PERSEPHONE

4.6K 340 57
                                    

Medya1: Persephone
Medya 2: Sting - Shape of your heart

Unutulmuş tanrı Hades ve unutulmuş tanrıça Hestia siz mitolojiyi tekrardan yazabilirsiniz. Belki bir gün...

**********************

Havanın soğukluğu değişik bir şekilde içimi ısıtıyordu. Aylar sonra belki de ilk defa her şey yolundaydı. Hades ile beraber Tartaros'un karla kaplı bölgesine gelmiştik. Tartaros Hades'in cehennemiydi. Burada dondurucu soğuk sizi yakabilir, harlı alevler ise kanınızı dondurabilirdi. Elimdeki sopadan destek alarak karda dengemi sağlamaya çalışıyordum. Hades'in koluma girmesiyle yerimde durdum.

- Kendim halledebilirim.

Bana ters bir bakış atıp bir şey söylemeden bana destek vererek yürümeye devam etti.

- Işınlanma gibi bir özelliğin varken neden senin cehenneminde yürümek zorundayız?

- Canım seninle yürümek istiyor çünkü.

- Canını yesinler!

Farkında değildi Bedalı Tanrıça ama Ölülerin Efendisi farkındaydı. Birlikte geçirecekleri son zamanları yaşıyorlardı. Ölülerin Efendisi ise bu kısıtlı süreyi uzatmaya çalışıyordu kendince...

Hades cevap vermeden ilerlemeye devam etti. Sonunda alev çıkan çukurun sıcaklığını hissettik. Vücut ısım otomatik olarak kendini düzenlese de Tartaros'un ateşi can yakıcıydı. Kafamı yavaşça Hades'e çevirdim. Beni onaylar şekilde kafasını sallayınca çantamdaki otu dikkatlice çıkardım. Hades botundaki çakıyla önce kendi eline sonra benim elime hızlı bir çizik attı. Elimdeki ot benim kanıma bulanmıştı. Hades'in kanını elime akıtmasını beklerken o tepkilerime dikkat ederek elimi tuttu. Buna ses çıkarmadım. Galiba çıkarmak istememiştim.

Şimdi ellerimiz arasındaki ot kanlarımızla yıkanmıştı. Yavaş adımlarla çukura yaklaştık ve büyüyü bozacak o sözleri söyledik beraber.

-PYRKAGİA KOLASİ KATARA! PYRKAGİA KOLASİ NKRİ!
(Cehennem ateşi laneti boz/ büyüyü boz)

Birbirleriyle kenetlenen parmaklarımız yavaşça çözüldü ot avuçlarımız arasından ateşin içerisine kaydı. Bir süre bir şeyler olmasını bekledik ama hiçbir şey gerçekleşmemişti

- Acaba bir şeyleri yanlış mı yaptık?

Dememle yerin altından yeri titretecek derecede harlama sesi duyuldu. Hades koluyla omzumu sardı ve hızla koşturmaya başladık.

- Sanmıyorum! Hızlan Vesta!

Biz olabildiğimiz kadar hızlı koşarken çukurdan yükselen sıcaklık artıyordu. Tartaros'un karla kaplı bölgesine vardığımızda kendimizi karların üzerine attık ve artık nokta gibi görünen cehennem çukurunun içerisinden püsküren lavları izlemeye koyulduk. Lavlar o kadar yükselmişti ki Hades'in ülkesini tamamen alevlerle kaplayabilecek çokluğa ulaşmıştı. Korkuyla nefes alıp verirken alevler çukurdan çıkmayı kesti. Lavlar her yere yayılıyordu. Kısa bir süre sonra lavlar karların başladığı kısıma kadar ulaştı ve karlara değmeden durdu.

Çok garip hissediyordum fakat hala bir şey hatırlayamıyordum. Yavaşça lavlara doğru ilerledim ve karların üzerinde dizlerim üzerine çöktüm. Bir adım ötemde fokurdayan lavlardan kendi yansımamı gördüğümde anılar zihnimde yankılanmaya başlamışlardı.

——————————————

- Hestia bu kolyeyi kaybetme! Bu sandık çok şeyi değiştirecek. Bu kitap kaderi alt üst edecek.

- Bardo bu çok saçma...

- Bence de o yüzden üzülerek sana söylüyorum ki bu büyüyü unutman gerek! Bu kitabı bu sandığı unutman gerek! Üzgünüm tanrıçam bu kolye senin hem geleceğin hem geçmişin. Ama sen hiçbir şeyin farkına varamayacaksın. Unutulmuş tanrı Hades ve unutulmuş tanrıça Hestia siz mitolojiyi tekrardan yazabilirsiniz. Belki bir gün...

BEDA KENTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin