Bazen düşünürsünüz,acaba dışardan nasıl görünüyorum?diye.Görünmüyorsunuz,emin olun.Kimse görmüyor kimseyi.Ne sen onu,ne biz seni,ne de onlar kendilerini.Yaşamadan yaşamaya çalışıyoruz,ölmeden ölmeye,sevmeden sevmeye.Bir sınırı yok mudur bunun?Vardır.
O sınır tam da burası,olduğunuz yer.Kırılma noktanız tam sizsiniz.Başkası değil.Kendiniz,kendiniz olun.Başkasın da kendiniz olmayın.Ki olamazsınız da zaten.Siz sizsiniz sonuçta.Sonun da anlayacağız ki;yokluk için,ölmek için ve hiçbir şey için yaşıyoruz.Yani kendimiz için.Benciliz.Aslında mantıklı olan da bu.Ben neden kendimi değil de başkasını düşüneyim ki.Mantıksız olan da düşünüyorum.Düşünüyoruz.Eminim bir çoğumuz böyleyiz.Pişman mıyım dersiniz?Evet öyleyim.Keşke yapmasaydım dediğim fedakarlıklarım oldu.Keşke yapmasaydım.Çok bir şey istemedim.Bir iyiliği karşılıksız yaparız.Fakat tam da karşılıksız değildir bu.Bir teşekkür bekleriz,sarılma,iyi ki varsın...Olmadı ne bileyim.Beklemiştim.Hâlâ bekliyorum.
Nasıl göründüğümü hiç düşünmedim.Genel de nasıl hissettiğime ve düşüncelerime önem veriyorum.İnsanların bakışından bile ne demek istediği belli oluyor.Ben anladığım için değil.Öyle olduğu için öyle.Ben fazla bir şeyden anlamıyorum.Anlayamıyorum daha doğrusu.Bütün bu şeyler çok saçma geliyor bana.Ölmek için yaşayıp,yaşamak için ölüyoruz.Uyuduğumuz da,eğer rüya görmüyorsak,var olduğumuzdan bile haberimiz yok.Pek yalnız kalmamaya çalışıyorum.Kaldığım da yoruluyorum düşünmekten.Yapacak başka bir şeyim olmuyor.Yalnız kalmaktan yoruluyorum.Yorulduğum için yalnıznkalıyorum.Yalnızlık-Yorgunluk,kısır döngü.
Kıvırcık saçlı kızlar, çok hoş değil mi?