                                    


Sevgili okuyucularım!

İyi okumalar. Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Umarım beğenirsiniz.

Sizleri seviyorum. 🖤

---


Sabah uyandığımda gözlerim dün gece ağladığım için çok ağrıyordu.Ayağa kalkıp dolaba ilerledim.Yerleştirdiğim giysilerimden siyah dar pantolonumu ve kırmızı kazağımı giydim.Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı geçirdim ve telefonumu cebime koydum.

Kapıya doğru yaklaşıp kafamı kapıya dayadım.Ses yoktu.
Saat sabah 9' du.
Uyanmamış olabilirler miydi?

Derin bir nefes alarak kapıyı araladım sessizce.Yavaşça dışarı çıkıp kapımı kilitledim.Anahtarı cebime koyup mutfağa doğru ilerledim.
Mutfağa  girip aldığım nefesi bıraktım.

Karnım çok açtı.Yiyecek bir şeyler hazırlayıp hızlıca odama gitmeliydim.Zorunlu olmadıkça onlarla aynı ortamda bulunmak istemiyordum.Çünkü ya kırılıyordum,ya da sinirleniyordum.

Dolabı açıp içine baktım.Karşılaştığım manzarayla ağzım açıldı.

"Yuh!"dedim hayretle.

Dolap bomboştu,içinde bir tek su vardı.
Dolabı kapatıp,diğer dolapları karıştırmaya başladım.
Hiç bir şey bulamayınca Kim abiyi aramaya karar verdim.

Exo üyeleri ne yemişti fikrim yoktu.Ama onlar illaki kendilerine bir şey bulmuşlardır diye düşünüyordum.

Telefonu açıp Jim abiyi aradım.

"Alo?"

"Alo Jim abi nasılsın?"

"İyiyim Chaeyoung.Sen nasılsın?Çocuklar üzüyorlar mı seni?"

"Yani abi iyi denilebilir biliyorsun laflarını.Şey diyecektim,dolap bomboş yiyecek hiç bir şey yok.Karnım çok acıktı.Buraya gelirken bir kaç bir şey getirir misin?"

"Nasıl olur anlamıyorum.Dün ben dolabı tıka basa doldurdum.O sizi 10 gün idare ederdi.Neyse,tamam ben getiririm bir şeyler merak etme.Görüşürüz."

"Görüşürüz abi."

Telefonu kapatıp mutfaktan  çıkmaya hazırlanırken bir kaç ayak sesi duyup mutfak duvarına saklanıp dinlemeye başladım.

"Kim abiyi arar ondan ister kesin."
Bu Ses Chanyeol' a  aitti.

"Boşver  istesin,en azından Kim abinin ordan buraya gelmesi 2 buçuk saatini alır.O süre boyunca aç kalmış olur."
Konuşan Sehun'du.
Merakla her şeyi dinledim.

Geri kalan konuşmalarını da dinleyince parçalar yerine oturmuştu.

Sırf aç kalayım diye dolaptaki her şeyi boşaltıp odalarında ki buz dolaplarına taşımışlardı.

Bana karşı olan  bu nefretlerine burnum sızlamıştı ama kendimi tutmuştum.

Onlar ben ağlarsam mutlu olurlardı.
İstedikleri tek şey gruptan ayrılıp ,evden defolup gitmemdi.
Ama ben onlara istediklerini vermeyecektim.
Karşılarında dimdik duracaktım.Artık alışmalı ve güçlü olmalıydım.
Durduğum yerden çıkıp bir cesaretle salonda oturup konuşan ikilinin yanından geçip koltuğa oturdum.

"Sende ki bu gurursuzluk ne olacak bilmiyorum."

Sehun bana iğneleyici bir şekilde konuşunca, gözlerimi tam gözlerine diktim.

"Benim hakkımda bir şey bilmene gerek görmüyorum zaten."

Dişlerini sıkıp gülümsedi.

"Defolup git hayatımızdan.İsmini hatırlamıyorum,önemsemediğim için."

Gülüp,"Sehun,Sehun küçük bebek Sehun."dedim alayla.

Chanyeol kaşları çatık şekilde bana bakıyordu.Susmayı tercih etmişti.

"Sen konuşmayı biliyor muydun?Fanların gözde maknaesi ergen Sehunnieee."

Son kelimeyi sesimi incelterek hayranlar gibi yapmıştım.

Sehun dediklerimin nereye çıkacağını merak etmişti.

Yavaş yavaş söylediğim sözlere
sinirlenmeye başlamıştı.

"Defolup gitmiyorum,defolup gitmek senin gibi bebeğe yakışır.Gidebilirsin izin veriyorum.Güle güle."

Bacak bacak üstüne atıp koltukta yayıldığımda Chanyeol;"Bir söz var tam ona yakışıyorsun.Erkek avcısı para seven kızlara yakışır bir söz! "dedi beni ablayla süzerek.

"Sen ne dediğinin farkında mısın?Ne demeye çalışıyorsun sürtük mü?"
Ayağa kalkıp tüm  sinirimle bağırdım.

Chanyeol yerine Sehun tam karşıma dikildiğinde;"Evet!"dedi bağırarak.
"Demeye çalışmıyor-"konuşmasını keserek  attığım tokatla yanağı yan çevrildi ve kızardı.

Şuan Sehun'a tokat atmıştım? BEN?

Kolumu sıkmaya başladığında Chanyeol engel olmaya çalıştı.

"Bizi yalnız bırak!" dedi bağırarak Sehun.

Korkmuyordum.Üzülmüyordum da.

Chanyeol kapıyı kapatıp çıktığında Sehun kolumu iyice sıkarak beni duvara itmeye başladı.

"Bırak kolumu."dedim sinirle.

"Sus."

"Sana bırak dedim Sehun."

"Sus Chaeyoung!"

"Adımı biliyorsun vay be,nasıl hatırladın o minicik beyninle?"

Duvara dayandığında sırtım, Sehun da  tam dibimdeydi.

"Ne kadar istiyorsun?Söyle vereceğim paranı al ve git."

"Doğru konuş,para falan istemiyorum.Ben buraya sadece hayallerim için geldim."

Kahkaha atmaya başladığında;"Delisin sen."dedim."Sinir hastasısın."

"Gitmeyeceksin yani?"

"Evet."dedim burnumu dikerek.

"Sen bilirsin."dedi omzunu silkerek.

Kaşlarımı çatıp,"Ne peşind-"diyemeden
birden beni omzuna almasıyla  bağırmaya başladım.

"Sehun indir beni."

"Sana diyorum indir!"

Bir yandan sırtına vuruyor,bir yandan ayaklarımı oynatıyordum.

2 metre kesin derinliği olan havuzun yanına geldiğimizde yapacağı şeyi anlayıp;" Hayır!"dedim bağırarak."Ben yüz-"

Suyun içine daldığımda çırpınmaya başladım.

5 dakikaya yakın bir süre belki beni çıkarır diye çırpındım ,bir umut bekledim.

Sürekli bir kurtulacak yer aradım,havuzun merdivenlerine çok uzaktaydım.

Ama gelmedi.

Belki  çoktan içeri girmişti.

Vücudum yavaş yavaş iflas ederken bırakıverdim kendimi.

Yaslar dökülüyordu gözlerimden.

Gözlerim kapanırken, "Bilmiyorum."diyordum tekrarlayarak.

"Yüzme bilmiyorum ben."

NEW MEMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin