-Merhaba Cathy. Bu gece buraya gelerek beni çok sevindirdin.
-Merhaba Harry.
-Hemen içeri geçelim ne içersin?
-Ben kırmızı şarap alayım lütfen,
-Haklısın yemekten önce bir kırmızı şarap iyi gider. Bende genelde öyle yaparım. Sanırım seninle bir çok benzer tarafımız var. Zevklerimizde uyuşuyor.
Salona girdiklerinde şöminenin içinden alevler yükseliyordu. İçerisi çok sıcak tonlarda döşenmişti. Harry genç kızı oturttuktan sonra ona kırmızı şarap hazırladı.
-Duyduklarıma çok üzüldüm Cathy,
-Evet bizim içinde tam bir şok oldu.
-Bu bir çalışanın yapabileceği en büyük suçtur.
-Hala duyduklarıma inanamıyorum ama bazende onun için üzülüyorum. Şimdi hiçbir yerde iş bulamayacak biliyorsun. Hayatı mahvoldu.
-Merak etme yıllardır sizin sayenizde kazandığı paralarla geleceğini garanti altına almıştır. Ona tüm bunlara rağmen acıman senin ne kadar yüce gönüllü ve iyi kalpli bir kız olduğunu gösteriyor.
-Evet ben acıyorum ama Max'in kitabında böyle bir kelime yazmıyor.
-Onu anlamalısın Cathy dedi yaşlı adam ve devam etti. - Onu neredeyse çocukluğundan beri tanırım, onun son derece zor bir hayatı oldu. Babası Max ve annesini o altı yaşındayken terk etti. Annesi onu son derece zor şartlarda büyüttü. Eğitim hayatını kendi çalıştığı paralarla okuyarak geçirdi. Yaşadıklarından dolayı son derece katı biri haline geldiğini biliyorum ama inan bana o göründüğü kadar katı ve duygusuz bir adam değildir.
-Biliyorum Harry ama ben o tarafını hiç göremedim.
-O bir erkek Cathy, bu tarafını hemen göstermesi zor. Bunun için ona zaman tanımalısın. Aranızda çok güzel bir ilişki olacağına eminim, maalesef benim akılsız kızım bu durumu değerlendiremedi.
-Biliyorum Harry, bu olanlar için gerçekten üzgünüm. Cathy içten içe rahatsız olsada yine de bu adama karşı bir saygısızlık yapmak istemiyordu. Hem karşısındaki adam iyi niyetli birisine benziyordu.
-Senin bir suçun yok Cathy. Diane hiçbir zaman elindekilerin değerini bilmemiştir. Max'i geri istediği zamanda iş işten geçmişti. Max onunla olan tüm bağlantısını koparmıştı. Aslında Max Carlione gibi bir damadımın olması en büyük hayalimdi diyebilirim. Diane için harika bir eş olacağını biliyordum ve benim gelecekteki mirasımın sahibi. Sahip olduğum tüm mal varlığımı ona güvenerek bırakabilirdim. Hatta ilişkileri sırasında erken emekliliğimi bile planlamaya başlamıştım diyerek güldü adam.
-Çok haklısın diye başını salladı Cathy.
-Ama dedim ya benim akılsız kızım bu imkanı değerlendiremedi. Ona geri dönmek istediğinde ise artık çok geçti. Max bütün kapılarını ona kapamıştı. Ama neyse senin gibi biriyle birlikte olduğu için Max adına sevindim. Luke'u tanırım aslında. Luke bana senden bahsetmişti. Senin son derece çalışkan, akıllı, karakter sahibi bir kız olduğunu anlatırdı hep. Seni kızı gibi seviyordu.
-Evet Luke benim babam gibidir, şirketin yüzde yirmisini de benim geleceğimi garanti altına almak için vermişti.
-Eminim çok daha fazlasını hak etmişsindir Cathy. Luke yıllardır senin o şirket için ne kadar çok çalıştığından bahsetmişti. En zor zamanlarda bile hep Luke un yanında olmuş, tüm sorunlarla sen ilgilenmişsin. Bazen derdi ki eğer Cathy olmasaydı ben o şirketi çoktan kapatırdım. Ama orada çalışan o kadar çok adamım vardı ki hiç birisini sokağa bırakamıyacağım için şirketin yaşamasına ve devam etmesine karar verdim. Bu süreç içerisinde Cathy varlığı ile şirketi ayakta tuttu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİRAS
RomansaCathy çalıştığı ajansın yeni sahibiyle karşılaşmaktan korkuyordu. Max Carlione iş hayatında acımasızlığı ile tanınmaktaydı. İlk karşılaştıkları andaki hissettiği duygular Cathy'nin asla unutamayacağı anlar olacaktı. Bu karşılaşma Cathy'nin tüm haya...