12.Bölüm

2.2K 131 40
                                    

Kapak Tasarımı için @yeollie_boram kullanıcısına çok teşekkür ederim.Ellerine sağlık...

Benden cevap beklercesine bir surat ifadesiyle bakıyordu.Ona "Ne?!" bakışımı attım ve o da bana bıkkınlık dolu bir yüz ifadesiyle geri döndü.Evet,yemeklerimiz bitmişti ve şuan da Adam'la karşı karşıya oturmuş,ne konuşacağımız hakkında en ufak bir fikrimiz olmadan bakışıyorduk.Yaklaşık 15 Dakikadır birbirimize cevap beklercesine bakıyorduk.

En sonunda sessizliğimi bozdum ve kararlı bir ifadeye büründüm.

"Ehm...Şey...Of insanlarla konuşma konusunda berbatımdır.Eee naber?" Cidden keşke sessizliği bozan taraf ben olmasaydım diyordum içimden ve şuanda kendime lanetler savurduğum gerçeğide var.

"Eve,ne konuşacağımızı bilmiyorum ama bu deli inine kapatıldıktan sonra naber türünde bir konuşma yapmayacağımıza eminim.Şimdi söyle buraya nasıl geldin,kimsin,bişiler söyle."

Ona en küçüklüğümden beri karanlıktan korkma gibi detayları atladıktan sonra gayet düz bir açıklama yaptım.En sonunda tabi ki cevabım acıma dolu bakışlar oldu.Sanırım insanların bana acımalarını istemediğim için hayat hikayemi kimseye anlatmıyordum.

"Şey,çok özür dilerim.Galiba bunları bana anlatmak istemiyordun."

"Bilmem.Ama konuşmak iyi geldi,sanırım.Kaç yıldan beri kimseyle zorunluluk harici konuşmuyorum." Bir süre sessizlik çöktü odaya ve ben yine sessizliği bozan taraf oldum.

"Adam,ben sana herşeyi anlattım.Peki ya sen?Sen kimsin,buraya nasıl geldin?Hiçbir şey anlatmıyorsun."

"Eve.Bilmiyorum Bay Mark'ı biliyor musun?"

"Şey evet.Hırsı yüzünden ölen doktor."

"Ben onun oğluyum.Gerçek adım Adam Son Mark.Biliyorum şaşırtıcı ancak bu gerçek.Buraya babamın yokluğunu farkettiğim için geldim.Bak,babam sevilmeyen lanet olası hırsı yüzünden ölen bir adam olabilir ama o benim babam sonuçta ve insan babasını seçemez.Ben,bilmiyorum.Babam birkaç günden beri gelmiyordu eve ve sürekli onu yükseltecek bir deneyden bahsediyordu.Başına iş alabileceğini düşündüğüm için geldim.Geldiğimde burası sessiz ve harabe bir yerdi.İçeri girdim.Girdiğim gibi Jessica'yla tanıştım ve sonra beni bayılttı.Uyandığımda sinema salonundaydım ve bana bir film izletti.Babamın ölümünü....Ellerim ve ayaklarım bağlıydı.O sahneleri zorunlulukla izledim ve....Hangi baba ve hangi çocuk olursa olsun bir baba çocuğunun gözlerinin önünde vahşice katlediliyorsa...Kendimi berbat hissettim.Babama hayatı boyunca tepkisizdim ve ilgisiz.Ama çok pişman oldum.Ardından film bittiğinde Jessica bana "Seni biri kurtarabilir Adam,baban gibi ölmek zorunda değilsin.Ancak bu biri hemen gelmeli değil mi?Tik tak." dedi ve iğrenç kahkalarını attı.Sonra yine baygındım.Uyandığımda bu karanlık ve soğuk odada bağlıydım.Kaç günden beri burdayım bilmiyorum ancak burası cidden ürpertici bir yer Eve.Beni kurtarmanın borcunu sana nasıl öderim bilmiyorum."

Ağzım açık bir şekilde dinlemiştim Adam'ı.Babasına olanlar yüzünden üzülmüştüm ve şaşkındım.Adam,eğer Jessica'yı bu hale getiren adamın oğluysa neden ona zarar vermemişti ki? Bu iş cidden sarpa sarıyordu.

Adam'ın sözleri bittiğinde hiçbir şey diyemedim.Çok şaşkındım.Sessizliği bozan taraf bu sefer ben olmak istemedim.Sanki şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuş gibiydim.Hiçbir şey demeden Adam'ın suratına öylece bakıyordum.Bir şey demek istemiyordum.Ayağa kalktım ve Adam'a döndüm."Hadi kalk.3.görevi bulmalıyız." Adam'da ayağa kalktı ve koridora çıktık.Nereye gideceğimden haberim yoktu ki o anda koridorun duvarlarındaki kan izlerini gördüm.Adam'ı kurtarmaya giderken bu izlerin olmadığından emindim ve bende bu izleri takip etmek istedim.İzleri takip ettikçe koridor genişliyordu ve en sonunda koridor bittiğinde sağa ve sola giden taraf vardı.İzler,sağdan devam ettiği için sağa döndüm.Adam beni takip ediyordu sessizce.

Biraz daha ilerledikten sonra en sonunda izler bir odanın kapısında son buldu ve kapının üstünde kanla"SABIR" yazıyordu.Adam'a döndüm.Bana omuz silkti ve kapıyı açtı.İleride iki tane sandalye vardı.Sandalyelere oturduk ve o anda oda karardı.Projeksiyon cihazından duvara bir görüntü yansıdı ve ardından sahnede Jessica vardı.Arkasında ise Mel.Jessica söze başladı.

"Demek tanıştınız.Eve ve Adam.Hmm.Biliyor musunuz 3.görev için size harika bir fikrim var.Bilirsiniz....Ya da hayır şimdi söylemek istemiyorum süpriz bozulmasın değil mi?Bayılmanın keyfini çıkarın." dedi ve o anda aniden gözüm karardı ve yere düştüm.

Uyandığımda karnım çok açtı.Kaç günden beri baygın olmalıydım ki bu kadar aç oluyordum.Yanımda Adam vardı.Hemen yanına koştum ve onu sarstım.Birkaç saniye sonra gözlerini kırpıştırarak ayağa kalktı.Ardından gözlerimle odayı taradım.Odada büyük bir masa vardı ve masanın üstünde ise ağız sulandırıcı yemekler.Hemen yanında ise bir not.Notu elime aldığım anda Adam elimden notu aldı ve yüksek sesle okuma başladı.

"İncil'deki şu meşhur hikayeyi bilirsiniz.Havva ve Adem cennetteki yasak meyveyi dayanamayıp yedikleri için cennetten kovulmuşlardı.Hiç isimlerinizin anlamını araştırdınız mı?HAVVA KIZI VE ADEM OĞLU.Tarih yenilenebilir.3. Göreviniz Sabır .Eğer 78 saat dayanıp da masadakileri yemezseniz bu odadan sağ salim çıkarsınız ancak eğer biriniz yerse oyun biter.Bu arada açlığınızı tahmin edebiliyorum.Umarım dayanırsınız küçük sevgili farelerim."

Şimdi Adam bana dönmüştü.Bana attığı bakışlardan aç olduğunu ve isminin anlamını yeni öğrendiğini anladım.Bende ismimin anlamını yeni öğreniyordum ve çok açtım.Tanrım,yardım et.

 

Tımarhane-SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin