6. Bölüm

1.1K 77 99
                                    

Y/N: Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Zaman atlayışlarının çok fazla olduğunu biliyorum ama başka nasıl anlatırım bilemedim. Keyifli okumalar.

#2000 kelime

************************

Previously on Beyaz Krizantem

Kapının yavaşça açılıp kapandığını duydum. Gözlerimi sımsıkı yumup bugün olanları sindirmeye çalıştım. Düşünmek değil uyumak istiyordum ama olmuyordu. Sabaha karşı uykuya daldığımda odama gelen ve hüzünle saçlarımı seven alfanın varlığını hissetmemiştim bile.

* * * * *
* * * * *
-Chanyeol'dan ( Sehun'un ormana gitmesinden 3 gün sonra)

Üç gündür arkadaşıma ulaşamayışımın verdiği endişeyle ufak salonumda bir ileri bir geri volta atıyordum. Ondan iki gün boyunca hiç haber gelmeyince polise ve arama kurtarma ekiplerine haber vermiştim ama hala hiçbir gelişme yoktu. Bekledikçe endişem artıyordu ve günlerdir aglamaktan helak olmuştum.

Aslında Sehun'u aradıklarını bile düşünmüyordum. Polise ihbar etmeye gittiğimde polisler daha çok üstünü kapatmaya çalışıyor gibilerdi ve ben buna anlam veremiyordum. Çok saçmaydı. Iki tur daha attıktan sonra olduğum yerde durdum ve ne yapabileceğimi düşünmeye çalıştım. Kimsenin arkadaşımı bulmaya niyetli olmadığı belliydi yani iş başa düşüyordu. Evin içini talan ettikten sonra kendime bir kaç gün yetecek kıyafet ve yiyecek aldıktan sonra ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra arkadaşım Jaebum'u aradım. Bir yandan onun evine gidiyor bir yandan onunla konuşuyordum.

"En sevdiğim yakışıklı dostum Jaebum naber. Nasılsın."

"Ne istiyorsun Chanyeol kısa kes lütfen." Nefes nefese konuşuyordu ve arkadan Youngjae'nin inlemesini duyabiliyordum. Yüzümün kızarmaya başladığını hissedebiliyordum. Belli ki bir şeylerin ortasında onları aramıştım.

"Jaebum biliyorsun Sehun kayboldu ve ben boş boş oturup onun bulunmasını beklemek istemiyorum. Senden bir şey rica edecektim. Bana arabanı verebilir misin? Benim arabamı Sehun aldı biliyorsun."

"Tanrım! Chanyeol şu anda müsait değilim ama bir yarım saat sonra gelirsen sana anahtarı verebilirim."

"Çok teşekkürler. Sana minnet..."Ah! Telefonu suratıma kapatmıştı. Bunu boş verip yoluma devam ettim. Zaten onun evine gitmek yarım saatimi alırdı. Yolda yürürken Sehun'un gittiği ormanı hatırlamaya çalıştım. Yanılmıyorsam Ulsan'daki Ganwoljae ormanıydı. Ama ormanı baştan sona arayamazdım ki. Sonra aklıma Bay Kwon'u aramak geldi. O Sehun'un nereye gittiğini biliyor olmalıydı. Telefonumu çıkarıp Kwom Jiyong'u aradım. Yapmam gereken çok iş vardı.
* * * * * *
* * * * * *
Jaebum'un lüks Range Rover Evoque'si ile Ganwoljae ormanının derinliklerinde ilerliyordum. Kwon Jiyong'un bahsettiği patika yolu gördüğümde arabanın direksiyonunu kırdım. Bozuk patika yolda ilerlerken gittikçe geriliyordum. Yüksek ve güçlü ağaçlar bende ormanın beni yuttuğu hissini yaratıyordu.

Bir süre daha ilerledikten sonra patika yolun ikiye ayrıldığını gördüm ve hafifçe frene basarak arabayı yavaşlattım. Bay Kwon'un yol tarifine göre buradan sağa dönmem gerekiyordu ama sol tarafta lastik izleri vardı ve içimden bir ses Sehun'un soldan gittiğini söylüyordu. Arabayı durdurup araçtan indim. Sol taraftaki yolun başlangıcına baktım ve silik de olsa tekerlek izlerini incelemeye çalıştım. Izler benim arabamın lastiklerinin izlerine çok benziyordu. Buradan kaç kişi geçmiş olabilirdi ki? Bu kesinlikle Sehun'du çünkü Sehun bir geri zekalıydı. Onun nereye gideceğini hatırlamayıp yanlış yola girdiğinden emindim. Arabama (aslında Jaebum'un arabası) geri binip direksiyonu sola kırdım.

Beyaz Krizantem (KaiHun)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin