Bölümün uzun olması için çabaladım evet.Evimiz boyanıyor ve pek vaktim olmadı eğer yine kısa geldiyse ve eğer beğenmediğiniz kısımlar olursa bilin o yüzden.Yapacağınız yorumlar beni uzun yazmaya teşvik eder.
O yüzden pamuk eller vote tuşuna ve yorum baloncuğuna.Unutmayıın.Bölüm beni hikayeyi devam ettirmeme neden olan @Doğaessen 'e gelsin.Ve beni uzun yazmaya iten @Deriin ' e.
İYİ OKUMALAR! ^_^
Zayn’den;
İngiltere’de ki konserleri sonlandırmıştık.Şimdi tur tam anlamıyla başlayacaktı.Her konserde bizi şaşırtan çok şey oluyordu.Her seferinde düşünemiyordum ‘Burada ki binlerce kişi bizim için mi burada?’ yıllar geçmişti ama bu durum beni hala şaşırtıyordu.Beni sevdiğini söyleyenler,kendini fark ettirmek için cırlayanlar,arabanın peşinden koşanlar.Kendime bir bakıyorum da,o kadar da değerli değildim belki de.Beni tanımıyorlardı .Ben bile tanıyamıyordum artık kendimi.
Bu göz önünde olma işleri o kadar yıpratmıştı ki..İstemediğimiz söylentiler,gerçek dışı haberler,zorla yaptırılan –yapmak zorunda olduğumuz- şeyler.Keşke sıradan bir hayatım olsaydı diyorum.Bazense sahip olduğum şeyler için Tanrı’ya minnet duyuyordum.
İngiltere’de ki son konseri yaptıktan sonra Londra’ya geldik.Genel merkeze uğramamız söylendi çünkü imza gereken şeyler varmış.Simon’un odasına gidip bir süre lafladık.Turun devamı hakkında birkaç şey söyledi.Tüm tur boyunca şehir şehir,ülke ülke bizimle gelemezdi ya.
Beklenen gelir düzeyi hakkında biraz konuştuktan sonra tur kıyafetlerimiz için son ölçümlerimizin alınması için kostüm odasına gittik.Geçen turdan bu yana pek değiştiğim söylenemezdi.Klasik prosedürler işte.Neyse ne.
Bir daha ki hafta İrlanda/Dublin’de vereceğimiz konserlerden sonra kısa aralarla tura devam edecekti.Bu yoğunluğu seviyordum.Ben her şeyim hazır bir sahneye çıkarken binlerce kişi beni görebilmek için çaba harcıyorlar.Kimisi parayı denkleştirmek için kaç ay boyunca harçlığından arttırıp kumbarasına koyuyor,kimisi laptopunu,tabletini satıyordu.Sevdiğim işi yapıyordum.O alandaki herkes benim ve çocukların sesinden hoşlananlardan ibaret oluyordu.
Louis sevgilisi Eleanor ile buluşacaktı.Gizli bir mekan elbette.Niall’da grubun bateristi ve gitaristi ile bir şeyler içmek için gidiyordu.Harry,Liam ve ben,benim evime gitmek üzere şirketten çıkmak için asansöre yöneldik.Liam asansörü çağırdığında bu kata gelmesi için bekliyorduk.O sırada Simon’un odasının çaprazında ki sekreter Anna,yanımıza geldi ‘’Efendim,size bir mektup var.Sanırım Amerika’dan gelmiş.’’ Kafamı salladım ‘’Pekala,teşekkürler.’’ Dedim. ‘’Kimden gelmiş?’’ diye atladı Harry. ‘’Bilmem,Amerika’danmış.’’ Dedim ve zarfı çevirdim.Arkasında ki isimi okuyunca,unutmaman gereken bir şeyi unutmuşsun da bir an için kafana vurasın gelir,şuan tam öyle hissediyordum.
Hazel Cadenza.
Mektup atacağı aklımdan çıkmıştı. ‘’Hazel’den.’’ Dedim.Liam zarfı aldı ve inceledi. ‘’Cadenza mı? Bu kızın kökeni neresi?’’ diye sordu.Biraz düşündüm ‘’Sorma gereği duymadım,dostum.’’ Dedim ve zarfı aldım.Zarfın zarar görmemesine özenerek açtım ve kağıdı çıkardım.Kağıdın arkasından su damlası izleri vardı.Mürekkebin dağılışı belli oluyordu.Kağıdı açtım ve düzgünce yazılmış yazıyı okudum.
‘’Sevgili Zaynie,Javadd,Zayn,Dj Malik. (Onun yanına gittiğimde bana sürekli farklı isimle hitap ettiği aklıma geldi ve istemsizce tebessüm ettim.Harry ve Liam iki yanımda durmuş benimle okuyorlardı.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEATH OF BOND (Ölüm Bağı)
FanfictionYaşamdan kopmak için az zamanı kalan bir kızı nasıl hayata bağlarsınız? Tüm hayallerini kaplayan imkansızlığı karşısına çıkartarak mı? İmkansızlık..Zayn,ölüm ve Hazel'in arasında ki ölüm bağını kopartabilecek mi? ©Tüm hakları saklıdır.