WANNA ONE'LA HAYAL ET VE TEPKİLER

BAE JİNYOUNG / ANONİM

OY SINIRII;25

2 aya yakın zamandır jinyoung'un anonimliğini yapıyordun.Onunla baya yakın olmuştun hatta.Ne zaman canı sıkılsa gelip sana küfürler yağdırması ayrı bir meseleydi ve sakinleşincede senden hiç özür dilemez konuşmasına devam ederdi.

Sen ise içinden ona küfürler yağdırıp aptal odun diye mesaj atardın o ise sana göz kırpan bir emoji yollardı sonra da yine boş boş konuşurdunuz.

Ama bugün kötü bir haber gelmişti.Jinyoung'un çok sevdiği dedesi ölmüştü bu yüzden jinyoung cenazeye katılmadan bir markete girmiş ve 5 şişe içki almıştı.Sonra da Han Nehrinin en kuytu köşesine geçip ilk şişeyi açmıştı.

Ama sorun şu ki o daha 18 yaşına bile girmemişti ki Kore de reşit olma yaşı 20'ydi.Sabahtan beri siyaha bürünmüş bir şekilde onu gözetleyen sen sonunda büyük bir cesaret gösterip sessizce arkasından geldin ve yanına oturdun.Gece olduğundan şehir karşınızda parlıyordu.

Kapüşonunu taktığından dolayı seni pek göremiyordu.Zaten görmeyi de pek istemiyordu.Sesini çıkartmadan onun yanında duran poşetle duran içki şişelerini sesini çıkartmadan aldın ve yanına koydun.

Jinyoung sana kaşlarını çatmış bir şekilde baktı ve elindeki şişeden bir yudum aldı.İçer içmez bir an titrer ve sen de o arada onun elinde ki şişeyi de alıp yanına koyarsın.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"diye soran jinyoung'un sesi sert çıkmıştı.

"Yapmaman gereken bir şeyi yapmanı önlüyorum."dedin.Ama ona hiç bakmadın.Onun seni görmesini istemiyordun çünkü.

"Bu seni ilgilendirmez.Daha reşit olup olmadığımı bile bilmiyorsun."der ve yanında ki şişeleri almak için senin olduğun tarafa doğru eğilir ama sen bir elinle şişeleri iteklerken diğer elinle de onu alnından ittirdin.

O şaşkınca geri giderken sana anlamayaraktan bakar.

"Sen kimsin?"diye sakince sorar.

Ama sen cevap vermek yerine yalnızca susarsın.

"Sana bir soru sordum."der.

Ona bakmama konusunda kararlı olduğundan yalnızca kapüşonunu daha da çekiştirdin.

"Seninle bir oyun oynayalım mı?"diye sakince sorarsın.O ise sana hala şaşkınca bakar.

"Sen tam bir manyaksın.Ne saçmalıyorsun!Ver şunları ve defol git!"diye bağırır.

"Oyunun kuralları çok basit.Bana dokunmadığın sürece.Beni görmediğin sürece benim kim olduğumu bulacaksın.Eğer bulursan sana bu şişelerin hepsini vereceğim.Ama her bir yanlış cevabında bir şişe nehire dökeceğim.Yani 5 hakkın var.Hadi başlayalım."dersin ve ayağa kalkıp bütün şişeleri alırsın ve nehirin yanına çömelirsin.

"Bu oyunu oynayacağımı kim demiş?"

"Ben."diye kısaca cevaplarsın.

Jinyoung derin bir nefes alır ve verir.

"Sesin tanıdık değil.Yani seni tanımıyorum bilmem imkansız."

"Beni tanıyorsun.Hem de çok iyi tanıyorsun jinyoung.Ama sesimi duymadığın kısmı da yanlış.Sesimi duydun.Yani 4 hakkın kaldı."deyip bir şişeyi açar ve nehire dökmeye başlarsın.

"Ne!Ne alaka!Yalnızca 1 kişi ismi söyleseydim ve o yanlış olsaydı onu dökmeliydin!Bu haksızlık!"

"Ben öyle bir şey demedim."dersin.Sesini duymuştu çünkü bir gün ondan fotoğraf istemiştin ve o da bunun karşılığında ses kaydı atmanı istemişti.Sende ona atmıştın.Çünkü onunla hiç konuşmamıştın ve konuşmayacaktın da.Yani öyle tahmin etmiştin.Şuan da senin sesini tanımamasını ise büyük bir şans olarak görüyordun.