3. Ellerini ellerimin üzerine koy.
Yoongi odasının camına pıt pıt ses bırakan yağmuru izliyordu. Bugün Jungkook ile parka gideceklerdi lakin son dakika yağan yağmur planlarını alt üst etmişti.
Yoongi yanaklarını havayla doldurup geri oflayarak bırakırken yatağına yöneldi.
Jungkook'u özlemişti ve onu görmek istiyordu. Baş ucunda duran çerçeveyi alarak resimdeki minik yüzü işaret parmağıyla sevdi.
"Yoongi hyung seni özledi Kookie."
Dudaklarını birbirine bastırarak çerçeveyi yastığının yanına koydu ve uzandı.
Tavandaki parıltılı yıldızlarını izlerken aklına Jungkook'un parlak gözleri geldi. Yıldızlar kadar parlaklardı.
Minik bir tebessümle ellerini yanağının altında birleştirerek soluna döndü. Şimdi çerçeveyle yüz yüzeydi.
Kapısının tıklatılmasıyla bakışlarını oraya çevirerek çalan kişiye içeri girmesini söyledi.
Kapı tekrar çalınırken Yoongi kaşlarını çatıp kapıya baktı. Belki de annem eli dolu olduğu için kapıyı açamıyordur diyerek yattığı yerden doğruldu.
Tam ayaklarını yataktan sarkıttığı anda kapının ardından cılız bir ses duydu.
"Yoonki hyunf !" Kapıyı açamıyoyum. Yoonki hyunf !"
"Jungkook ?"
Yoongi heyecanla yataktan atlayıp kapıya koştu. Hızla kapıyı açtığında gördüğü manzara çok sevimliydi.
Jungkook dili dışarıda, kıpkırmızı olmuş suratıyla kapı koluna uzanmaya çalışıyordu.
Yoongi kıkırdayarak dizlerinin üzerine çöktü ve karşısındaki bedeni kollarının arasına çekti.
Jungkook hızlı ve minik nefesler alırken başını Yoongi'nin omzuna yaslamış gözlerini kapatarak dinlenmeye çalışmıştı.
Birkaç dakika öylece durduktan sonra Yoongi, minik bedeni kucaklayarak yatağının üzerine oturttu. Jungkook parıltılı gözlerle Yoongi'nin odasını inceledi.
Duvarın dibindeki büyük, siyah şeye kaşlarını çattı. İşaret parmağıyla orayı gösterip Yoongi'ye döndü.
"O çey ne hyunf ?"
Yoongi gülümseyerek Jungkook'a baktı.
"O bir piyano Kookie. Sana çalmamı ister misin ?"
Jungkook hızla kafasını aşağı yukarı salladı. Hyungu ona bir şeyler çalacaktı. İçi gıdıklanarak yataktan inmeye çalıştı.
Yatakta yüz üstü döndü ve ayaklarını sarkıtırken elleriyle yatağa tutundu. Ayakları yerle temas edince ellerini yataktan çekti ve arkasını döndü.
Yoongi piyanoya yaklaşıp kapağını açtı ve beyazlı siyahlı tuşlarda parmağını gezdirdi.
Aklına gelen şeyle kapısına yönelip annesine seslendi.
"Anne gelebilir misin ?"
Annesi merdivenlerin başında görünürken Yoongi odasına doğru adımladı.
"Anne Jungkook'u yanıma oturtup ben piyano çalarken fotoğraf çeker misin?"
Annesi gülümseyerek Jungkook'a yöneldi ve onu tutarak siyah geniş tabureye oturttu. Yoongi de yanındaki yerini alırken Jungkook parıltılı gözlerle büyüğüne bakmaya devam ediyordu.
Yoongi parmaklarını sırasıyla beyaz ve siyah tuşlarda gezdirirken Jungkook hayranlıkla çıkan sesi dinliyor ve hyunguna bakıyordu.
O fazla yetenekliydi. Jungkook'un minik kalbi pat pat atarken parıltılı gözlerini tuşlarda gezdirdi.
Yoongi duraksayarak olduğu yerden kalktı ve Jungkook'u büyük taburenin ortasına çekti ve arkasına geçti.
Minik çocuk anlamsızca büyüğüne bakıyordu. Kavramaya çalışıyordu.
Yoongi çocuğa komut verdi.
"Ellerini ellerimin üzerine koy Kookie."
Küçük çocuk hyunguna kafa sallayarak minicik ellerini hyungunun uzun parmaklarının üzerine koydu.
Yoongi kocaman gülümseyerek ellerinin üzerindeki ellere baktı.
Yoongi piyanonun tuşlarında ellerini tekrar gezdirirken Jungkook kıkırdadı. Kendi çalıyormuş gibi hissediyordu. Bu çok güzeldi.
Saatlerce beraber piyano çalan ikili yemeğin hazır olduğunun bildirilmesi üzerine dikkatle tabureden inmiş ve aşağı kata yönelmişlerdi.
Merdivenlerden inerken Yoongi ,küçük çocuğun düşmesinden korkarak elini tuttu. Bugün elleri fazlaca birbirine değmişti.
Jungkook gülümseyerek hyunguyla merdivenlerden indi. Mutluydu.
Yan yana yemek yerken arada kıkırdayarak kendisine yemek uzatan hyunguna karşı şımarıyordu.
Hyungu gelirken yanında güzel günleri getirmişti. Jungkook içinden umarım Yoongi hyung asla gitmez diye geçirdi.
Her şeyden habersiz gülümsüyordu iki çocuk da.
GARİP BİR YERDE BİTİRDİM AMA ŞU AN KENDİMİ TANIMLAYABİLECEĞİM HAL "MENTAL BREAKDOWN AND BROKEN HEART"
O YÜZDEN KUSURA BAKMAYIN KONTROL DAHİ EDEMEDİM. GÖRÜŞMEK ÜZERE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friendship is complicated |yoonkook
Fanfic"Hyunf, gidiyof muşun ? Gifme hyunf. Noluysun gifme." Minik elleri yumruk olmuş, arabanın önünde bekleyen hyunguna seslendi Jungkook. "Üzülme Jungkook~ah. Hyungun bir gün seni görmeye gelecek. Hyungun seni asla unutmayacak." Yoongi gitti. Ve Jungk...