3.Bölüm

4.3K 197 16
                                    

Arkadaşlar okuyucuların ilgisine çok teşekkür ederim.Daha önceki bölümde +20 vote demiştim fazla vote gelmiyor.Tek yapmanız gereken bir beğeni tuşuna basmak.Lütfen çok görmeyin.İyi okumalar....

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Uyandığımda yanımda hıçkırık sesleri vardı.Ne zamandan beri baygınım, bilmiyordum.Mel gözlerimi açtığımı görmemiş olacak ki hala ağlamaya devam ediyordu.Yerimden biraz doğruldum.Beni farkettiği anda bana boynuma atladı ve "Çok korktum Eve.Seni atan beyaz cesed bana dokunmadı.Yanıma bile yaklaşmadı.İşte en garibi buydu.Sonra senin yanına gittim.Öldüğünü sandım Eve.Çok korktum." diyerek tekrar hıçkırıklara boğuldu.Anlamıyordum.Bayılmadan önce duyduğum ses bir rahip sesiydi ve bana herşeyi kaydet demişti.Tanıklık edeceğim çok şey olduğunu söyledi.Bir şey anlamadım ancak buradan hemen ayrılmak istiyordum.Doğrulduğum gibi elime çantamı aradım.Çantamı karıştırdım ve her şeyin içinde olup olmadığını kontrol ettim.Ancak bu arada içinde küçük bir not buldum.Notta güzel bir el yazısı vardı."Gördüğünü sandığın veya hayal ettiğin şey olarak sanma beni çocuğum.Ben bayılmadan önce gördüğün kişi.Lütfen dediklerimi dinle ve kameranla her şeyi kaydet.Burada deli saçmalığı çok şey yok aslında.Tek olup biten sırlar.İş ortağınla sana güveniyorum.Arada böyle notlar göreceksin.Notları dikkate al.O notları ben yazdım.Bu notlar hayatını kurtaracak." Elim titremeye başlamıştı.Bu not beni nasıl hayatta tutacaktı?Ne sırları vardı? Şuanda tek istediğim şey o beyaz cesetten kurtulup evime gitmekti.Mel'in kolundan tuttuğum gibi dışarı sürükledim ancak girdiğimiz pencere bulunan odanın kapısı bile kilitliydi.Yanımda bir adet ağlayan Mel ve elimde bulunan bu küçük not...Beni nasıl hayatta tutacaktı ki?Ayrıca burda beni öldürmek isteyen kim vardı?Koridorda deliler gibi dolanırken karşıma bir oda çıktı.Üstünde spor odası yazıyordu.İçeri daldım çünkü koridor boyunca açık olan tek kapıydı ve ayrıca bir tımarhanede neden spor odası olur ki?İçeri daldım ve ışık olmadığını farkettim.Elime kamera aldım ve gece görüş özelliğiyle kolumu resmen vantuzlayan Mel'le birlikte spor odasında dolanmaya başladım.O an anladım ki gerçekten bir tımarhanede spor odası olmaz.Çünkü burası 2 KANLI sedye ve kanlı tuvaletlerden ibaretti.Yerlerdede kan izleri vardı.Mel'in bunları görmüyor olsa da korkuyor gibi bir hali vardı.Bunu kolumu vantuzlamasından anlıyordum.Küçücük yerde dolaşırken kanlı bir yuvarlak işaretinin içinde bir not buldum.Hayır yani ne gerek vardı ki kana ben zaten görebiliyordum.Notu elime aldım.Okumadan önce içimden Tanrı'ya dua ediyordum.Notu elimde çevirdim ve artık okumaya karar verdim.Kameramı üstüne tutarak, okudum."Çocuğum,notu eline aldıktan sonra korkup kaçacağını düşünmüştüm.Tüm kapılar kilitli maalesef.Sana burda neler olduğunu bilmen ve herkese göstermen lazım demiştim.Beni dinle.Beni dinlemeden hayatta kalamazsın.Bu notları daha göreceksin.Onları çekmen lazım bu yüzden  uzaktanda olsa seni onların karşısına getireceğim.Benden korkma çocuğum seni yine kollayacağım.Arkadaşına DİKKAT ET."  dikkat uyarısını bilerek büyük harflerle yazmış olmasının bir anlamı olmalıydı.Bu sırada artık kolumu vantuzlayan birinin olmadığını farkettim.Kamerayı elime alarak dolaşmaya başladım ancak Mel'i göremedim.Bağırarak Mel'i aramaya başladım ve giderek korkmaya başlamıştım.Bağırdım tekrar.Bağrışlarımın bir faydası olmadığı gibi bana bir zararı vardı.Lobiye tekrar geldiğimde elime bir not geçti.Bıktım ama artık."Bıktım artık.Oyunlarından vazgeç.Gel benimle yüzleş.Onu rahat bırak."diyerek haykırdım.Bir faydası yoktu.Elime geçen notu okumaya karar verdim."Eğer arkadaşını kurtarmak istiyorsan,sabırlı olmalısın çocuğum.Lobinin sol tarafındaki koridorda yemekhane var.Oraya gel."Yazıyordu.Titreyerek koridorda ilerledim.Bir şey olacağı çok belliydi.Yemekhanenin kapısını açtım ve içeride Mel'i gördüm.Bana bağırarak "Gelme.Oyun bu zaten!" diyerek bağırdı.Dinlemedim.Ona doğru yaklaşırken adımımı attığım yerde bir düğme vardı ve ben ona basmıştım.O an farkettim ki düzenek buydu.Düğmeye basar basmaz Mel'in kafasına ağırlık çöktü.Mel artık yaşamıyordu... 

Tımarhane-SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin