Tanrıların bile tiksindiği çirkef dolu ülke...
Şu hayatta herkes bir şeylere yetişmeye çalışır. Bir şeylere doğru koşar durur. Ama bazı şeylere asla yetişemez. Mesela zaman. Zaman her şeye yetişir de hiçbir şey zamana yetişemez.
Beda kentindeki on beşinci yılıma kucağımdaki Ares'in torunu ve yanıbaşımda yanan ateşle giriyordum. Hades'ten kaçışımın doksanıncı günündeydim. Akhi'nin hayattaki üçüncü ayıydı ve Ares'in torunu olduğunu daha şimdiden belli eder olmuştu. İlk günden beri değişmeyen buz mavisi delici gözleri, vücudunun çeşitli yerlerindeki doğum lekesi olarak çıkan dövmeler, kendiliğinden hareket eden küçük eşyalar, yırtıcı hayvanların ona olan saygısı, ağladığında yerin sarsılması, üç aylık bir bebek için fazlasıyla zeki hareketleri... Anlaşılan benim başım birazcık dertteydi. Hades ve melekleri yaklaşık doksan gündür bizim peşimizdeydi. Bedalıların yardımı ve körelmiş tanrıça güçlerim olmasa eminin şuan çoktan Hades'in ülkesini boylamıştık.
Mağaranın dışından gelen çıtırtı sesiyle Akhi'yi kundağında yere bırakıp çıkışa doğru yavaş ve temkinli adımlarla ilerledim. Bir şey bize doğru geliyordu ve ben de o şeye doğru ilerliyordum. Yanmakta olan ateşi tek bir el hareketimle harlatıp kapıya doğru fırlatıyordum ki Jacy'i görmemle ateşi durdurdum. Jacy ise elindeki süpürge ve kitapları çığlık atarak yere düşürdükten sonra gerisin geri kaçmaya başladı. Onun bu halini görünce istemsizce kahkaha attım ve kafamı mağaradan dışarı uzatarak onu geri çağırdım.
Jacy sürekli yaramaz büyüler yaptığı ve yeni büyüler üretmeye çalıştığı için cadılar arasından yıllar önce kovulmuştu. Buraya ilk geldiği zamanı hatırlarım da nasıl buraya düşerim diyerek kentin altını üstüne getirmişti. Asi kızdı!
- Hestia. Neden üzerime ateş açıyorsun? Bu kentten de dışlanırsam büyüm kaybolsun ki öldürürüm kendimi ha! Ben anlamıyorum zaten sizleri, herkesin üzerinde sinirli bir epik hava...
- Jacy tanrını seversen bana söyle.
- Tanrımı sevmem! Hiçbirini hem de...
- O zaman büyünü seversen söyle! Neden gizemli gizemli geliyorsun acaba?! Ben... Hades'in melekleri sandım seni o yüzden... Özür dilerim. Herhangi bir yerine zarara geldi mi?
Jacy bir çocuk gibi mızmızlanıp omuz silkmeye, şakayla karışık trip atma mimikleri yapmaya başlayınca derin bir nefes aldım. Anlaşılan yine başlıyorduk. Aklı sıra beni kendine yalvartacaktı..
- Hadi ama Jacy yapma böyle. Tamam özür diledim ya. Afra tafranın sırası mı canım. Hem bir yerine de bir şey olmamış bak. Abartma artık...
Ben böyle yalvarırken Jacy'nin yere düşen süpürgesi havalanarak hızlıca Jacy'nin kafasına düştü. Bunun üzerine Jacy korkuyla havaya fırlayarak bağırmaya ve zıplamaya başladı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken yerde yatan Akhi'nin gülüş sesleri ile tüm bu olanların sorumlusunun o olduğunu anladım. Tanrım baba! Bu çocuktaki güç de ne böyle?!
- Gördün mü Jacy. Akhiroe dahi senin abarttığını düşünüyor.
- Seni yaramaz, bücür şey! Küçükken ben de senin gibi olmasaydım şimdi seni canlı canlı yemiştim.
- Jacy?!
- Tamam tamam yemezdim!
Jacy'e akıllı olması gerektiği mesajını vererek yerdeki Akhi'yi kucağıma alıp önceki yerime yerleştim. Bu sırada Jacy de yere düşürdüğü kitapları toparlamış ve yanımıza oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDA KENTİ
FantasyBildiğiniz mitolojiyi unutun! Ölüm tanrısı Hades olur da yanlış tanrıçaya tutulursa... Mitoloji fazlasıyla karışacak! #1 mitoloji - 11/04/2023 (çok duygusalım çok teşekkürler)