OFİSTE... 14

14.2K 356 2
                                    

Masasından kalkıp düşüncelerini toparlamaya çalıştı. Sinirden tüm vücudu kasılmış ve dizlerinin bağı çözülmüştü. Birden kapı açıldı ve Max içeriye her zaman olduğu gibi dudaklarındaki soğuk ve alaycı gülümsemesi ve kendinden emin duruşuyla giriverdi.

Kapıyı hızlıca arkasından kapatıp Cath'ye döndü.

Cathy onun gece kadar siyah gözlerinin içine bakarken "ve bu sefer kendimi onun kollarına atmayacağım" diye geçirdi zihninden.

Genç adam sinirli bir ifadeyle birkaç dakika ona baktıktan sonra buz gibi bir sesle,

-Merhaba Cathy dedi.

-Merhaba Max,

Adam ona dikkatlice bakışını hiç bozmuyordu. Dudaklarının kenarındaki alaycı kıvrım hayatı ve tüm yaşamı küçümseyişinin bir ifadesiydi sanki. Her şeye meydan okuyan bir hali vardı. Takım elbisenin saklamış olduğu güçlü bedeni bir abideyi andırıyordu.

Simsiyah saçları esmer yüzünü çevreliyor, alnındaki küçük yara izine düşen bir perçem onu daha da çekici kılıyordu. Cathy bu yaranın geçmişini bilmediğini düşündü. Nasıl olmuştu acaba?

Max gözlerini genç kadının dudaklarını dikerek alaylı bir üslupla,

-Artık ünlü oldun Cathy dedi.

-Evet sayende Max, imza dağıtmaktan yolda yürüyemez hale geldim. Daha bu sabah yolda bir kaç kişi onu durdurmuş ve imza istemişti.

-Harika bu da bizim kampanyamızın sonuçlarının başarılı olacağının bir göstergesi, umarım etrafında pervane olacak erkeklere karşı dikkatli olursun. Sesinde hafif bir kıskançlık tonu seziliyordu.

Cathy içinden gerçekten kıskanıyor mu acaba diye düşündü. Max genç kadının tereddütlerle dolu ifaderisine aldırmadan hızla konuya girdi.

- Evet, sanırım artık aramızdaki sorunları çözmemiz gerekiyor dedi.

-Aramızda bir sorun olduğunu bilmiyordum diyerek gözlerini Max'den kaçırdı, biraz önce onun içeriye nişanlısı ile girdiğini hatırlayınca sinirli bir şekilde

-Neden ayakta dikiliyorsun otursana dedi.

-Ayakta olmam seni rahatsız mı ediyor Cathy?

-Hayır sadece tepem de dikilmenden hoşlanmıyorum.

Genç adam yavaşça yürüyerek siyah deri koltuğa oturdu. Her zaman yaptığı gibi bacaklarını öne doğru uzattı.

-Söyle bakalım öğle yemeği yedin mi?

-Evet biraz önce yedim.

-Bende birlikte dışarıya çıkarız diye düşünmüştüm.

-Hayır yapmam gereken çok iş var. Çekimler yüzünden hazırlamam gereken bir kaç raporu bitiremedim, toparlamam gereken daha bir sürü dosya var.

Bunun üzerine Max,

-Pekala reklam çekimlerimiz oldukça başarılıydı. Bu gün Harry Charcol ile telefonda görüştüm sonuçlardan son derece memnun kaldığını söyledi. Magazin dergilerinin hemen hemen hepsini senin fotoğrafların süslüyor.

-İkinci aşamada gerçekten ne kadar etkili olduğunu görmek için araştırma yapmamız gerekecek, anket sonuçları da geldikten sonra bu kampanyanın başarılı olduğunu söyleyebiliriz diye ilave etti Cathy.

-Güzel istediğimizde bu değil miydi ? Evet tahmin ettiğimizden çok daha başarılı bir kampanya olacak bu da piyasadaki bir çok işin kapısını bize açacak diyerek kadının sözlerini tamamladı Max.

Cathy içinden acaba kullanılıyor muyum diye düşündü.

Onun kafasında yalnızca işi mi vardı. Yoksa bütün bu reklam çekimlerine ikna etmek için mi onunla sevişmişti. Gerçekte aralarında hiçbir şey yok muydu?

Kafasını binlerce soru meşgul ediyordu. Karşısında oturan bu adam hakkında hemen hemen hiç bir şey bilmediğini düşündü. Onunla hiç gerçekten oturup konuşmamışlardı genelde ya kavga ediyorlar ya geriliyorlar ya da yarı sevişiyorlardı. Gerçekte kim olduğu, nasıl bir adam olduğu, neleri sevdiği, nelerden nefret ettiği, nasıl bir geçmişi olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu.

Aklına Max ile tanıştığı ilk gün, şirket içinden birisinin bilgi sızdırdığı üzerine yaptıkları konuşma geldi. Max sürekli iş kaybetmelerinin nedeninin, şirket içerisinden birisinin rakip ajanslara gizlice bilgi taşıması olabileceği ihtimalinden bahsetmişti. Hem aralarındaki gergin havayı hem de kafasında uçuşan yüzlerce düşünceyi dağıtmak için;

-Peki şu casus olayı ile ilgili herhangi bir gelişme var mı? diye sordu. Max,

- Hala araştırıyorum er yada geç bir hata yapacak ve bizde onu iş üzerinde yakalayacağız dedi.

-Bana söyleyecek misin peki?

-Kim olduğunu tespit eder etmez sana söyleyeceğime emin olabilirsin her ne kadar sana söyleme konusunda bazı tereddütlerim olsa da.

-Hala bizden birisinin böyle bir şey yapabileceğine inanmak istemiyorum, bu konuda yanılmış olmanı çok arzuluyorum.

-Biliyorum tipik bir kadın davranışı diyerek dalga geçti Max.

Cathy kızmıştı. Onu sadece bir kadın olarak görüyordu. Acaba ne zaman gerçekten iş ortağı olarak kadını ciddiye alacaktı. Birlikte başladıkları andan itibaren hiçbir şekilde onu dikkate almadığını düşünüyordu ki bu fikrinden anında vazgeçti. Belki de haksızlık ediyordu, pazarlama stratejisi ve hazırlanan planların tamamını Cathy'e hazırlatmıştı nihayetinde. Reklam çekimleri hariç ki bu tamamen Max Carlione'nin fikriydi. Bu düşünce ile içi biraz olsun rahat etti genç kadının.

-Cathy bu hafta sonu bir parti olacak, Umay adına ikimizin oraya gitmesi gerekiyor. Harry Charcol'un yazlık evinde verilecek bir parti.

Genç kadın birden tüm vücudunun gerildiğini hissetti. Ofisine girmeden önce , onu kızıl bir afetle arabasından inerken gördüğünü unutuyordu az kalsın. Bedeninde yükselen kızgınlığın verdiği hararetle sinirli bir konuştu.

-Neden nişanlınla gitmiyorsun Max dedi.

İHTİRASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin