B10 -Suprise!-

159 11 6
                                    

 Zayn ve Hazel'in bir arada olmadığı zamanların sıkıcı geldiğinin farkındayım.Ama sabredin.

Vote ve yorumları unutmayın! İyi okumalar :D

 İnsanın bir kez gördüğü birini özlemesinden daha saçma ne olabilirdi ki? Gerçi bundan daha saçması da vardı,ben onu hiç görmediğimde de özlüyordum.Sanki önceleri yanımdaymış  gibi her zaman onu yanımda arıyordum.Varlığına ihtiyaç duyuyordum.Sanki önceleri ben mutsuzken o benimleydi,sanki acılarımı o dindirmiş gibi.Bilerek ve isteyerek,çabalayarak.Onun yer aldığı videoları izlemek hep kafamı dağıtırdı.Zaten ondan başka sorunum yoktu.Beni onun kadar mutlu edip,onun kadar üzen hiç olmamıştı.

 Hiç görmediğim birisi,hep gördüklerimin önündeydi.Hep daha kıymetliydi.Hiç yanımda olmamıştı ama,hep kalbimdeydi.Bu bana yetiyordu.Gün geldi çıka geldi.Ve ben onu şimdi de özlüyorum.

 Fazla aptalım.

 Zayn hastanede beni ziyarete geldiği günden bu yana bir hafta geçti.Koskoca bir hafta.Bundan iki gün önce nöbet geçirdim.Bu her zaman olmuyordu.Geçen hafta olmamıştı ve bu iyi bir şeydi.Ama bir haftanın ardından tekrar olması iyileşeceğimi düşündüren aptal umudu susturmayı başardı.

Nöbet geçirirken kemiklerimin birbirine kilitlenmesi rahatsız ediyordu.Kafamın üzerinde bir ton yük varmış gibi kafam yastığın içine göçüyordu ve vücudum kireç tutmuş gibi sertleşiyordu.Gözümden bir yaş gelmişti çünkü o an Zayn’in beni o halde görebileceğini düşünmüştüm.Bu beni üzmüştü.Kendimi  cidden acınası hissediyordum.Keşke farklı şartlar altında tanışabilseydik..

Odamda ki koltukta bulmaca çözen babama seslendim. ‘’Baba,’’ Kafasını kaldırıp bana baktı ‘’Efendim,tatlım.’’ Gülümsedi.Yorgunluktan gözleri içeriye göçmüş gibi duruyordu. ‘’Bana şu masayı verebilir misin?’’ diye sordum hastanede odamda var olan tekerlekli yatağın üzerine sürülebilen masayı göstererek.

Kafasını salladı ve elinde ki bulmacayı bırakıp masayı önüme çekti. ‘’Teşekkür ederim.’’ Dedim ve gülümsedim.Masaya daha iyi erişebilmek için kollarımdan destek alarak oturuşumu dikleştirdim.Yanımda ki şifonyerden kağıt alıp masaya koydum.Kalemi ararken elim soğuk aynanın camına değdi.Uzun zamandır aynaya bakmamıştım.

Yuvarlak tahta çerçevesi olan aynayı elime aldım ve kendime yaklaştırdım. Tanrım,sefil görünüyordum.

Zayıflamıştım,yanaklarım içeriye göçmüştü.Göz çevrem siyah halkalarla kaplanmıştı  bitkin gözüküyordum.Saçlarım bakımsızdı.O canlı sarılığını kaybetmiş gibiydi. Eh Hazel,yakında sen canlılığını kaybedeceksin.Saçlarının kaybetmesi doğal. İç sesime hak verdim.Belki de ölüm yakındı.

Aynayı çekmeceye geri bırakıp kalemi elime aldım.Zayn’e yazmaya karar verdiğim mektuba başladım.

‘’Sevgili Zaynie,Javadd,Zayn,Dj Malik.

Ah evet sen tüm bu adları kaldırabilecek kadar mükemmelsin.Bir hafta öncesine baktığımda senin bir iyilik meleği olduğunu düşünmemek benim yapacağım en büyük aptallıklardan birisi olur herhalde .Benim için  burada olduğunu bilmek öğreneceğim en mükemmel şeydi.Varlığını hissettim çünkü yanımdaydın.Sana minnettarım.

Geldiğin için teşekkür ederim.Seni tekrar görebilecek miyim? Önceden konserinize gelmiştim ama tabi ki kast ettiğim bu değil,hastanede olan görüşmemizden bahsediyorum.Gerçi artık konserinize de gelemem.O ayrı bir konu.

Pekala,tekrar görüşeceğimizi söylemiştin.Bunu söylerken yüzsüz gibi hissediyorum çünkü senden çok şey istiyorum.Tekrar gel,lütfen.

Aptalca bir hayal görmediğimi kanıtlamak için gel.

Ve okurken kağıttaki mürekkeplerin akmasının sebebinin göz yaşım olmadığını bil.Sadece su,evet su.

Seninle iletişim kurmak istiyorum.Lütfen mektubumu yanıtla.Bunu da yaparsan bayağı bir iyilik yapmış olacaksın.Her neyse.Sen bir meleksin.

Seni çok seven..

Hazel Cadenza xx ‘’

Mektubu dörde katladım ve kalemi üzerine koydum.Göz yaşlarımı sildim ve babama ‘’Baba,bir zarfa ve mektup puluna ihtiyacım var.’’ Dedim. ‘’Kim için? İtalya’da ki arkadaşların için mi?’’ diye sordu. ‘’Hayır,Zayn bana bir adres verdi.Onu arayamadığım için mektup yollayacağım.’’ Dedim ‘’Vay canına.’’ Dedi.Ayaklandı ve ellerini pantolonuna sürdü ‘’Pekala,o zaman ben gidip alayım.En geç yarım saate burada olurum,Hazel.’’ Dedi ve gülümsedi ‘’Çok teşekkür ederim,baba.’’ Dediğimde babam çıkmıştı.

O an aklıma Lessie,Roselie ve Dustin’in mektuplarına cevap yazmadığım geldi.Umarım onları ihmal etmeme kızmazlardı.Şifonyerin çekmecesine uzanıp 3 tane kağıt çıkarttığımda kapı aniden açıldı.Gördüğüm suratlar şaşırmamla beraber,mutlu olmama neden oldu.

‘’SÜRPRİZ!’’

DEATH OF BOND (Ölüm Bağı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin