Fecr-28
-Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yüzlü dedesine merakla sorar...
-'Dedeciğim! Bir insanin ömrü ne kadar olur?'
-Dede tatlı bir gülücükle:
Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum.' deyince torun:
-'Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?' der.
-Dede: 'Evet yavrum. Ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır.' diye cevap verir.
-Torun yeniden sorar: 'Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne kastettiğini anlamadım dedeciğim.
Bu ne demek açıklar mısın?'
-Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa:
Bak yavrum, geçenlerde komsumuzun çocuğu doğdu. O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi?
iste o ezanin namazı kilindi mi kılınmadı. O ezan Namazsız ezan’dı.
İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezani yoktur.
O da 'Ezansız namaz’dır. Aslında o namazın ezani insan doğunca okunmuştu kulağına.
Bak ey insan! Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatini iyi değerlendir. Boşa vakit harcama!' ikazını yapıyordu o ezan.
İste yavrum
ömür, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR.
Sakin boşa geçirme. Ömrünü dolu dolu yasa, bir nefes bile boşluk bırakma!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNŞİRAH MİSALİ
Spiritüel"Şimdi gökyüzüne baka baka İnşirah okusam, kalbi kırık, üzüntülü kullara ulaşır mı ferahlığı?" 'Duasız üşürmüş yürekler bil! Sana bir dua eden olsun, Seninde bir dua ettiğin. Bilemezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıkları aydınlatan, sana ummad...