İpekle planımızı gözden geçirdik. Saat 18.00 olduğunda onların evinin önüne gelmiştik bile. Birbirimize şans dileyip ayrıldık.
---------------------
11. Bölüm
Harry evde ya da gelmek üzere olmalıydı. Evin arka kapısına ilerledim. Kapalı. Napıcam. Napıcam .... Cam ! Cam açık mı ?
Arka kapının oralardaki camları araştırmaya başladım, kapalı, kapalı, küçük, dar, açık ! Cam açık hem de büyük bir cam! Girmeli miyim ? Ya görürse ? Vazgeçse miydim acaba....
Bu delice! Onun evine nasıl girerim gizli gizli. Yakalanırsam biterim. Ama bunu yapmalıydım yoksa benim maskeli kız olduğumu anlayacak. Nasıl anlayacağına gelirsek, bana dikkatli bakması yeter. Bu çantalar bizim dersek bana yeterince dikkatli bakacağından anlaşılacak! Bu gazla camdan yavaşça içeri girdim. Evi çok büyükmüş. İçeride annesi yemek yapıyor. Aa kardeşi varmış.... Hımm çok şeker bi çocuk. Küçükmüş. Televizyon izliyor.
Ona görünmeden nasıl geçicem? Yukarı çıkmam lazım. Bir anda annesi çocuğu çağırdı. Küçük çocuk oflaya oflaya annesinin yanına gitti. Bu bir fırsat ....Sessizce merdivenlere yöneldim. Yavaşca yukarı çıktım. Geri dönüşü yok bu işin. Amma büyük ev. Hangisi Harrynin odası ? Hmm. Harry kokusuu... Şu taraftan....
Umarı içerde değildir. Odanın kapısını ürkekçe açtım. Aralıktan baktım. Boş ! Daha gelmemiş! Odaya kendimi attım. Harry kokuyor.... Şuan bayılabilirim. Tişörtleri ..... Yatağı ..... Çantam ! Yatağının yanında yerde duruyor! Şansa bak benimkini almış ! Kolay oldu. Sadece kalan işim çantayı alıp kaçmaktı. Tam çantaya yöneldim ki aşağıdan
-Ben geldiiiim !
Diye bir ses duydum. Ardından merdivenlerde ayak sesi. Harry ! Buraya geliyor!
İPEK'İN AĞZINDAN:
Nerden içeri girebilirim? Hımm üst kattaki odası olmalı, camı açık. Acaba tırmansam mı ? Delirdim mi ben ? Oraya nasıl tırmanıcam ? Spiderman miyim ben ? Ya da spiderwoman .... Ne diyorum ben ya....
Ön kapı kapalıdır. Arka kapı şuan önümde ama kapalı. Nasıl gircem eve? Acaba Melis napmıştır? Yakalanmamıştır dimi?
Son çare pencere. Açık.... Ama biraz dar mı ne ? Sığar mıyım buna ? Denemek lazım. Önce kimse var mı diye kontrol ettim. Kimse yoktu. İlk olarak kafamı sonra kollarımı ve bacaklarımı çektim. İçerdeydim. Gerçekten çok büyük bir evmiş. Vay canına....
Kendimi bir koltuğun arkasına attım. Kimse yoktu ama yine de tedbirli olmak lazım.
Yavaşça ilerleyip diğer koltuğun arkasına geçtim. Bir kadın geliyor! Annesi olmalı. Napıcam? Ya görürse? Yandın İpek. Kadın beni görmeden arkasında bulunduğum koltuğa oturdu. Kafasını çevirse görcek. Acilen burdan gitmem lazım. Televizyonu açtı. Ses vardı. Parmak uçunda koltuğun arkasından ayrılıp merdivenlere yöneldim.
Minik adımlarla üst kata gittim. Oh bu odaya gelme kısmını atlattık galiba. Sanırım şu oda Zaynin odası. Evet. Burası onun odası. Öncelikle bu kokuyu içime çektim. Zayn kokusu..... Her yer Zayn gibi kokuyor, Zayn eşyaları.....
Çantam! Benimkini almış! Hay.....
Ayak sesleri.... Hayy napcam? Nereye saklanim? Banyo! Banyo ! Koş! Banyoya koştum kapıyı hafif ara bırakarak kapayıp kapının arkasına gizlendim.
Zaynimmmmm.....
MELİS'İN AĞZINDAN:
Napmalıyım? Dolap ! Dolaba koştum. Büyük dolap ! Kapağını açtım içine yerleştim ve kapağını kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskee
RomanceHarrynin babası Türk, Annesi İngiliz. İngilterede doğdu. Liseye kadar ordaydı. Evde hem ing hem türkçe konustukları için iki dili de biliyor . Zayne gelirsek o da Harry gibi :) Onlar çocukluktan beri arkadaslar :)) Onun da babası Türk annesi İngi...