6| Arkadaşın olsun ama başka bir Yoongi hyungun olmasın.

2.1K 211 45
                                    

6. Arkadaşın olsun ama başka bir Yoongi hyungun olmasın.

Yoongi odasına koşarak kapıyı çarpmış ve çantasını fırlatmıştı. Anlamıyordu. Asla anlam veremeyecekti.

Ailesi buradan gitmeyi düşünüyordu ama Yoongi'yi hesaba hiç katmamışlardı. Nasıl hisseder hiç düşünmemişlerdi.

Jungkook'tan nasıl ayrılır hiç akıllarına gelmemişti.

Sinirle eline geçen yastıkları fırlatıp durdu. Çığlık atarak eşyaları fırlatmaya devam ediyordu.

Ardından kapının acelece açılma sesini duydu ve bir bedenin kendini yakaladığını hissetti. Kokusundan tanımıştı. Nasıl tanımasındı.

Jungkook hyungunun beline sarılmış sakinleştirmek adına çaba sarf ediyordu.

Yoongi sakinleşmekten ziyade daha da sinirlendiğini hissediyordu. Sakinleşmenin kıyılarında bile değildi.

Jungkook ısrarla kendisine seslenip sakin olmasını söylüyordu ama Yoongi aklına dolan olaylarla daha da çok sinirleniyordu.

Annesi lisesine başka bir ülkede devam etmesi gerektiğini söylemişti kendisine. Jungkook'undan çok uzakta okuyacaktı.

İtiraz etmişti , bağırıp çağırmıştı lakin annesi lafından geri dönmüyordu. 16 yaşında bir gencin yaşamak istemeyeceği şeyleri yaşıyordu.

Halbuki son bir senedir her gece ne hayallerle uyuduğunu bilmiyordu annesi. Bilseydi belki gitmekten vazgeçerdi.

Yoongi dolan gözlerini silerek yere çöktü. Yanındaki beden de kendisinden ayrılmadan yanına çömeldi hemen.

Yoongi burnunu çekerek Jungkook'un bedenine sığındı. Kendisinden küçük olmasına rağmen miniği gün geçtikçe kendisinden daha kalıplı olmaya başlamıştı.

Ondan ayrılmak istemiyordu Yoongi. Ona sarılmadan uyumayı bilmiyordu ki. Nasıl uyuyacaktı ?

Nasıl gülüp eğlenebilecekti ?

"Hyung, iyi misin ? Ne olur anlat artık. Annen korkuyla beni çağırdı. Nasıl geldiğimi bile bilmiyorum ?"

Yoongi onun sesini duymasıyla içinin kıpır kıpır olduğunu hissetti. Sesini kulaklarının içinde saklayıp hep duymak istiyordu.

"Gidiyorum Kookie."

Jungkook anlamsızca kucağındaki bedene baktı. Gidiyorum da ne demekti ? Nereye gidiyordu ?

"Hyung , ben anlam-"

Yoongi şştleyerek susturdu büyük bedeni. Tek isteği onu kollarına alıp uyumaktı.

Öyle de yaptı. Oturduğu yerden kalkıp öbürünü de kaldırdı ve yatağa adımladı. Heyecanlanan kalbini aylardır yaptığı gibi tekrar görmezden geldi.

Büyük bedeni de yanına alıp uzandı. Karşı duvarındaki resimleri incelerken dolan gözlerini kapattı.

Beraber büyümüşlerdi. Yoongi'nin ilk ve tek oyun arkadaşıydı o. Çocukluğuydu, şimdi de gençliğiydi. Ama büyüklüğü olamayacak mıydı ? Miniğinin genç hallerini uzaktan mı izleyecekti. Artık mumları beraber üfleyemeyecekler miydi ?

Yoongi acıyla gözlerini açtı. Jungkook parlak gözlerle kendisine bakıyordu.

Yoongi'nin kalbi daha da acıdı. Daha doyasıya öpememişti onu, içine çekememişti kokusunu, saramamıştı bedenini.

Anlatmamıştı nasıl sevdiğini, kalbinin nasıl attığını söyleyememişti.

Nasıl kapıldığını anlatmamıştı. Hoş anlatamazdı ki. Kendi de bilmiyordu nasıl olduğunu.

friendship is complicated |yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin