Sanırım size bir özür borçluyum.20 vote geldiği halde yeni bölümü geciktirdim.Ama sizde beni biraz anlayın lütfen.2.000'li sayılarla okuyucu var ancak vote ve yorum çok çok az.Bundan sonra yeni bölümleri o bölüme 20 vote geldiğinde yazmaya başlıcam.Ayrıca bu bölümde tıkandım ve uzun bir bölüm çıkaramadım.Gerilimde pek yoktu.Kafanızdaki soru işaretlerini ve delilerle ilgili ne yapacağını belirtmek için yazdım bu bölümü.Yeni bölümü geciktirmeden yazıcam ve uzun ve bol aksiyonu bir bölüm yazmaya çalışacağım.Anlıyışınız için teşekkürler.İyi okumalar...
İşte şimdi sıçtık.Sıçtım,sıçtım,sıçtım.Hemde herkes bana dönmüştü ve dikkatlerini bana vermişlerdi artık.1kişi olduğu yerden ayrılıp yanıma geldi.Korkudan yerimden kıpırdamıyordum.Hareket edemiyordum.Yanıma geldiğinde korktuğum gibi bana vurmaya başlamadı.Sadece beni kokluyordu.O iğrenç nefesini ensemde hissetmek sanırım beni yemesinden çok daha iyi bir ihtimaldi.Beni kokladığı gibi geri çekildi ve eski yerine dönerek yatağında oturdu.Artık kimsenin umrunda değildim.Yeniden.Buradan çıkış aramak için etrafta amaçsızca dolanıyordum.Bir yandan da kamerayla bu olanları çekiyordum çünkü her odada mutlaka bir kan izi bulunuyordu.Belli ki işkence olmuş buralarda.Koğuşun sonunda bir kapı gördüm.Oraya koştum ancak kapı kilitliydi ve açılmamıştı.Geldiğim yolda da hiçbir çıkış yolu yoktu.Olduğum yerde tıkılıp kaldım diye düşünürken kapıda bir not buldum.Kafam bu kadar karışıkken hiçbir not görmek istemiyordum.Notu yanıma aldım ve biraz daha gezmeye başladım.Sırasıyla odaları geziyordum şimdi.Odalardaki delilerden tırssamda bana hiçbir şey yapmıyorlardı.Yanıma dahi gelmiyorlardı ki bu iyi bir şeydi ve delileri gözümde diğer beyazlı cesetten ve kaçık rahipten ayrı tutuyordu.O kadar yorulmuştum ki artık bir çıkış yolu bulamıyacağımı anladığımda boş bir odaya attım kendimi.O anda not aklıma geldi.Çantayı karıştırdım ve notu buldum.Okuma başladım."Çocuğum,sana daha önce torunum Cassie'ye çok benzediğini ve onun için sana yardım edeceğimi söylemiştim.Ama torunum Cassie tamamiyle dedesine sadık bir çocuktu.Sen beni dinlememekte ısrarcısın anlaşılan.Şuan kafan o kadar dolu ki çıkış yolunu göremediğini biliyorum.Deliler sana bir şey yapmayacaktır merak etme.Seni uzaktan izliyorum çocuğum.Sen her ne kadar bana sadık olamasanda birbirimize ihtiyacımız var.Bu yüzden beni dinle.Sana çıkış yoluyla ilgili küçük bir ipucu.Yukarı bak!" ve evet bu kadardı.Yukarı bak uyarısını verdikten sonra notu bitirmiş ve nerede yukarı bakacağımı hesaba katmamıştı.Kaçık işte.Pek fazla bir şey beklemem zaten saçmalık olurdu.Sessizce odadan çıktım ve yukarı bakmaya başladım.Yukarı bakarken avanak avanak bakıyordum ki bir anda yere çekildiğimi hissettim ve düşme hissi.Bir yerden düşmüştüm.Ayağa kalktım ve etrafıma bakındım ancak etrafım zifiri karanlıkla çevriliydi.Hiçbir şey göremiyordum.Elimle yoklayarak yerden kameramı buldum ve gece görüş özelliğiyle tespit etmeye başladım.Yok hayır burası olamazdı.Ben.. Ben yine yemekhaneye gelmiştim!..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tımarhane-Sessizlik
Horor"Bu...Bu gece çok uzun olucak" dedi.Yüreğime bir korku ulaştı.Bu işte hırslıydım.Yükselmek istiyordum.O yüzden bu deli inine bile inebilirdim.Umursamazca "Gece uzun felan olmayacak.Tırsak olma."dedim.Bana döndü ve ünlü sözden alıntı yaparak "Sessiz...