2.Bölüm:"Aşk gibi"

21.5K 908 184
                                    

-Düzenlendi-

Merhaba arkadaşlar!

Bugün yine yorucu bir gün sonrası yazıyorum.9.sınıf  öğrencisi olmak acı jsjsjsj ama yazınca insan rahatlıyor. Bugün Reisli bir bölümle karşınızda olacağım. 

Bakalım, Mehir mahalleye taşınmakla uğraşırken Reis ve adamları neler yapıyordu?Mahalle nasıl bir yer ve kuralları neler?

Multi:Reis Demir Erkan Atabey

İyi Okumalar!

3.Ağızdan

Genç adam uzun ve gür kirpiklerinin altından arkadaşına kısa bir bakış attı. Tenini okşayan sert rüzgarla beraber aldığı nefes ciğerini yakmış, içindeki bir şeyleri yerinden oynatmıştı. Elini cebine atarken, soluk borusunu yakarak  ilerleyen derin bir nefes çekti içine. 

Sinirliydi, oldukça da gergindi. İçindeki karları yakan bir ateş hissediyor ve sevdiği kadının hayali küle dönüşüp, içindeki gökyüzüne savruluyordu. Acı ince bir çizgi halinde tenine kesikler bırakıyor, bal rengi gözlerinde kan kırmızısına bürünerek yavaşça yayılıyordu. İçindeki öfke inanılmaz bir hız ve haz içerisinde büyürken, o buna engel olmak yerine üstüne üstüne giderek daha da kuvvetlendirmekten başka bir şey yapmıyordu. Aldatılmanın verdiği kötü his, sürekli bedenini sarmalıyordu. Arkadaşının tavrı da sinirlenmesine neden oluyordu. Umursamaz ve bitmiş tavırlara hep sinir olurdu Genç Adam. Aslında bazen o da öyle hissederdi. Bir el beklerdi sadece, samimi ve sıcacık bir el. Eski bir antik semt gibi üzerine kolayca yıkılırdı duvarları, ona el uzatan olsa.  Ailem dediği insanlara karşı bile takındığı sert tavır, anlamsız küskünlüklere ve anlamsız kırgınlıklara neden oluyordu. 

Baş parmağı ve işaret parmağı arasında burun kemerini hafifçe ovarken, bal rengi gözleri karşı duvarda gezindi. İçinde gezinen o kırgın ve küçük adam ağlıyordu. Kurumuş dudaklarını, diliyle hafifçe ıslatırken bir zamanlar o evde yaşayan kişiye gitti aklı. Bukle bukle sarı saçları, yeşil gözleri, bembeyaz teni ve yanağındaki o öldürücü güzellikteki gamzeleriyle ona gülümseyen sevgilisine kaydı aklı. 

Sonra da onun aldatışına gitti bal rengi gözleri...

Hiç dokunmaya bile kıyamadığı, "Helalimsin." diyerek alnından öptüğü kadını, kardeşim dediği adamla aynı yatakta...

İçindeki o acı hisle bal rengi gözlerini sıkıca kapattı Genç Adam. Sanki birisi hançer çıkartmış, bedenine bedenine acımadan saplıyor gibiydi. Kalbine giden damarlar tıkanıyor, acı bir sıvı yayılıyordu bedenine. Bu acıdan başka bir şey değildi... Deri ceketinin cebindeki sigarasını çıkarırken, arkadaşının üzgün gözlerle kendisine baktığını fark etti.

Üzgünce bakılan kişi olmak gururuna dokunurdu. Ama o an gururuna dokunan tek şey sevdiği kadın ve kardeş saydığı dost tarafından aldatılmaktı. En çok zoruna giden ise dostu olmuştu. Aşk acısı zor olsa da, dostundan sonra kalan yalnızlık daha çok koyuyordu.

Genç Adam, ona üzgünce bakan arkadaşına şaşırmıştı. O genellikle böyle durumlarda duygusuz olan taraf olurken, şu aralar Genç Adam da ona yetişmek için çabalar gibiydi.

REİSLER DE SEVER - ARA VERİLDİ -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin