5. Bölüm

1K 80 41
                                    

     Y/N :Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar. 

Previously on Beyaz Krizantem 

"İsmimi nereden biliyorsun? Kimsin sen?" Ondan soruma cevap beklesem de sadece suratıma bakıyordu. Bunu yanıtlaması bu kadar zor olmamalıydı. Derin bir iç çekim birkaç büyük adımda dibime geldi. Yüzümü avuçları arasına alıp gözlerini gözlerime dikti.

"Asıl, eşimin ismini bilmeseydim garip olmaz mıydı sence de?"

*     *     *     *     *

Flashback Son (Kai'nin Sehun'u eşi olarak işaretlediği günden bir hafta sonrasına gidiyoruz.)

Bana verdikleri geniş odanın penceresinin önündeki boşluğa oturmuş; sessizce, neredeyse gözümü bile kırpmadan ormanı ve yağan karı seyrediyordum. Sanki ruhum çekilmiş ve yaşamak için hiçbir amacım kalmamış gibiydi. Neler olduğunu hala idrak edebilmiş değildim. Her şeyi unutmak ve bundan sonra ki hayatıma ot gibi yaşayarak devam etmek istiyordum ama boynumdaki sızı buna imkan vermiyordu. Bitmişti. Her şey bitmişti. Tüm umutlarım yerle bir olmuş ve kalın, demirden yapılmış bir pranga boynuma geçirilmişti. Kaçmam imkansızdı. Şu iki hafta içerisinde hayallerimin elimden kayıp gitmesini, hayatımın ellerimden çalınmasını an ve an,  yine elimden hiçbir şey gelmeden izlemiştim. Geleceğim artık eşime alfa varisler vermekten ve eşimi o istediği zamanlarda tatmin etmekten ibaretti. Oysa ben çok başarılı bir fotoğrafçı olmak ve dünyayı dolaşmak istiyordum. Tüm bu hayallerim sadece iki hafta içerisinde suya düşmüştü. Artık yaşadıklarım acı birer anı olarak kalacaktı. Gözümden bir damla yaş düştü. Hala ağlayabiliyor olmama şaşırdım. O kadar ağladıktan sonra gözlerimde gözyaşı kaldığından şüpheliydim. Derince bir iç çektim. Artık bunları düşünmek istemiyordum. Kapının önce tıklandığını sonra cevabımı beklemeden açıldığını duydum ama gözlerimi pencereden çekmedim. Giren herkimse dibime kadar geldi ve yan tarafımdaki masaya bir şeyler bıraktı. 

"Kaç gündür hiçbir şey yemiyorsun. Böyle devam edersen bayılıp kalacaksın." 

     Yavaşça kafamı çevirip ifadesizce çocuğu süzdüm. Hatırlıyordum onu. Baş alfanın omega kardeşiydi. Kar beyazı saçları, safir mavisi gözleri, (Y/N : Hikayedeki bütün omegaların gözleri buz mavisi ama bazılarının tonları farklı. Sehun insanların arasında göz rengini saklamak için lens kullanıyordu.) ufak ama dolgun dudakları, biçimli kaşları, küçük kalkık burnu, pürüzsüz cildi, bembeyaz teni ve benden biraz daha kısa boyuyla sürüdeki (ve belki de diğer sürülerdeki) bütün alfa kurtları peşinde köpek edecek kadar güzeldi. Ona yakışıklı diyemiyordum çünkü güzeldi. Benim aksime çok narin ve çocuksuydu.

(Safir göz rengi) İyi kalpli biri gibi görünüyordu ama ben kimseye güvenmek, kimseyle arkadaş olmak istemiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Safir göz rengi)
 İyi kalpli biri gibi görünüyordu ama ben kimseye güvenmek, kimseyle arkadaş olmak istemiyordum. Ben Chanyeol'un aptallıklarını, boru gibi sesini, sırık gibi boyunu, yanımda sanki hayatta hiç üzülecek şeyi yokmuş gibi sırıtmasını özlüyordum. Ben Chanyeol'u istiyordum ama bu da diğer her şey gibi imkansızdı artık. 

Beyaz Krizantem (KaiHun)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin