KARANLIĞIN İÇİNDEN

GÜÇ KAYNAĞI

Halk bu silahları daha önce hiç görmemişti.Şaşkınlık içinde silahı anlatan başkan ve güvenlik amirini izliyorlardı.Hersey gayet iyi ilerliyordu.Bu silahları kullanmak oldukça kolay görünüyordu.Tabi herkes bu kadar başarılı değildi.Bu başarılı insanların içinde emirde yoktu.Ne kadar çok çalışsa da diğerleri gibi başarılı olamamıştı.Ama yakın dövüş eğitimlerinde en iyisi oydu diyebilirim.Günler geçtikçe gruplara ayrıldılar.En iyi atıcılar gurubuna Kartal gurubu,bı nebze daha düşük olan diğer guruba Atmaca ve en düşük olan guruba silah kullanma bazında ama yakın dövüş teknikleri iyi oldukları için onlara da Kurt gurubu birliği deniliyordu.Guruplar içinde Lider,yardımcı lider subay ve astsubaylar gibi unvanlar verilmişti.
Emir kurt gurubunun lideri seçilmişti,güçlü yapısı ve liderlik vasıflarından dolayı onu seçmişti guruptakiler.Yardımcı lider olarak bir kız seçilmişti oda emir gibi dövüş yetenekleri iyi olan birisiydi.Ama emir ile çok iyi anlaştıkları söylenemezdi.Onların müsabakasını izlemek oldukça keyifliydi.Güneş ismindeki kiz,adını tam anlamıyla hak ediyordu.Parlak sarı rengindeki saçları onu güneş gibi aydınlık gösteriyordu.
Kartal birliğinin lideri Akın ismindeki bir gençti.Emirden iki yaş büyük olamasina rağmen emir gibi iyi bir vücut yapısına sahip değildi.Ama oldukça kurnaz ve zekiydi.Atmaca birliğinin lideri bir kızdı bu kız oldukça neşeli ve güzeldi.Sude ismindeki bu kız 17 yaşında olmasına rağmen yaşıtları olan kızlara göre biraz daha iyi sağlam bir fiziğe sahip ve oldukça çevik hızlı birisiydi.Silahı oldukça seri ve tam isabet ettirerek kullanabiliyordu.
Günler geçtikçe biraz daha iyi oldular kendi alanlarında birlikler 25 er kişiden oluşuyordu.Toplamda 75 kişi çok iyi konumda olan askerler gibiydi.Onlarin dışında koruma birliği 50 kişiden oluşuyordu onlar biraz daha yaşlı insanlardı.Kapı açıldıktan sonra kapı boyunca kurulmuş kulelerde ve şehir girişinde nöbet tutacak kişilerdi.
Şehirdeki herkes iyi eğitim ve çalışmanın sonucunu almıştı.Baskan silahlarin bulunduğu odada bir micro SD bulmuştu.Bunu içinde silah yapımlarıni anlatan belgeler ve resimler vardı,Yay, kılıç mızrak vs.otür şeyler şehrin demir işleri ile uğraşan ustaya bunu gösterirken;
- Bunları yapabilirsin?Bunları yaparsak Kurt birliği daha iyi olacaktır,diye düşünüyorum.
Karşısinda duran usta ya ciddi bir yüz ifadesi ile bakıyordu.Usta Ekrandan başını kaldırarak biraz düşündük ten sonra;
- Tabi yapabilirim,Ama bazı eşyalara ihtiyacım olacak.
Baskan gözleri büyüyerek sevinçle ustaya baktı iki kolunu da açarak;
Tabikiii neye ihtiyacin varsa söyle hepsini halletmeye çalışırız.

Usta uzun uzun konuşarak istediklerini başkana anlattı.Her detayı hiç atlamadan söyledi .Bir kaç gün geçtikten sonra Bir kaç kılıç yay,kalkan ve mızrak yapılmıştı.Egitimlere devam eden kurt birliğinin kamp yerine gittiler.Silahları gören ekip üyeleri iç güdüsel olarak ekipmanları seçmişlerdi kimi yay alırken kimi mızrak alıyor kimi kılıç kullanmayı seçiyordu.Tum ekipmanları kullanmak zorundaydılar,bunun sebebi hangi silahı daha iyi kullandıklarını görmek ve onunla savaşmaları daha verimli olacaktı.Bunu biliyorlardı.Herkes silahları denedik ten sonra Emir kılıç kullanmayı seçmişti güçlü kolları ile iyi bir şekilde kılıcı savurabiliyordu onunla bütünleşmiş gibi görünüyordu.Onun yanı sıra 4 kişi daha kılıç ya iyiydi bu dört kişi kılıç kullanacaktı,Güneş yay da iyiydi hızlı ve seri şekilde ok firlatiyordu.Birlikte 4 kılıç,6 yay kullanan kişi vardı.Digerleri kalkan ve mızrak kullanıyordu.Herkes çok iyi görünüyordu.İnsan onlara baktıkça gerçekten onlar gibi güçlü ve iyi hissediyordu kendini.
Herkes yeni aldığı silahlarla eğitimlere devam ediyordu.Bunlari nasıl kullanacağını bilen birisi olmadığı için hepsi kendi kendine çalışarak öğreniyordu.Bu görüntü oldukça muazzam bir şeydi.
Günler geçtikçe şehir biraz daha yipraniyordu.Kapida duran nöbetçiler den birisi koşarak şehire doğru gidiyordu.Güneş bu kişiyi gördüğünde onun Salih olduğunu fark etti.Arkasindan oturduğu yerden kalkarak bağırdı.
- Salihhhhhh neden koşuyorsun?
Ona doğru biraz ilerlesede Salih çok hızlı kosabilen birisiydi,Salih hiç duraksamadan koşmaya devam ederek bağırdı;
- Kapı, kapı açılmaya hazırrr,diye haykırdı.

Güneş gözleri büyüdü yüzünde büyük bir gülümseme belirdi arkasını dönerek kampa doğru koşmaya başladı.Kampa vardığında bağırmaya başladı ,bir yandan da gözler i emiri arıyordu.
- Kapı açılıyor çocuklar hazır olun.
Bunu duyan herkes sevinçten yerinde duramiyordu.Emiri gördüğün de koşarak onun yanına gitti.
Tam önünde durdu soluk soluğa Emire bakarak kapının açılacağını söyledi , Emiri hiç gulumserken görmedigi için şaşkınlıkla ona baka kaldı,emir o kadar güzel gülümsüyordu ki gözleri bile gülüyordu sanki , hayranlıkla ona bakarken sesle irkildi.
- Neden bana öyle bakıyorsun?
Emir güneşi öyle görünce tuhaf hisseti sanırım ki bu soruyu sormustu.
Güneş biraz kendine gelerek birazda gerilerek ;
-Hic seni hep seni somurtkan gördüğüm için gulebildigini hiç düşünemiyordum!
Alaycılıgini sezen emir gözlerini kısarak;

-Bende senin düşünebildigini bilmiyordum.

İkiside sinirli bakışlarla birbirine bakıyordu.Gunes arkasinı döndü ve yuruyerek,mırıldana mırıldana şehre doğru yürümeye başladı.Bu sırada emirin yüzünde o gülümseme tekrar belirdi.

Biri lider diğeri yardımcı olmasına rağmen pek iyi anlasamiyorlardı.Ama savaş eğitiminde ekip olarak çok iyilerdi.Savasirken sanki bu iki zit kişilik gidiyor tek bir vücut oluyorlardı.
Akşam üstü tüm şehir tekrar meydanda toplandı.Herkes kapının açılacağını duymuştu.
Evet çıkıyoruz artık buradan!

------------------------------------------------------------------✓Umarım okurken keyif almışsınızdır.

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen.Zamanınızı ayırıp kitabımı okuduğunuz ayrıca teşekkür ederim.