Beyaz Krizantem (KaiHun)

3. BÖLÜM

Previously on Beyaz Krizantem

Kapı yavaşça açılmış ve içeri koyu tenli baş alfa girmişti. Yüzünden tek bir ifade bile geçmiyordu. Büyük adımlarla yanıma gelmiş ve benimle birlikte koltuğa oturmuştu. Yüzümü kendine çevirmiş ve gözlerimin içine bakarak dudağımın kenarını ufak bir buse bırakmıştı. Yanaklarımı okşayan parmaklarını yavaşça boynumu indirmişti. Boynuma hafif bir öpücük bıraktıktan sonra ölümüm olan cümleleri söylemişti.

"Bugün nihayet benim olacaksın omegam..."

*******

Alfa konuştuğunda başımda aşağı kaynar sular dökülmüş, gözlerimden benden bağımsız olarak yaşlar akmaya başlamıştı. Kendimi bunun olacağına ne kadar hazırlamaya çalışsam da başarılı olabildiğim söylenemezdi. Boynumdan başını kaldırdığında akan gözyaşlarımı görmüş ve şefkatle gözyaşlarımı silmişti. Bundan sonra ne olacağını ikimizde biliyorduk. Ellerimden nazikçe kavramış ve beni ayağa kaldırmıştı. Beni yatağa doğru yönlendirirken dizlerim titriyor bacaklarım birbirine dolaşıyordu. Bana bir ömür gibi gelen kısa yürüyüşümüz yatağın kenarına gelmemizle sona ermişti. Beni yavaşça yumuşak ve geniş yatağa yatırırken gözyaşlarım hala hızla akmaya devam ediyordu. Sırtım tamamen yatakla buluştuğunda o da beklemeden üzerime konumlandı. Burnumun ucuna ufak bir öpücük kondurup geri çekildi ve dikkatle beni süzmeye başladı. Yavaşça yanaklarımı okşadıktan sonra tekrar yüzüme eğilip gözlerimden akan her bir gözyaşı damlasını teker teker öpmeye başladı. Dudakları gözlerimden yavaşça yanaklarıma indi ve oradan da dudaklarıma. Dudakları dudaklarımı yavaşça kavradı ve nazikçe emmeye başladı. Ne kadar öpüşü beni etkilese de ağzımı açmadım ya da karşılık vermedim. Bu durum nazik davranan alfanın öfkelenmesine ve öpüşünü sertleştirmesine neden oldu. Hırsla dudağımı emerken ağzımı açmaya zorluyordu ama pes etmiyordum. Alt dudağımı sertçe ısırmasıyla istemesem de dudaklarımı araladım. Dudaklarımın açılmasıyla dili hızla ağzımın içini keşfe çıkmıştı. Tecrübeli ve tutkulu dudakları beni baştan çıkarmak üzereydi ama buna izin veremezdim. Pes etmemek için bütün irademi kullanıyordum ama hepsi yok olmak üzereydi. Bir süre daha aynı sertlikle beni öptükten sonra dudaklarını dudaklarımdan ıslak bir sesle ayırmıştı.

"Beni zorluyorsun tatlı omegam. Sana söylediğim her şey bir kulağından girip öbüründen çıkıyor gibi görünüyor."

Boğuk bir sesle fısıldadığında bu beni daha çok korkutmuştu sadece. Yine de gururum yüzünden lafın altında kalamadım.

"Tıpkı benim söylediklerimin de senin s*kinde olmaması gibi değil mi?" alayla kıkırdadım. Gözleri öfkeyle kararan alfa çenemi hırsla kavrayıp ürkütücü bir şekilde hırladı.

"Başına ne gelirse tutamadığın düşük çenen yüzünden geliyor biliyorsun değil mi? Ben senin için yapmadan önce çeneni kapatmayı öğrenmelisin yoksa sonun parlak olmayacak." Hafifçe geri çekildi ve geceliğimin üst kısmının düğmelerini açmaya başladı.

Gözyaşlarım tekrar gözlerime dolarken "Korkma" diye fısıldadı. Oradan söylemesi kolaydı tabi. Düğmeleri tamamen açılmış geceliğimi beni belimden hafifçe kaldırarak çıkardı ve yere fırlattı. Tekrar bana dönerken hareketsiz, nefes bile almadan onu izliyordum. Tanrım yardım et bana! Boynuma yaklaştı ve ufak bir öpücük bıraktı. Ben gelecek hamlesinin ne olduğunu tahmin etmeye çalışırken o sivri dişlerini çıkardı ve hızla omzumu ısırdı.

Mührün verdiği acıyla haykırırken gözyaşlarım olduğu gibi göz pınarlarımdan boşalmaya başladı.Muhtemelen bütün köy benim sesimi duymuştu. Sonunda dişlerini omzumdan çektiğinde rahat bir nefes alabilmiştim. Kimse bana mührün bu kadar acıttığını söylememişti.